Cumhurbaşkanı seçimi kutuplaşmayı çözebilir
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, Türkiye’nin toplumsal kutuplaşmaya yenik düştüğünü belirterek, “Cumhurbaşkanlığı seçimleri kutuplaşmayı çözecek önemli bir fırsat” dedi.
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) Başkanı Haluk Dinçer,
Türkiye gündeminin son yıllarda artan ve etkisini ağır bir şekilde toplumun tüm kesimlerinde hissettiren bir toplumsal kutuplaşmaya yenik düştüğünü söyledi. Dinçer, gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ülkedeki kutuplaşmayı çözecek bir fırsat olarak gördüklerini belirtti.
Göreve gelmesinin ardından ilk kez basının karşısına çıkan Dinçer, TÜSİAD Başkanlığı’ndan istifa eden Muharrem Yılmaz’ı, başarıyla sürdürdüğü görevinden dolayı tebrik etti.
Ülkedeki tüm vizyon önerilerini, çok sesliliği, diyalog arayışını ve tüm iyi niyetli çabaları yok eden bir kutuplaşma olduğunu dile getiren Dinçer, “Türkiye gündemi son yıllarda artan ve etkisini ağır bir şekilde toplumun tüm kesimlerinde hissettiren bir kutuplaşmaya yenik düştü” uyarısında bulundu.
Güncel siyaset yetmiyor
“Kimse kimsenin ne anlatmaya ve hangi mesajı vermeye çalıştığına akıl yormuyor. Çok acıdır, bir görüş ifade edildiğinde bu görüşün içeriğinden değil, bu görüşü kimin söylediği üzerinden eleştiriler geliyor. Yani ne söylendiğine değil, kimin söylediğine bakılıyor” diyen Dinçer, herhangi bir taraf olunduğunda herkesin kendi doğrusuna sımsıkı sarıldığını ve ikinci bir görüşü asla kabul edilmez gördüğünün altını çizdi.
Siyasetin ayrıştırıcı söyleminin kutuplaşmayı daha da keskin hale getirdiğine işaret eden Dinçer, sözlerine şöyle devam etti:
“Teorik olarak baktığınız zaman Türkiye’de bir demokratik düzen var ama bu düzenden yeterince faydalanamıyoruz. Çünkü alternatif görüşler ortaya konulamıyor. Güncel siyaset konuşuluyor ve ülkenin temel konuları üzerine böyle bir ortamda eğilinemiyor. Hem kanaat önderleri, hem STK’lar; bir taraftan akademisyenler ve düşünce kuruluşları, hepsi de bu ağır kutuplaşmadan nasibini alıyor. Varsa yoksa bu ülkede günlük siyaseti konuşuyoruz. Bir seçimden diğerine ve ilk seçimde herkesin oy oranını maksimize etmek için neler yapması gerektiğini konuşuyoruz.”
TÜSİAD Başkanı, gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerini ülkedeki kutuplaşmayı çözme anlamında bir fırsat olarak gördüklerini söyledi. Dinçer, şunları kaydetti:
Partiler üstü olmalı
“Halk tarafından seçilecek bir cumhurbaşkanı, kim olursa olsun, birinci görev olarak partiler üstü anlayışla toplumda oluşmuş bu ağır kutuplaşmaya uzlaşmacı ve uzlaştırmacı bir tutum benimsemelidir. Esasında bir sivil anayasa yapmamızın önündeki en önemli engeller olan kimlik konusu, din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili konular ve devletin organları arasındaki kontrol-denge mekanizmaları konularında da uzlaşma noktasında cumhurbaşkanı çok önemli rol oynayabilir. ‘Yeni cumhurbaşkanı, toplumda yeniden kardeşlik duygusunu yeşertecektir, toplumun farklı kesimleriyle diyalog kuracak’ ümidini taşıyoruz.”
Dinçer, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığı konusuyla ilgili olarak da “Bz cumhurbaşkanının kim olduğundan ziyade ulaşmacı ve uzlaştırıcı olmasını istiyoruz. Sonunda milletin takdiridir. TÜSİAD kişilerle ilgili değerlendirme yapmaz” değerlendirmesinde bulundu.
Çözüm süreci yeterince şeffaf değil
Haluk Dinçer, çözüm sürecini olağanüstü cesaretli girişim olarak gördüklerini vurguladı. Dinçer, şunları kaydetti: “TÜSİAD olarak çözüm sürecine başından beri destek verdik. Ekonomik ayağına destek olduk. Sürece yönelik çok eleştirdiler var ki, ben de bunlara katılıyorum. Yeterince şeffaf değil. Muhalefet yeterince katılmıyor.”
Merkez Bankası bağımsızdır
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına vurgu yapmayı ihmal etmedi. Dinçer, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinden çok enflasyon hedeflerini ne kadar tutturduğuyla ilgilendiklerini söyledi. Dinçer, “Merkez Bankası konusunda duruşumuz nettir, bağımsızdır” dedi.
TÜSİAD’ın iktidara küsme lüksü yok
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, “TÜSİAD’ın yeni başkanına son dönemlerde ‘Sizin hükumetle ilişkiniz nasıl olacak?’ gibi garip bir soru sorulmaya başlandı. Bunu, Türkiye’deki ağır kutuplaşmanın bir yansıması olarak değerlendiriyoruz” dedi. Dinçer, TÜSİAD’ın idelojik kamplaşmanın bir tarafı olarak görülmesine asla izin vermeyeceklerini belirtti. Haluk Dinçer, Türkiye ekonomisinin, demokrasisinin güçlenmesi söz konusuysa, TÜSİAD’ın veya herhangi bir sivil toplum kuruluşunun iktidarla, muhalefetle kırılma, küsme gibi bir lüksü olmadığını ve olamayacağını söyledi. Dinçer, “Tabii ki her hükümetle olduğu gibi bu hükümetle de en iyi, en verimli şekilde çalışmamız, ilişki kurmamız gerekir. Öyle yaptık bugüne kadar, bundan sonra da böyle davranmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Son 15 yılda 8 af çıktı vergi kayıpları arttı
Yakın zamanda bir vergi affının gündeme geldiğine işaret eden Haluk Dinçer, “Son 15 yılda Türkiye’de sekiz vergi affı uygulanmış; arızi olmaktan çıkmış, istikrar kazanmış” dedi. Dinçer, şunları kaydetti: “Bu aflar Hazine’ye gelir sağlıyor. Ama aflardan sonra vergi kayıpları aynı şekilde tekrardan artıyor. Kayıtdışı ekonomi büyüyor. Aflar kayıtdışılığı özendiriyor. Aflarla ilerlemek yerine sistemin etkinliğini artıracak reformlar yapmanın daha doğru olacağına inanıyoruz. Yargı alanında da ciddi reform ihtiyacı var.”
Yüzde 5 nasıl büyürüz?
Türkiye ekonomisine yönelik açıklamalar yapan Haluk Dinçer,“Temel soru şudur; orta vadede yüzde 5’lik büyüme nasıl sağlanacak? Türkiye, dış kaynak bulabilirse yüzde 5, bulamazsa yüzde2-3’ler mertebesindebüyüyebilir” dedi.
6 aylığına mı başkan oldu?
Kulislerde 6 ay başkanlık yapacağının konuşulduğuna yönelik soru üzerine Haluk Dinçer, “Biz yönetim kurulu olarak 1.5 yıl önce 2 yıllığına seçildik. Bundan sonraki yönetimin kim olacağı da genel kurulun takdiridir. Herhangi bir çalışmamız yok” dedi.