Eylül ekonomi ayı olacak

Maliye Bakanı Naci Ağbal, “Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nu birleştireceğiz, tek bir kanun yapacağız ama yatırımın, üretimin, istihdamın ve ihracatın önünü açan, vergi yükünde eşitliği, adaleti öngören, en önemlisi Türkiye’yi daha rekabetçi yapan bir düzenlemeyi Meclis’e getireceğiz” açıklamasını yaptı. Hükümet olarak, önümüzdeki günlerde ekonomiyle ilgili arka arkaya önemli yasal düzenlemeleri kamuoyuna açıklayacaklarını belirten Ağbal, şunları söyledi:

“Başbakanımız ifade etti, Ağustos ayı tatil ayı ama Eylül’den itibaren hükümetin en öncelikli gündemini ekonomi oluşturacak. Şu anda Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda yapısal reform niteliğinde birçok konuyu konuşuyoruz. Bunları tamamladıktan sonra Meclis’in açılmasıyla çok kapsamlı yasal düzenlemeleri getireceğiz. Birkaç konuyla ilgili yasal çalışmalarımız var. Bunlardan en önemlisi Gelir Vergisi Kanunu. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nu birleştireceğiz, tek bir kanun yapacağız ama yatırımın, üretimin, istihdamın ve ihracatın önünü açan, vergi yükünde eşitliği, adaleti öngören, en önemlisi Türkiye’yi daha rekabetçi yapan bir düzenlemeyi Meclis’e getireceğiz. KDV reformu da çok önemli. KDV Kanunu birçok ülkede uygulanıyor ve farklı şekillerde. Türkiye’deki KDV Kanunu sistemi işletmeler üzerinde önemli yükler oluşturuyor. Burada reform yapacağız. Bir iki ay içinde onu da tamamlayarak kamuoyunun gündemine getireceğiz. Üretimle ilgili yeni çalışmalar yapılıyor. Önemli düzenlemeleri paylaşacağız.”

15 Temmuz öncesinden daha iyiyiz

Bakan Naci Ağbal, geçen yıl ülke olarak büyük bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalındığını hatırlatarak, 15 Temmuz sonrasında ekonominin kısa süreli sekteye uğradığını söyledi. Ekonominin 15 Temmuz öncesinden daha iyi bir duruma doğru gittiğini anlatan Ağbal, şöyle devam etti: “İlk andan itibaren ekonomide aldığımız tedbirlerle çok önemli mesafeler katettik. Bugün bir yıl öncesine göre bakıyorum, ekonomimiz gayet iyi gidiyor. Üretim, yatırım, ihracat ve tüketim tarafında açıklanan rakamlar ekonominin 15 Temmuz öncesi dönemden bile daha iyi duruma gittiğini gösteriyor. Bu hepimizi sevindiriyor. 2010 ile 2016 arasında Türkiye ekonomisi yıllık ortalama yüzde 6.7 büyüdü. Global krizden sonra ilk yıllar belki daha fazla ama büyük bir büyüme performansı yakaladık. Darbe girişiminin bütün etkilerine rağmen dışarıdaki jeopolitik bütün sıkıntılara rağmen şu anda 2017’de de yüksek büyüme oranını yakalayacağımızı söyleyebilirim. Arka arkaya açıklanan rakamlar, ekonomide üretimin çarklarının döndüğünü, ihracatın son derece iyi gittiğini gösteriyor.”