Erdoğan tepki gösterip talimat vermişti! Harekete geçildi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “domates tarlada 1, çarşıda pazarda 7-8 lira. Bu ne? Bu arada olanlar kimler” diyerek dikkat çektiği sebze-meyve fiyatlarındaki yükseliş, hükümeti harekete geçirdi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, anormal şekilde artan sebze ve meyve fiyatlarına yeni ayarlama yapılması için Hal Yasası’nda değişiklik yapacaklarını belirterek, “Tüketici ile üretici arasındaki zincirde var olan tüccar, komisyoncu ve aracıların sayısını daraltmak istiyoruz” dedi
ERDOĞAN: "PAZARDA 7-8 LİRA EL İNSAF!"
Yüksek sebze ve meyve fiyatlarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilere seslenerek, "Son dönemde döviz kurlarında yaşanan hızlı artışın rasyonel sebeplere dayanmadığını, meselenin üreticileri ve tüketicileri tedirgin ederek, ekonomiyi yavaşlatmak olduğunu kim inkar edebilir? Bakıyorsunuz tarlada domates 1 lira, ama çarşıya-pazara geldiği zaman 7-8 liraya kadar çıkıyor. Ne bu? Bu arada olanlar kimler? İnsaf insaf. Bunları da konuştuk. Bu işe kesin bir çözüm bulmamız lazım. Biz gençken bunları çok kullanırdık, 'aracı tefecilere lanet olsun' derdik. Şimdi buradaki hikâye aslında yine buraya dayanıyor. Ben çiftçime sesleniyorum. 1 yıl önceden senin tarlanı satın alanlar konusunda dikkatli ol, Tarım Bakanlığı tedbirini almalı" diye konuşmuştu.
ARACI SAYISI AZALTILACAK
Hal Yasası'nda yapılacak değişikliklerle ilgili bilgi veren Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Hal Yasası değişikliğiyle aracı sayısı azaltılacak. Her belde ve ilçede hal olmayacak, büyük haller oluşturulacak. Kafa karışıklığını gidermek için ürün sınıflandırmasına gidilecek. Örnek pazar yerleriyle pazarcılığa yeni koşullar getirilecek" dedi.
Sebze ve meyvenin toplanmasından markette istiflenmesine kadar olan süreçte yüzde 48'e varan fire olduğu bunun da tüketici fiyatlarını artırdığı belirtilirken bunun önlenmesi durumunda sebze meyve fiyatlarının düşeceği belirtiliyor.
HAL'LER BÜYÜK BİR ALANDA TOPLANACAK
Bülent Tüfenkci, Meclis'te bir grup gazeteciyle sohbetinde, referandumdan sonra yasalaştırılması planlanan bu çalışmayla ilgili olarak, "Her belde ve ilçede hal istemiyoruz. Mümkün olduğu kadar halleri toparlayıp derleyip büyük hal olsun istiyoruz. Bir nevi fiyatların belirlendiği alan olsun istiyoruz. Bununla ilgili düzenlememiz var" dedi.
Bu alanda kayıtsızlıktan kaynaklanan haksız rekabet de istemediklerini belirten Tüfenkci, "Önceki yasayla yüzde 52'ye yakın kayıt altına almıştık, şimdi bu oranı yüzde 80-85'lere çekmeyi hedefliyoruz. Ayrıca pazar alanları ve pazarcılarla ilgili de yeni düzenlemeye giderek bunlarla ilgili belli koşul ve nitelikler getirmeyi, mesela örnek pazarlar kurarak belediyelerimize ve pazarcı esnafımıza örnek olmasını istiyoruz. Bu konuda bir teşvik mekanizması da getirilmesi lazım" görüşünü savundu.
ÜRÜN SINIFLANDIRMASI
Tüfenkci, şunları söyledi: "Sebze ve meyvede çok çeşit var. Mesela bir domatesin 10 çeşidi bulunuyor. Bunları sınıflandırıp kafa karışıklığını gidermek istiyoruz. 50 kuruşa üretilen domates ile 2 kuruşa üretilen sınıflandırılmış ve cinsi farklılaştırılmış domatesi aynı tutmamak lazım. Ürünlere cinsleri itibariyle etiket vererek daha belirgin hale getireceğiz. Bunu tüketici nezdinde bilinç haline getirmek gerekiyor. Aksi takdirde 1 liraya da biber var, 2 liraya da biber var. 2 liraya üreten de 'biber ürettim' diyor, 1 liraya üreten de 'ben biber ürettim' diyor. Yine sınıflandırırken ambalaj kriterlerini de beraberinde getirmek istiyoruz.
TÜKETİCİYE YANSIYACAK
Standartları getirirken ekstra maliyet ile getirmek istemiyoruz. Dolayısıyla üretici birliklerini vergisel anlamda daha avantajlı hale getirmek istiyoruz. Buradan da amaç özellikle bizim çiftçilerimiz küçük çiftçiler bunları üretici örgütleri vasıtasıyla bir araya getirerek aradan tüccarları kaldırmak istiyoruz. Avansları da bu örgütler üzerinden vermek istiyoruz. Böyle bir çalışmayı referandumdan sonra getirmiş olacağız. Araştırmalara göre sebze ve meyvenin toplanmasından markette istiflenmesine kadar olan süreçte yüzde 25, bir başka araştırmaya göre yüzde 48 oranında kayıp-kaçak yani fire var. Bu da maliyet olarak yansıyor. Bunu önlersek direk tüketici ucuz olarak alacak. Siz aradakilerin kazançlarını dağıttığınızda üreticiye ve tüketiciye yansıyacak. Amacımız daha ucuz tüketimi sağlamak."