Doların ateşi yine çok yüksek..!
Avrupa Birliği’nin krizin tehdit ettiği Doğu Avrupa’ya yardım konusunda istekli davranmaması doları krizdeki zirvesine taşıdı. Gelişmekte olan ülke paralarında yaşanan kayıpların etkisiyle dolar 1.7330’a çıktı. 2008’de % 50’den fazla düşen dev borsalardaki 2 aylık kayıp % 20’yi aştı
Global piyasalar yeniden yangın yerine döndü. Haftasonu yapılan toplantıda Avrupa Birliği’nden krizin tehdit alanına giren Doğu Avrupa’ya destek kararı çıkmaması Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi gelişmekte olan ülke para birimlerindeki kaybı hızlandırınca dolar, Türkiye’de de krizdeki zirve seviyelerine yükseldi. Piyasalarda korkunun “tavan” yaptığı 2008 yılının Eylül ayında tırmanışa geçen dolar, 1 aylık bir süre içerisinde yüzde 37.8 artarak 1.2285 TL’den 1.70’e çıkmış Kasım’da da 1.73’le krizdeki en yüksek kapanışını yapmıştı. Kısa sürede yaşanan sert artış “Dolar daha da çıkar mı” tartışmalarına neden olmuştu. Ancak 25 Aralık’tan itibaren yeniden yükseliş trendine giren dolar, hızlı bir artış yerine adım adım değer kazandı. 2 ayda yüzde 14.56 artan dolar her gün küçük oranlarda tırmanınca dikkatleri üzerine çekmedi.
Kurlarda yaşanan yükseliş hareketinde Türkiye ile aynı kategoride değerlendirilen Doğu Avrupa ülkelerine yönelik endişeler etkili oldu. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Orta ve Doğu Avrupa için yeni bir fona gerek olmadığını, ülke bazında desteğin sürdüğünü belirtmesi nedeniyle Polonya ve Macaristan para birimleri haftaya düşüşle başladı. Dolar, iki para birimi karşısında yüzde 3 yükseldi. Güney Afrika para birimi de yüzde 2 değer kaybetti. Dolar, Kore Wonu karşısında da yüzde 2.5 yükseldi. Özellikle Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine yönelik endişeler nedeniyle AB para birimi euro, dolar karşısında geriledi. Cuma günü 1.2668 olan euro/dolar paritesi dün 1.2547’ye kadar indi.
1.3 trilyon euro kredi
Peki Doğu Avrupa’ya yönelik endişelerin kaynağı ne? Global piyasalarda işlerin iyi gittiği ve likiditenin bol olduğu dönemlerde başta özellikle Batı Avrupalı bankalar Doğu Avrupa ülkelerine yüklü miktarda kredi sağlamıştı. Batı Avrupa bankalarının 2008’in son çeyreği itibarıyla Doğu Avrupa ülkelerine verdikleri kredilerin toplamı 1.32 trilyon euro (1.65 trilyon dolar) seviyesinde. Bu rakam 2005’e göre 3 kat artmış durumda. Diğer AB üyelerine oranla daha az gelişmiş olan Doğu Avrupa ülkeleri altyapı yatırımlarını Batı Avrupalı bankalardan aldıkları kredilerle finanse etti. Ancak ekonomik daralmanın tüm dünyayı etkisi altına alması ve Doğu Avrupa’daki daralmanın daha da keskin ve uzun olacağı görüşleri, bu bölgeye ilişkin risklerin artmasına neden oldu.
Standard and Poor’s dün Doğu Avrupa ekonomilerindeki finansal problemlerin Alman bankalarının kredi notlarına etkilerinin küçük olmasının beklendiğini açıkladı.
TARİHİ ZİRVE TEST EDİLEBİLİR
Tahvil/bono piyasalarında 3 Kasım 2010 vadeli gösterge kıymetin ortalama bileşik faizi, Cuma günü spot kapanışta yüzde 15.29, valörlüde yüzde 15.39 olurken, işlem hacmi 1.16 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Aynı tahvilde bugün tezgahüstü piyasada ilk işlemlerde bileşik faiz yüzde 15.45/55 oldu.
Hazine'nin cuma günü bu ay gösterge tahvilin yeniden ihracını gerçekleştirmeyeceğini açıklamasının faizi bir miktar da olsa aşağı yönlü etkilediğini belirten Keresteci şöyle dedi:
"Dolar/TL kuru tarihi zirve seviyesine yaklaşmış durumda. Küresel panik havasının devam etmesi durumunda bu seviyelerin test edilmesi kaçınılmaz olacaktır. Faiz ve hisse senedi piyasaları da döviz kurundaki hareketlere paralel bir seyir izleyecektir. Her ne kadar Hazine'nin Mart ayı iç borçlanma programının hafif olması ve İTO'dan gelen düşük enflasyon rakamları olumlu bir tabloya işaret etse de piyasalar denge bulmadan bu gelişmelerin pek etkili olması beklenmemelidir."
2 LİRAYA GİDEBİLİR
A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, kurun tarihi seviyeleri test ettiğini kaydetti. Salar, bu hafta ve önümüzdeki döneme ilişkin görüşlerini şöyle aktardı:
"Bu hafta ve önümüzdeki dönemde yer işgal edecek en önemli konu ABD'de bankalara uygulanan stres testi. Bu test sonucunda bankalarla ilgili gelebilecek sonuçlar gerilimi artıracaktır. Kalıcı bir toparlanma için ilk şart dünya finans sisteminin tekrar çalışır duruma gelmesidir. Finans sistemindeki tıkanıklıklar artık reel sektörü ciddi manada etkilemeye başladı. Büyüme verileri olsun sanayi üretimleri olsun işsizlik verileri olsun son derece rahatsızlık veren boyutta geliyor." Salar, kurlara ilişkin de şöyle konuştu:
"Kurda önemli yükseliş var. Kur tarihi seviyeleri tekrar test ediyor. Bu seviyeleri geçerse daha önce görmediğimiz seviyeler gündeme gelecek. Kısa vadede dolar 1.85'e kadar yükselebilir. İleriki dönemlerde de 2.00 TL gündeme gelebilir."