Pazartesi günü "Türk Petrol'ün şapkasını artık Shell takacak" başlığı altında bir yazı kaleme aldım. "Turcas'ın satışı yüzde 99.9 bitti" dedim
Pazartesi günü "Türk Petrol'ün şapkasını artık Shell takacak" başlığı altında bir yazı kaleme aldım. "Turcas'ın satışı yüzde 99.9 bitti" dedim. Turcas'tan IMKB'ye yapılan açıklamada "Şirketimizin bu yönde aldığı bir karar yoktur" cevabı geldi. Özünde doğru bir açıklamaydı. Gerçekten şirketin ortak stratejisi ve oybirliği ile alınan bir satiş kararı yoktu. Açıklamayı okuyanlar haberimin yanlış çıktığını düşündü.
Ancak Turcas'taki hisse yapısı öyle ilginç ki Turcas'ın satışı gerçekleştirmesi gerekmiyor. Ortaklardan bir veya birkaçı hisselerini devretmeye karar verirse, zaten Turcas'taki dengeler değişiyor. Dünkü genel kurulda Erdal Aksoy'un söyleyemediği de zaten buydu.
Dün genel kurula gittim. Faaliyet raporuna göre hisse dağılımında son bir yılda ilginç gelişmeler olmuş. Öncelikle ilk dikkatimi çeken şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olan Erdal Aksoy'un payını artırması oldu. Tablodan da görüleceği üzere Aksoy hisse oranım yüzde 13.48'den yüzde 17.27'ye çıkarmış. Bunu da halka açık olan kısımdan yani borsadan topladığı hisselerle yapmış. Zaten Turcas
belki de borsanın takeover'a en müsait şirketlerinden biri olarak göze çarpıyor.
Takeover bir borsa deyimi. Borsacılar bilir ama diğer okuyucular için de bu ingilizce borsacı deyimini biraz açmak lazım. Hiçbir ortağa gitmeden, sadece Borsa'dan topladığınız hisselerle şayet bir şirketin
yönetimine girebiliyorsanız, hatta yönetimi ele geçirebiliyorsanız 'takeover' yapmış oluyorsunuz. Bizim EVIKB'de genellikle patronlar en fazla yüzde 15'lik göstermelik halka arzlar yaptıkları için, altın hisse, imtiyazlı hisse gibi perdelerin ardına saklanıp yönetimlerini ömür boyu güvence altına aldıkları için bizim yatırımcılarımız bu operasyonun nasıl bir şey olduğunu pek bilmez.
Geçmişten hatırladığım bir Afyon Çimento olayı vardı. Bir zamanların Borsa kralı AOG Türkinvest'in sahibi Nasrullah Ayan, borsadan önemli ölçüde Afyon Çimento hissesi toplayıp yönetime girmeyi başarmıştı. Neyse konuyu dağıtmayalım...
Erdal Aksoy belli ki borsadan hisse toplamış. Zaten borsacılardan aldığım bilgiler de bu tahtada yüklü satiş geldiği zaman kimliği belirsiz bazı alıcıların ortaya çıktığım teyid ediyor. Demek ki şirkette bir güç dengesi savaşı var.
Diğer önemli bir nokta da merhum Kaya Baban'ın miras kalan hisseleri. Tabloya göre Baban'ın yüzde 13.86 hissesi üç yasal varisi arasında paylaşılmış durumda. Eşi Yasemin Baban yüzde 6.94 hisseyi almış. Aldığı hisse yüzde 5'in üzerinde olduğu için ana hissedarlar arasında 31.12.2004 tarihli son durumda payı görülebiliyor. Baban'ın annesi ve kızkardeşine kalan hisseler ise yüzde 5'in altinda olduğu için son tabloda diğer kalemi içinde gösterilmiş. 6. Sulh Hukuk Mahkemesi Kaya Baban'dan kalan yüzde 3.46 hisseyi annesi Suna Baban'a, yüzde 3.46 hisseyi de kızkardeşi Müeddet Hanzat Baban'a vermiş. Tablodaki diğer kalemindeki artışın sebebi bu.
Merhum Kaya Baban'ın eşi Yasemin Hanım genel kurulda yoktu. Müeddet Hanzat Baban ile konuşma fırsati buldum. Yönetimde olmadıkları halde, mevcut yönetimi desteklediklerini söyledi. Ancak bu ifadenin sadece annesi ve kendisinin temsil ettiği hisseler için geçerli olduğunun da altını çizdi.
Şimdi fikir jimnastiği yapalım. Yasemin Baban'ın elinde yüzde 6.93 oranında hisse var. Bu hisselere alıcı çıkmış olabilir. Başka ortaklar da hisseleri için cazip bir teklifle karşılaşmış olabilir. Bekleyip göreceğiz. Erdal Aksoy'un dediği gibi çok kısa sürede tüm bu soruların yanıtlarını alacağız.
