İlaçta yeni kriz kapıda
Sabit döviz kuru uygulaması, fiyat indirimleri, eczane kârları ve sosyal güvenlik kapsamına alınması nedeniyle sürekli tartışma yaşanan ilaç piyasasında yeni bir kriz kapıda görünüyor.
En son 2011’de yine kamunun aldığı ilaçlara ek indirim getirilmesiyle değiştirilen İlaç Fiyat Kararnamesi’nin tekrar gündeme alındığı ancak bu kez eczacıları kızdıran bir ‘çözüm’ üretildiği öğrenildi. Yeni kararnameyle, ilaç üreticilerinin bir pazarlama yöntemi olarak eczanelere bedelini almadan fazladan ilaç vermesi (mal fazlası) ile peşin ve kısa vadeli alımlarda liste fiyatından ek indirim yapmasının yasaklanacağı belirtildi. Türkiye ilaç pazarında, genel sağlık sigortası uygulaması nedeniyle kamu, fiyatlara neredeyse tek başına müdahale edebiliyor. Kamu alımlarında fiyat, referans kabul edilen ülkelerdeki aynı ilaçların bedelinden hesaplanan bir ortalama ile belirleniyor Ayrıca genel sağlık sigortası kapsamındaki hastalara satılan ilaçlarda grubuna göre (jenerik, orijinal, 10 yıllık ve 20 yıllık patent süresi olanlar vb.) ek indirimler uygulanıyor. Kamu ayrıca bu fiyatları eurodan TL’ye dönüştürürken de hesaplamada kendi belirlediği kuru kullanıyor. Euro için 1.9595 olarak belirlenen kur da uzun süredir değiştirilmedi. İlaç üreticileri uzun süredir kamunun bedelini ödediği, genel sağlık sigortası kapsamındaki hastaların kullandığı ilaçların fiyatının artırılması için girişimlerde bulundu. Hatta bedeli çok düşük olduğu gerekçesiyle bazı ilaçların Türkiye’ye ithalatı durduğu için konu bu yönüyle de oldukça tartışıldı. Üreticiler, kamudan fiyatlarını yükseltmesi, kurun güncel olarak yeniden belirlenmesi, ek indirimlerin kaldırılması ya da düşürülmesi gibi önlemleri talep etti ancak neredeyse tek alıcı durumundaki devlet geri adım atmadı. Gelinen aşamada piyasada bulunamayan ve Türk Eczacıları Birliği’nin sistemi üzerinden yurt dışından getirilmek zorunda kalınan ilaçların sayısının artması çözüm arayışı için baskı oluşturdu.
Çözüm ticari ilişkide bulundu
İlaç piyasası temsilcileri, Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda tartışılan İlaç Fiyat Kararnamesi taslağına göre kamunun piyasaya alım yönü dışında bir müdahaleye hazırlandığını, üreticilerin kâr marjını artırma girişiminin olduğunu belirtti. Taslağa göre fiyat artışı ya da kur düzeltmesine ilişkin bir düzenleme yapılmadı. Buna karşılık, bir pazarlama yöntemi olarak ilaç firmalarının yaptıkları satışın üzerine ek olarak daha fazla ilaç vermesi anlamına gelen ‘mal fazlası’ yöntemi yasaklanacak. Ayrıca, stok maliyetini göze alabilen eczanelerin ek indirimler alarak peşin ya da çok kısa vadeli ödemelerle ilaç alması da yasaklanacak. Kararnamede, ilaç firmalarının eczacılara sadece ilaç indirimleri değil, gezi, kongre katılımı vb. dahil her türlü hediye ya da promosyon ürünleri vermesi de yasaklanacak. Üreticiler böylece maliyetlerinde ucuzlama sağlayacak. Eczacılık üst kuruluşu yetkilileri, düzenleme taslağından haberdar olunmasının ardından rahatsızlığın geniş bir kapsama ulaştığını ve kamu kurumları yanında ilaç üreticileriyle de görüşmelerin başlayacağını açıkladı. Eczacıların büyük kısmının eylem dahil her türlü yolun kullanılmasını önerdiğini belirten temsilciler, üreticilerle kamunun aralarında anlaştığı görüntüsünün ortaya çıktığını, eczacıların dışlanması ve bütün yükün sadece bu kesimin üzerine yıkılmasının büyük rahatsızlık yarattığını belirttiler.
Eczacılar düzenlemeye öfkeli
Eczacılık üst kuruluşları yetkilileri, düzenlemenin kamunun sadece alım gücünü kullandığı bir müdahale yönteminden, ilacın üretim-toptan-perakende içindeki ticari dolaşımına bir müdahale niteliği taşıdığını açıkladı. Eczacılar, birçok düşük cirolu eczanenin karlarının neredeyse tek başına mal fazlasından oluştuğunu belirterek düzenlemeye karşı çıktıklarını vurguladı. Eczacılar ayrıca, 2011’deki indirim sonucunda, eczanelerdeki ilaçların fiyatlarının düşmesi nedeniyle oluşan zararın endüstri tarafından karşılanmasına yönelik mevzuat düzenlemesi yapıldığı halde yaklaşık 129 milyon TL’lik bu farkını hâlâ ödenmedğini belirtti. Türk Eczacıları Birliği de (TEB) taslaktaki mal fazlası ve promosyon yasaklarına karşı yapılacak girişimleri belirlemek üzere toplantı yaptı. Toplantıya ilişkin yapılan açıklamada, kararın uygulanması halinde 12 binden fazla eczanenin kapanmasının söz konusu olacağını kaydedildi. Talepler ise iskonto ve mal fazlası yasağının taslaktan çıkarılması, raf zararlarının telafisi için indirim kararlarının 60 gün sonra yürürlüğe girmesi, reçetelere ilaç yerine etken madde yazılması sistemine geçilmesi, eczacı kârlılığını koruyan bir sistem oluşturulması olarak. (DÜNYA GAZETESİ)