İstanbul Sanayi Odası (İSO) yarım asrı deviren ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2017’ araştırmasını açıkladı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, araştırma sonuçlarını duyururken, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
2017’ye Türkiye’nin karamsar girdiğini söyleyen Bahçıvan, “Fakat Türk ekonomisinin hızlı dönüşümünü anlamak mümkün değil, bir anda kendimizi hızla toparlayıp yüksek hızda düzelmeyi başaran bir ekonomiyiz. 2-3 doğru ve zamanında verilen ilaçla ekonomiye moral geldi” diye konuştu.
Dinamizmi kaybetmedi
Dünyada uzun süredir devam eden ekonomik ve ticaret durgunluğunun 2017’de sona erdiğine işaret eden Bahçıvan, 2017’deki genişleme ve ihracat etkisinin, imalat sanayinin performansına da olumlu yansıdığını kaydetti. Bahçıvan, ekonomi ve imalat sanayi için dış pazarların ve dış talebin de çok önemli olduğunu belirterek, “Özellikle vergi indirimleri, teşvikler, İSO olarak fikir ortaklığımızın da olduğu Kredi Garanti Fonu, yine İSO olarak katkıda bulunduğumuz ‘Nefes kredisi’ gibi inovatif finansal uygulamalar da ekonomimizin dinamizmini kaybetmemesini sağladı. Sonrasında da bu büyüme ivmesinin yakalanmasında önemli katkıları oldu” şeklinde konuştu.
Can simidi sanayi
Bahçıvan, sanayi sektörünün performansının imalat sanayinin cari fiyatlarla milli gelir içindeki payını da yüzde 17.5’e yükselttiğini aktardı. Yeniden üretim ekonomisine dönüş bağlamında, imalat sanayi sektörünün GSYH içindeki payını artırma uygulamalarının ilk sonuçlarının 2017 yılında alınmaya başlandığına dikkati çeken Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün gelinmiş olan yüzde 17.5’lik oran, son 16 yılın en yüksek seviyesi olması itibarıyla gelecek adına umut verici. Ekonomimiz içinde, son yıllarda yaşanan çeşitli iç ve dış ekonomik faktörlerin etkisiyle birçok sektör bazı nedenlerle ivme kaybetti. Sanayimiz aldığı azıcık nefesle, aldığı küçük bir destekle Türkiye’nin bu hassas yıllarında birçok konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyi başardı. İhracat konusunda da istihdam konusunda da vergi yaratma konusunda da ekonominin can simidi olduğunu gösterdi. İşte biz sanayiciler; bunun için ‘Üretimi, sanayiyi hiçbir sektörle karşılaştırmamalıyız’ diyoruz.”
13 yılın en yükseği
Reel ekonominin mevcut durumunu ve yaşadığı sorunları ortaya çıkarması bakımından önem taşıyan araştırmaya göre, İSO 500’ün üretimden satışları 2017 yılında yüzde 33.2 artışla 490 milyar TL’den 653 milyar TL’ye çıkarak yüksek bir büyüme performansı gösterdi. Son üç yıldır İSO 500’ün üretimden satışlarında görülen zayıf büyüme, 2017 yılında yüzde 19’luk oranla yerini reel büyümeye bıraktı.
Satışlardaki artışta iç ve dış talepteki büyümenin yanı sıra ihracat gelirlerinde etkili olan
döviz kurlarındaki artış rol oynadı. Gerçekleşen büyüme oranı da İSO 500’de son 13 yılın en yüksek büyümesi olarak dikkat çekti. İSO 500’ün ihracatı da yüzde 17 büyüyerek 64.5 milyar dolara yükseldi. Türkiye ihracat artışının üzerinde bir performans sergileyen İSO 500, 2017 yılında Türkiye ihracatının yüzde 41.1’ini ve sanayi ihracatının da yüzde 42.8’ini gerçekleştirdi.
Kısa vadeli borçlar arttı
İSO 500’de toplam borçların payı 1 puan daha artarak yüzde 62.9’a yükselirken, öz kaynakların payı yüzde 37.1’e geriledi. Kısa vadeli borçların toplam borçlar içindeki payı da yüzde 37.8’den yüzde 41.9’a yükseldi. Erdal Bahçıvan, bu artışın en önemli nedenlerden birisinin Kredi Garanti Fonu’nun şirketlere kısa vadeli kaynak yaratma konusunun olduğunu bildirdi. Bahçıvan, faizlerin artması nedeniyle sanayicilerin uzun dönemli kredileri tercih etmediğini de söyledi.
Finansman cenderesi
İSO 500’ün faaliyet kârı oranı sınırlı bir iyileşme ile yüzde 9.6 olurken, toplam faaliyet kârı büyüklüğü 70.6 milyar TL’ye yükseldi. Kârlılıkta temel belirleyici olmayı sürdüren finansman giderleri yüzde 21.3 artışla 35.2 milyar TL’ye çıktı. Finansman giderlerinin net satışlara oranı yüzde 5.2’den yüzde 4.8’e gerilese bile sanayici esas faaliyetinden kazandığının yarısını finansman gideri olarak ödemeye devam etti. Sanayinin mevcut mali yapısı içinde faiz ve kur dalgalanmaları, sanayi sektöründe kârlılığı ve sermaye birikimini etkilemeye devam etti.
Erdal Bahçıvan, “Geçen yıl daha uygun mali koşulları yaratma başarısını gösteren sanayiciler, maalesef finansman cenderesinden hâlâ kurtulamadı“ dedi.
KDV geri dönüşü olmayan bir yük
Sanayicinin üzerindeki devreden KDV yükü yüzde 20 gibi bir oranda artarak 7.2 milyar TL’ye çıktı. Erdal Bahçıvan, “Hâlâ daha anlamını çözemediğimiz bir
son dakika gelişmesiyle bu madde torba yasadan çıkarıldı ve Türk sanayisi adına yanlış bir adım atıldı. KDV sanayinin üzerinde biriken ve geri dönüşü olmayan bir yük oldu” dedi.
Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasına göre, 2017’de sanayinin zirvesinde 51.1 milyar TL’lik üretimden satışları ile yine Tüpraş yer aldı. Ford Otomotiv 22.7 milyar TL’lik üretimden satışlarıyla ikinciliği korurken, üçüncü 2016’ya göre üç basamak yükselen 17.8 milyar TL üretimden satışlarıyla Toyota Otomotiv oldu. Tofaş, 15.9 milyar TL’lik üretimden satışla dördüncü sıraya inerken, Oyak-Renault 15.6 milyar TL ile beşinci sırada yer buldu.
46 yeni firma
- Araştırma, ilk kez bu yıl Mayıs ayına yetişti.
- İSO 500’de kâr eden kuruluş sayısı 392’den 422’ye yükseldi.
- Faiz, amortisman, vergi öncesi kâr ve zarar eden firma sayısı 488’e çıktı.
- İSO 500’ün sağladığı istihdam yüzde 1.7 arttı.
- Bu yıl iSO 500’e 46 tane yeni firma girdi. Bu 46 firmanın 25’i geçen yılki İSO İkinci 500 listesinden yükselen şirketler oldu. 21 firma listeye direkt giriş yaptı.