"Duygusal tepki yerine çözüm çabasına gireceğiz"
Kredi notunda düşüşü ciddiye aldıklarını belirten Başbakan Yardımcısı Şimşek, “Duygusal tepkiler olabilir ama önümüze bakacağız. Notu yükseltmek için çaba içerisine gireceğiz” dedi
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Moody’s kararı önemsiz değil ama dünyanın sonu da değil” dedi. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in not indirimine gitmesinin etkilerini değerlendiren Şimşek, kredi notundan sonraki dönemde göstergelerde önemli bir bozulma olmadığına dikkati çekerek, “Not indiriminden sonra Brezilya ve Rusya piyasalarının tepkisi Türkiye’ye göre çok ağırdı. Ülkemiz piyasalarına etkilerinin sınırlı olması, Türkiye’nin temellerinin diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha sağlam olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Kredi notu düşüşünü ciddiye aldıklarını dile getiren Mehmet Şimşek, “Önemli bir durum. Tekrar kredi notumuzun yükseltilmesi için yoğun bir çaba içerisine gireceğiz” ifadesini kullandı.
Dünyanın sonu değil
“Kredi notunun düşürülmesi önemsiz de değil ama dünyanın sonu da değil” diyen Başbakan Yardımcısı Şimşek, yatırımcıların sadece kredi derecelendirme kuruluşlarına bakmadıklarına işaret etti. Şimşek, kredi notunu yukarıya taşımaya çalışacaklarını belirterek, bu noktada sorunların farkında olduklarını ve tedbirler almayı sürdürdüklerini kaydetti. Şimşek şöyle devam etti:
“Moody’s’in, diğerlerinin kararlarına tepkimizi Türkiye’nin temellerini daha da sağlamlaştırarak koyacağız. Türkiye’nin eksikliklerini gidererek, temel yapısal sorunlarını çözerek cevap vereceğiz. Duygusal tepkiler olabilir ama önümüze bakacağız. Türkiye, Moody’s, S&P veya başkalarıyla bu noktaya gelmedi. Kredi notumuzu da inşallah tekrar yükselteceğiz. Çalışacağız, çabalayacağız, çünkü güneş balçıkla sıvanmaz.”
Faizi empoze edemeyiz
Mehmet Şimşek, yeniden yapılandırma kapsamında bankaların uygulayacakları faiz oranlarına yönelik olarak da, “Bizim sisteme faizi, yeniden yapılandırmada empoze etme imkanımız yok, sadece kredi kartlarında Merkez Bankamızın aylık faiz anlamında bir üst limiti var, o dikkate alınacak ama onun dışındaki yeniden yapılandırmalar da bankalarla tüketiciler arasında bankanın maliyetleri, tüketicinin kredibilitesi gibi faktörler etkili oluyor” diye konuştu.
Jason Bourne filmi gibi
Şimşek, son yıllarda Türkiye’nin başına gelmeyen felaket kalmadığını, Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele edilirken yurt içinde ve dışında bunu anlatmakta güçlük çektiklerini vurguladı. Şimşek, “Zaman zaman uluslararası basınla sohbet ederken, ‘Dan Brown’ın kitaplarındaki komplolara, Jason Bourne filmlerine benziyor’ dedim. Akıl erdiremeyeceğiniz bir gizlilikte iktidarı, devleti ele geçirmeye çalışan bir terör örgütünden bahsediyorsunuz” dedi.
Darbenin şokunu Türk ekonomisi atlattı
Darbe girişimi sonrasında Türkiye ekonomisinin güçlendiğini, hızla normalleştiğini, reform yapma kapasitesinin arttığını anlatan Şimşek, “Darbenin şokunu Türkiye ekonomisi atlatmıştır. Yapısal sorunlar esastır” ifadesini kullandı. Şimşek, Türkiye’nin daha yüksek notu hakettiğini ifade etti. Bakan Şimşek, Türkiye’nin algısının yükselmesi konusunda herkese büyük iş düştüğünü kaydetti.
"S&P Kasım’da yeni değerleme yapabilir"
-S&P’nin not indirimi diğer kuruluşlar üzerinde aşağı yönlü tepki yaratmıştır.
-S&P daha sonra bizimle temasa geçti. Aceleci kararlarından memnun değiller. Kasım ayında yeni bir değerlendirme gündeme gelebilir.
-Moody’s in bazı tespitleri var. O tespitlerin üzerine gitmemiz lazım. Geriye bakmanın bir anlamı yok.
-Moody’s aceleci davranmadı. Darbe girişiminin etkilerini anlamaya çalıştı. Bizimle iletişim kurdu. Ayrıca Moody’s not indirimini darbe etkisiyle ilişkilendirmiyor. Piyasalar açıklamayı yanlış okudu.
-Türkiye duygusal tepki yerine bütün küresel anlamdaki öneriler gibi bunlara da bakacak bu yapısal sorunları köklü bir şekilde çözme çabasına girecek. En doğru tepki budur.
-Bugün Türkiye’nin borç ödeme kabiliyeti iradesi yüksektir. Çalışacağız çabalayacağız notumuzu en kısa sürede tekrar yükselteceğiz.
-Notu düşürüldükten sonra tekrar o seviyeye çıkarmış en hızlı ülke Güney Kore’dir, o da bir yılda olmuştur.
-Türkiye’nin dışa bağımlılığını bir yılda azaltabilir miyiz zor ama azaltmaya yönelik reformları yapabiliriz.
-Dolayısıyla önümüzdeki 1-2 yıl içinde yapısal sorunları çözecek reformları çok hızlı uygulamaya koyarsak önce görünüm artıya döner sonra notlar yükselmeye başlar.