Doktor Kıyamet’ten dehşet veren analiz

‘Doktor Kıyamet’ olarak ünlenen yatırım danışmanı Mark Faber, aralarında Fransa, İtalya, İspanya’nın da yer aldığı 9 Avrupa ülkesinin notunun düşürülmesinin yeterli olmadığını savundu. Faber, “Notlar hâlâ gereğinden yüksek. Euro Bölgesi’ndeki birçok ülkenin notu aslında CCC olmalı” dedi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poors’s (S&P), aralarında Fransa, Avusturya ve İtalya’nın da bulunduğu Euro Bölgesi’ne üye 9 ülkenin kredi notunu düşürdü. ‘Doktor kıyamet’ olarak bilinen ünlü yatırım gurusu Mark Faber ise S&P’nin kararının yeterli olmadığını, kıtadaki birçok ülkenin notunun CCC, ABD’nin notunun ise AA- değil BBB olması gerektiğini söyledi. Ünlü yatırımcı buna gerekçe olarak ise geri ödenmemiş borçların yüksekliğini gösterdi. Euro Bölgesi’nin en güçlü ekonomisi Almanya’da işlerin yolunda gittiğini söyleyen Faber, aynı sözleri Fransa ve diğer ülkeler için söylemenin mümkün olmadığını belirtti. Faber, ABD’nin not indirimi gibi, Fransa’nın notunun kırılmasının küresel piyasalar üzerinde çok da olumsuz etki yaratmayacağına dikkat çekerek, “Piyasa olası not indirimlerini zaten fiyatladı” dedi. Yatırım uzmanı, not indiriminin euro üzerindeki etkisi üzerine sorulan bir soruyu ise “Euro zaten düşme eğiliminde yoluna devam ediyor” diye yanıtladı.

Almanya’yı ‘teğet geçti’

Avrupa borsalarında büyük kan kaybına neden olan ‘not krizi’ Cuma gecesi S&P’ dan gelen açıklamayla netleşti. ‘Sıfırcı Hoca’ Fransa, Avusturya, İtalya, İspanya, Portekiz, Kıbrıs Rum Kesimi, Malta, Slovakya ve Slovenya’nın notlarını indirirken, Almanya’nın ’AAA’ olan kredi notuna dokunmadı. S&P, Fransa ve Avusturya’nın ‘’AAA’’ olan uzun vadeli kredi notunu birer puan düşürerek ‘AA+’ya çekti. İki ülkenin kredi not görünümlerini de ‘’negatif’ olarak değiştirdi. İtalya’nın ‘A’ olan uzun vadeli kredi notunu ‘BBB+’ya, İspanya’nınkini de ‘AA’dan ‘A’ya çekti. Amerika merkezli kredi derecelendirme kuruluşu, Portekiz’in kredi notunu ‘BBB-’den ‘BB’ye, Kıbrıs Rum Kesimi’nin notunu ‘BBB’den ‘BB+’ya, Malta’nın notunu ‘A’dan ‘A-’ye, Slovakya’nın notunu ‘A+’dan ‘A’ya ve Slovenya’nın notunu da ‘AA+’dan ‘A+’ya düşürdü.

Kuruluş, not indirimlerine gerekçe olarak, Euro Bölgesi’nde artan sistematik riski gösterirken, negatif görünümün nedeninin ise Euro Bölgesi’ndeki olası yeni resesyon riskindeki artışı yansıttığına dikkati çekti. Avrupalı yetkililerin son haftalarda belirledikleri politik önceliklerin Euro Bölgesini etkisi altına alan sistemik problemlere çözüm üretmekte tam olarak yeterli olmayabileceğine işaret eden S&P, aynı zamanda politikacıların bölge ülkeleri arasındaki ekonomik rekabetteki farklılıklardan kaynaklanan problemleri dikkate almadığı uyarısında bulundu.

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, geçen ay 15 euro ülkesinin kredi notunu düşüreceği uyarısında bulunmuş ve bazı ülkeleri yakın izlemeye almıştı. Kuruluş bu karara Euro Bölgesi’nde artan sistematik stres ve resesyon riskini göstermişti. Euro Bölgesi’nin diğer iki ülkesi Yunanistan, en kötü kredi notuna sahipken Kıbrıs Rum Kesimi’nin kredi notu da izleme altında bulunuyor.

İstikrar Fonu’nu da not korkusu sardı

Euro Grubu Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, Euro Bölgesi’ne üye ülkelerin Avrupa Finansal İstikrar Fonu’nun (EFSF) ‘AAA’ olan kredi notunu korumakta kararlı olduğunu bildirdi. EFSF’nin kredi notu teminat sağlayan ülkelerin kredi notuna bağlı, zira bu ülkelerin notu düşerse, EFSF’nin kredi notu da düşüyor. Çünkü fonun, piyasalara düşük faiz oranlarıyla borç verebilmek ve zor durumdaki ülkelere kredi sağlayabilmek için ‘AAA’ kredi notuna ihtiyacı bulunuyor.

Fransa Başbakanı ‘zamanlamayı’ eleştirdi

Fransa Başbakanı François Fillon, S&P’nin not indirimi kararının beklenen bir karar olduğunu söylerken, zamanlamayı eleştirdi. Kararın Euro Bölgesinin toparlanma çabaları ve bu çabaların yatırımcılarca destek görmeye başladığı bir döneme geldiğine işaret eden Fillon, zamanlamayı ‘manidar’ buldu. Fransız başbakan, bu olumsuz gelişmeye karşın ülkesinin yatırımcıların güven duyduğu sağlam bir ülke olduğunu belirterek, kredi derecelendirme kuruluşlarının yararlı barometreleri bulunduğunu ancak bir ülkenin politikalarını belirleyenlerin bunlar olmadığının da altını çizdi.

Fransa Bütçe Bakanı ve hükümet sözcüsü Valerie Pecresse de kredi notu düşen Fransa’nın stratejisinin değişmeyeceğini söyledi. Pecresse, yaptığı açıklamada, “borçların azaltılması, rekabet ve muhtemel büyümeye odaklı ekonomi politikasının değişmeyeceğini” belirtti.

Fransa Maliye Bakanı François Baroin ise not indirimi sonrasında bir ‘kemer sıkma’ programının gündemde olmadığını bildirdi. Bakan Baroin “Fransa’nın politikasını belirleyen derecelendirme kuruluşları değil” diye konuştu.