Çin’in borcu ABD’deki gibi riskli değil!
Uzmanlar tarafından sık sık 2008 finansal krizi öncesi ABD’ye benzetilen Çin’in borç yapısı yeni bir rapora göre endişe edildiği gibi bir kriz tetiklemeyecek.
Çin’in borç krizi ABD’dekine hiç benzemiyor. Tasarruflar borçların iki katı seviyede olan ülkede 2008 krizine neden olan hane halkı borçları şu anda GSYH’nin sadece yüzde 40’ına denk geliyor. ABD’de ise bu oran kriz öncesinde 100’dü. Öte yandan dünya genelinde birçok yatırımcıyı endişelendiren Çin’in borç yapısını derinlemesine inceleyen Bloomberg Intelligence Çin’deki mevduatların 2015 sonu itibariyle 55 trilyon yuan (8.4 trilyon dolar) olduğunu, borcun ise 27.4 trilyon yuan (4.1 trilyon dolar) seviyesinde olduğunu aktarıyor.
Çinli bankaların borçları artmadı GSYH’nin yüzde 19’una geriledi
Çin ekonomisinin bir çok alanında borçluluk oranının küresel finansal krizden bu yana ciddi anlamda yükseldiği doğru. Son on yılda toplam borçluluğun yüzde 465 arttığı belirtiliyor. Borcun GSYH’ye oranı ise 2005 yılında yüzde 160’lardayken 2015 yılı itibariyle bu oran yüzde 247’ye yükseldi. Bloomberg Intelligence Çin’in toplam borcunu dört ana unsura bölerek incelemiş: bankalar, kurumlar, kamu ve hanehalkları. Banka borçları ülke ekonomisine göre son on yılda bir düşüş bile yaşadı. 2015 yıl sonu itibariyle banka borçlarının GSYH’ye oranının yüzde 19’a gerilediği belirtiliyor. Öte yandan kurumsal borçların GSYH’ye oranı aynı dönemde yüzde 105’ten yüzde 165’e yükseldi. Kamu borçları yüzde 22’ye yükselirken hane halklarının borçluluk oranı ise 23 puanlık bir artışla GSYH’nin yüzde 40’ından fazlasına yükseldi.
Risk gören yatırımcılar Soros, BlackRock ve Goldman Sachs
Birçok ünlü yatırımcı ve yatırım bankası Çin’in gittikçe büyüyen borç yığını hakkında endişelerini dile getirmişti. Ünlü yatırımcı George Soros geçtiğimiz nisan ayında bir toplantıda Çin’deki durumu ABD’yi 2008 finansal krizine getiren şartlara benzetmişti. Soros “Çok benzer bir şekilde kredi büyümesi hızlanmış ve kredilerin yaygınlığı sürdürülemez hale gelmişti” diye konuşmuştu. BlackRock CEO’su Laurence Fink ise Çin’in borçları için “Hepimiz endişelenmeliyiz” diye konuşmuş fakat uzun vadede Çin ekonomisi için iyimser bir tutum aldığını eklemişti. Haziran ayında ise yatırım bankası Goldman Sachs bir raporunda ülkenin kayıt dışı gölge bankacılık faliyetlerinin Çin’in temelde yatan kredi sorunlarıyla ve sürdürülebilirlik riskiyle ilişkili endişeleri artırdığını aktarmıştı.
Kriz olursa devlete ait şirketlerden kaynaklanır
Çin’in resmi basın kaynaklarına göre bu yıl başından bu yana gerçekleşen ifl asların yüzde 66.5’i Çin hükümetinin yönetiminde olan şirketler. Bu yıl sadece altı devlete ait şirket ifl as etmiş olsa da, bu altı şirketin toplam değeri Securities Daily adlı gazeteye göre 16.5 milyar yuan (2.47 milyar dolar). Geçtiğimiz ay Pekin’deki Renmin Üniversitesi tarafından yayınlanan başka bir rapor ise tüm çelik firmalarının yüzde 51.43’ünün zombi şirketler olarak sınıfl andırabileceğini yazmıştı. Bloomberg Intelligence’ın raporuna göre eğer bu borç yığını bir krize neden olursa bu muhtemelen kurumlardan ve ana kreditörleri bankalardan gerçekleşir. Çin’in tahvil piyasası da 30 Haziran’a kadar 17 ifl asla strese dair işaretler göstermişti. Bu ifl as rakamı 2015 yılında yaşanan ifl asların neredeyse üç katına denk geliyor. Öte yandan bazı belli sektörler ve şirketler çok yüksek borçlu olsa da, Uluslararası Para Fonu’nun yapmış olduğu bir çalışmaya göre Çinli şirketlerin ortalama borçlanma oranları çok yüksek değil. 2006’dan bu yana devlete ait olmayan şirketlerin ortalama yükümlülükleri öz varlıklarının yüzde 55’i seviyesinde. Öte yandan devlete ait şirketlerde bu borçluluk oranı yüzde 110 seviyesinde.
Konut fiyatları düşse dahi etkilenecek mortgage yüzde 14
Çin ile ABD arasındaki başka büyük bir fark ise finansal krizin en önemli sebebi olan mortgage kredilerinin Çin’de çok daha sağlıklı bir durumda olması. Çin Hanehalkları Finans Anketi’ne göre Çin’in şehirlerinde hanehalklarının gelirleri sahip oldukları evin 2012 yılındaki değerinin sadece yüzde 11’ine denk geliyor. Mortgage borçlarının ise nispeten çok daha nadir olduğu belirtiliyor. Anketin başka bir sonucu ise hanehalkı borçlarının yüzde sıfır olduğu. Aynı ankette konut fiyatları yüzde 50’lik bir düşüş yaşasa bile mevcut mortgage kredilerinin yüzde 14’ünden azının konutların değerinin üzerinde kalacağı belirtiliyor. Çin’in yüksek tasarruf oranı ve düşük kaldıraçlı hanehalkları göz önüne alındığında uzmanlara göre hane halkı borçlarının finansal bir krize neden olması muhtemel görünmüyor.