DPT uyardı, kulak asmadılar
Enerji politikalarındaki yanlışları 5 yıl önce farkeden DPT, Türkiye'yi bekleyen tehlikeyi öngörüp hem siyasileri hem de Enerji Bakanlığı'nı uyarmış ama kimseye dinletememiş DPT'ye göre 2005 yılında yanlışın faturası 7.5, 2007'de ise 20 milyar doları aşacak
VATAN, doğalgaz soygununun perde arkasında yaşanan tartışmaların belgelerini ele geçirdi. Mavi Akım anlaşmasına muhalefet eden DPT'nin, yüksek fiyat ve alım garantili santral projelerine de karşı çıkarak hem bakanlığı hem de devletin zirvesini uyardığı, ancak uyarıların dikkate alınmadığı ortaya çıktı. DPT, Mavi Akım'ın Hazine üzerindeki yükünü 5 yıl önce yıllık 1.5 milyar dolar olarak hesapladı. Ördeme garantili gaz alımı ve hem fiyat hem de alım garantili santral projeleriyle elektrik enerjisi fiyatının katlanarak hem sanayinin rekabet gücünü zayıflatacağı hem de ülke ekonomisini olumsuz etkileyeceği uyarısında bulunan DPT'nin, alım ve fiyat garantili yeni projeler için ısrar eden Enerji Bakanlığı için "tutarsız", "gayrıciddi" gibi ağır ifadeler kullanması da dikkat çekti.
Onay vermek istemedi
Hem kullanılmayacak doğalgaz için yurt dışına para ödenmesine hem de kullanılmayan elektrik enerjisi için özel sektörün kuracağı doğalgaz santrallerine alım ve yüksek fiyat garantisi verilmesine karşı çıkan DPT ile Enerji Bakanlığı arasında 1998-2000 yılları arasında yoğun bir yazışma trafiği yaşandı.
Bakanlık, alım ve yüksek fiyat garantili yeni projeler için ısrar ederek DPT'nin gerekli onayı vermesini isterken DPT'nin yapımı planlanan doğalgaz santralleri ile bu santrallerin yapılacağı bölgelere ilişkin enerji ihtiyaç tahminlerinin birbirini hiç tutmaması, enerji ihtiyaçlarının tutarlı yansıtılmaması ve ekonomiye zarar verecek anlaşmalar yapılmasına karşı çıkarak onay vermek istemedi.
Önce Orhan Güvenen daha sonra da Akın İzmirlioğlu'nun müsteşarlık yaptığı dönemlerde yapılan bu yazışmalar ve DPT'nin hazırladığı raporlarla bilgi notları, Türkiye'nin bugün pahalı enerjiye nasıl mahkum edildiğini de gözler önüne seriyor.
