Gaz mı, fren mi?
Yeni kabinenin yapısı, beklendiği gibi ekonomide yumuşak iniş mi gerçekleştirileceği yoksa yerel seçimler öncesi büyüme odaklı politikalara devam mı edileceği yönündeki belirsizliği ortadan kaldıramadı. Piyasa oyuncuları atılacak adımları beklerken, borsa düştü, döviz ve faiz yükseldi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin resmen başlaması ve önceki gün kabine üyelerinin açıklanması sonrasında piyasaların, bundan sonraki dönemde atılacak adım ve söylemlere odaklanacağı, yeni organizasyon yapısı ve atamaların da izleneceği belirtiliyor. Son dönemde izlenen büyüme odaklı politikalar cari açık ve enflasyon noktasında sıkıntılar yaratmıştı. Eski kabinenin ekonomi kurmayları da Merkez Bankası’nın izlediği sıkı para politikasına paralel ve maliye politikası izleneceği yönünde net mesajlar vermişti.
İlk tepki negatif
Ancak yeni kabinede bu mesajları veren iki isim, hem Mehmet Şimşek hem de Naci Ağbal yer almadı. Bu iki ismin olmaması üzerine, piyasalar da yeni dönemde yine gaza mı basılacağı yoksa ayağın biraz gazdan çekileceği yönündeki sorularına yanıt bulamadı. Bu belirsizlik dün piyasalara yön verdi.
QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı, kurun ve piyasaların verdiği ilk tepkinin negatif olduğunu, çünkü daha çok kısa vadedeki politikalara ilişkin tedirginlikleri fiyatlamayı seçtiğini söyledi.
Piyasa için iki kritik husus bulunduğunu ifade eden Kanlı, “Bunlar, kısa vadede TCMB’nin sıkı para politikası uygulamaya devam etmesi ve ekonomi politikalarının mevcut büyümenin sürdürülmesini değil, yumuşak inişin sağlanmasına yönelik olarak uygulanması. Uzun vadede, ekonominin daha istikrarlı ve verimli hale gelmesini sağlayacak yapısal dönüşüme yönelik adımların atılması” değerlendirmesinde bulundu.
Kanlı, ilk tepkisiye bakıldığında bahsi geçen dengelenme sürecinin başlayacağına ikna olmuş görünmediğini, ancak bu negatif algıyı ortadan kaldırabilecek gelişmelerin görülebileceğini söyledi.
Faiz artışına gidebilir
TCMB’nin Temmuz ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının da bu anlamda bir fırsat olduğunu vurgulayan Kanlı, “TCMB, geçtiğimiz dönemde, artık enflasyonun da içinde yer aldığı bir tepki fonksiyonuna bağlı olarak faiz kararlarını verdiğini hem ilan etmiş hem de bunu aldığı kararlarla göstermişti. Enflasyon görünümündeki endişe verici bozulmanın devamını göz önünde bulundurduğumuzda Temmuz’da Merkez Bankası’nın yine belli bir miktarın üzerinde faiz artışına gitmesi beklenir. Bunu yapması ve ardından da politika tarafından karara dair menfi yorumların gelmemesi, piyasanın kısa vadeye dair endişelerini azaltacaktır diye düşünüyorum” dedi.
Yurtdışına bakarız