‘Faiz’i bilmeyen neredeyse kalmadı
Finansal okuryazarlık araştırmasına göre, paranın zaman değeri sorusunu doğru cevaplayanların oranı yüzde 28’lerden yüzde 50’lere yükseldi. Borç için ödenen faiz hesabını yapabilenlerin oranı yüzde 84’e çıkarken, Türkiye’de toplumun yüzde 32’si bileşik faizi de hesaplayabiliyor
Türkiye Finansal Okuryazarlık Araştırması ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Borsa İstanbul, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği, İstanbul Takas ve Saklama Bankası AŞ, Merkezi Kayıt Kuruluşu ve Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu iş birliği ile hazırlanan “2015 Türkiye Finansal Okuryazarlık Araştırması”nın sonuç raporu, SPK’nın resmi internet sitesinden yayımlandı.
Rapora göre, 2012 yılında ankete katılanların yüzde 84’ünün finansal konularda basit matematiksel işlemleri yapabildikleri görülürken, söz konusu oran 2015’te yüzde 93’e yükseldi. Paranın zaman değeri sorusunu doğru cevaplayanların oranı yüzde 28.4’ten yüzde 50’ye yükselirken, borç için ödenen faiz hesabını yapabilenlerin oranı yüzde 72.5’ten yüzde 84’e çıktı. Basit faiz sorusuna doğru cevap verenlerin oranı yüzde 35.5’ten yüzde 54’e, bileşik faiz sorusuna doğru cevap verenlerin oranı yüzde 26.1’den yüzde 32’ye yükseldi.
3 bin kişilik örnekleme
Araştırma, SPK’nın da üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Uluslararası Finansal Eğitim Ağı’nın (OECD-INFE), Finansal Okuryazarlık faaliyetlerinin ölçme ve değerlendirmesine yönelik olarak, üye ülkelerle yürüttüğü çalışmalar sonucunda geliştirilen soru formu kullanılarak yapıldı. Araştırmda Türkiye genelinde kentsel ve kırsal alanlarda ikamet eden yetişkin nüfusu temsil eden 3 bin kişilik bir örneklemle hane ortamında yüz yüze görüşüldü.
Araştırmada 2012 ve 2015 yıllarında; Finansal Bilgi, Mevcut Durumda Sahip Olunan Finansal Ürünler ve Emeklilik Planı konusunda aynı sorular soruldu ve doğru cevap oranında ortalama yüzde 25’in üzerinde artış olduğu görüldü. Bu olumlu gelişmenin yürütülen ve gelecek günlerde yürütülecek yeni programlarla daha da yükselmesi bekleniyor.
Halk ‘Elim yanacak’ demedi doğruca döviz almaya koştu
Elinde altın bulunduranların oranı 2012 yılında yüzde 11.8 iken bu oran 2015 yılında yüzde 24.9’a çıktı. 2012 ve 2015 yıllarındaki veriler karşılaştırıldığında, elinde döviz bulunduranların oranı ise keskin bir yükseliş yaşadı ve yüzde 4.3’ten yüzde 10.5’e tırmandı.
Oysa 2015 yılının ilk aylarında başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere üst düzey yetkililer ve bürokratlar döviz alanın elinin yanacağını belirtiyordu. Bu oranlar halkın dövizle ilgili düşüncesinin farklı olduğunu ortaya koydu.
Diğer yandan banka kredisi kullananların oranı yüzde 11.8’den yüzde 33.1’e, sağlık/hayat sigortası yaptıranların oranı yüzde 6.5’den yüzde 8.1’e, bireysel emeklilik sistemine dahil olanların oranı yüzde 2.2’den yüzde 5.4’e, mevduat hesabına sahip olanların oranı yüzde 20.4’ten yüzde 49.3’e, vadeli işlem forex kullananların oranı yüzde 1.1’den yüzde 5.2’ye, resmi olmayan kredi kullanan ve tanıdık birinden borç alanların oranı yüzde 14’ten yüzde 22.6’ya yükseldi. Bireysel emeklilik sistemine katılım oranındaki artış özellikle dikkati çekti.