Doğal sit alanlarının koruma ve kullanma koşullarına ilişkin ilke kararı yayımlandı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından doğal sit alanlarını korumaya yönelik ilke kararı güncellendi. Kararla ilgili kesin korunacak hassas alanların tanımı yapılırken bu alanlardaki kesin yapı yasağı vurgulandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 113 sayılı Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararı hakkında daha önce yayımlanan yönetmeliğin güncellendiği duyurdu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada alınan yeni karar sonrası kesin korunacak hassas alanların tarifi yapıldı. Buna göre; ulusal ve uluslararası öneme sahip tür, habitat ve ekosistemleri bünyesinde barındıran, biyolojik, jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri açısından ekosistem hizmetlerine katkı sağlayan, insan faaliyetleri sonucu bozulma veya tahrip olma riski yüksek olan, bitki örtüsü, topoğrafya ve siluetin korunması ve gelecek nesillere aktarılması gereken ve Cumhurbaşkanı Kararı ile ilan edilen kara, su ve deniz alanlarının kesin korunacak hassas alanlar olduğu bildirildi.
Açıklamada bu alanlarda doğal afetler yaşanması durumunda yapılması gerekli acil müdahalelerin bulunulabileceği bildirildi. Ayrıca bu alanlarla ilgili olarak kesin yapı yasağı olduğu vurgulanarak madencilik faaliyetinin de yapılamayacağı; taş, toprak, kum alınamayacağı; toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı gibi malzemenin de dökülemeyeceği belirtildi.
Bakanlığın Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonları tarafından yapılacak değerlendirmeye göre faaliyetlerin niteliğine, içeriğine göre, zorunluluk halinde koşulları, kapsamı ve süresi belirlenmek şartı ile bazı faaliyetlere izin verilebileceği anımsatılarak şu maddelere yer verildi:
Bilimsel amaçlı araştırma, eğitim faaliyetleri yapılabilir.
Kültür ve tabiat varlığı varsa Bakanlığın izniyle bilimsel kazı, koruma çalışmaları yapılabilir.
Bu alanların korunması, ıslahı, temizliği için bilimsel raporların sunulması halinde çalışmalar yapılabilir.
Güvenlik, uyarı ve bilgilendirme amaçlı levha ve işaretler konulabilir.
Orman yangın yolu açılması, ormanların bakım ve onarımı için çalışmalar yapılabilir.
Alan içerisinde varsa anıt ağaç ilgili kurumların vereceği teknik raporla bakım ve onarımı yapılabilir.
Ekolojik dengenin devamlılığı için arıcılık faaliyetleri yapılabilir.
Kuş gözlem kulesi yapılabilir.
Kamu yararı varsa, ihtiyaç halinde yol güzergâhının kullanılması şartıyla atık su, içme suyu, doğal gaz ile elektrik ve iletişim hattı yapılabilir.
“Kesin Korunacak Hassas Alan” ilan edilmeden önce o alanda bulunan bir tesis varsa yeni bir düzenleme yapılmaması şartıyla ihtiyaç halinde bakım, onarım ve iyileştirme çalışmaları yapılabilir. Örneğin; bazı ormanlarda 1950’li yıllardan kalan elektrik hatlarında bakım yapılması çalışmaları gibi
Ulusal güvenlik için zaruret arz eden tesisler yapılabilir.
Dalyan ve lagünlerde doğal dengenin devamlılığının sağlanması için; ilgili kamu kurumu görüşleri doğrultusunda ve herhangi bir yapı yapılmamak şartıyla alanın özelliğinden kaynaklanan geleneksel avcılık yöntemleriyle yapılan balıkçılık faaliyetlerine ve mevcutların rehabilitasyonuna, bakımına ve onarımına izin verilebilir.
Açıklamada Resmî Gazete’de yayımlanan ilke kararında ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ tanımının da yapılmış olduğu kaydedilerek kesin korunacak hassas alanlarda yasaklanan ve izin verilen faaliyetlerin bu alanlarda da yapılabileceği, Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında bungalov yapılamayacağı da vurgulandı.