Gazete Vatan Logo

Çakıcı adı 13 Mayıs'ta belliydi 4 Ağustos'taki ihaleye yetişmedi

Mesut Yılmaz ve Güneş Taner, Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla Yüce Divan'da yargılanırken, dün dinlenen dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Niyazi Palabıyık, Alaaddin Çakıcı-Korkmaz Yiğit bağlantısının 13 Mayıs 1998'de tespit edildiğini açıkladı

Eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in, Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla Yüce Divan'da yargılanmalarına dün devam edildi. Duruşma salonuna, salon mevcudu kadar izleyici alındı. İzleyicilerin salona alınması sırasında mahkeme önünde izdiham yaşandı. Duruşmaya, Mesut Yılmaz ve avukatları ile Güneş Taner'in avukatı katildi. Taner, duruşmaya gelmedi. Duruşmayı Mesut Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz ve kardeşi Turgut Yılmaz ile ANAP'lılar izledi. Mesut Yılmaz salona girerken, partililer ayağa kalktı. Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin, Türk Ticaret Bankası Munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Vakfı'nın davaya müdahil olarak katılma istemi bulunduğunu ifade ederek, bu talebin gelecek duruşma karara bağlanacağını açıkladı. Daha sonra tanıkların dinlenilmesine geçildi.

Gizli tutmasaydık haberleri olurdu
Dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü istihbarat Şube Müdürü Niyazi Palabıyık, o dönemde içişleri Bakanlığı'nın "Türkiye üzerinde sıkıntı yaratan" çete liderlerinin yakalanmasıyla ilgili talimatı olduğunu söyledi. Palabıyık, organize suç örgütü lideri olduğu öne sürülen Alaaddin Çakıcı ve işadamı Erol Evcil'in ilişkilerini içeren bazı bilgileri, dönemin istanbul Valisi Kutlu Aktaş'ın imzasıyla ilgili yerlere bildirdiklerim kaydetti. Bunların arasında TBMM'deki bir bakan veya milletvekiline silahlı saldırı olacağı bilgisinin de yer aldığım anlatan Palabıyık, yazı içeriğinde Türkbank ile ilgili konu bulunmadığını belirtti. Çakıcı'nın yurtdışında yakalanmasına yönelik elde ettikleri bilgileri gizli tutmak zorunda olduklarını ifade eden Palabıyık, "Gizli tutmazsak haberleri oluyordu" dedi.

Türkbank adı ilk kez 13 Mayıs'ta geçti
Palabıyık, 13 Mayıs 1998 tarihli yazıyla ilk defa Türkbank ihalesinde olması muhtemel gelişmelerin yer aldığını, bunları isim ve şirket bazında evraka döktüklerim anlatarak, bu yazıyı Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'na gönderdiklerini söyledi. Yazıda, son dönemdeki gelişmeler ışığında çetelerin finans sektörüne doğrudan olmasa da girmek için çaba sarfettikleri, bazı şirketlerle ilişki içinde bulundukları ve özellikle Türkbank ihalesiyle ilgilendikleri, Çakıcı'nın bankayı almak isteyenler arasında yer alan Korkmaz Yiğit ile anlaştığı, Yiğit'in ihalede yalnız kalması ve ihaleyi alması konusunda çalışmalar yaptığı yönündeki istihbarat bilgilerinin yer aldığını belirtti.

Palabıyık, yazıda ayrıca Türkbank'ı Yiğit'in alması için ihaleye katılan diğer kişilere tehdit, şantaj ve korkutma amacıyla silahlı eylemler düzenlenebileceği bilgisinin de yer aldığını kaydetti.

Yazıdan beş gün sonra İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nden Yiğit'in telefonlarının dinlenilmesi için karar alındığını anlatan Palabıyık, Çakıcı'nın ihaleye katılan Çukurova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet'e yönelik silahlı eylem yapacaklarını tespit ettiklerini, eylemi gerçekleştirecek olanların Yalova'da eylemi gerçekleştirmeden yakalandıklarını ifade etti.

Palabıyık, bir başka soru üzerine de Çakıcı ile Yiğit arasındaki telefon konuşmasının 21 Mayıs 1998 tarihinde tespit edildiğini, konuşmanın bilgi notu şeklinde Emniyet Genel Müdürlüğü'ne geciktirilmeden bildirildiğini belirtti.

Konuşmaların içeriği konuşunda Mesut Yılmaz'ı bilgilendirip bilgilendirmediğinin sorulması üzerine Palabıyık, kendisinin Emniyet Genel Müdürlüğü'nü bilgilendirdiğini yineleyerek, içişleri Bakanı ve Başbakan'a bilgi verme yükümlülüğü bulunmadığını söyledi.

Duruşmada tanık ifadesine başvurulan halen görevini yürüten dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun da o dönemde kendilerinden çetelerle mücadele edilmesinin istendiğini, dört çete lideri hakkında dosya oluşturmaya başladıklarını, bunlardan birinin de Çakıcı olduğunu ifade etti. Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daireşi'nden bu kişilerin Türkbank konusunda aktif duruma geldiğine ilişkin yazı gönderildiğini ve bilgilerinin sorulduğunu anlatan Uzun, "Biz de bir organize suç grubunun bu ihaleyle ilgilendiğini ve etki etmek istediklerini bildirdik. Mevcut çalışmamızın zedelenmemesi için işim bildirmedik" dedi.

Uzun, 3 Ağustos 1998'de Çakıcı'nın ihale sürecinde işadamı Hayyam Garipoğlu'nu tehdit ettiğine ilişkin bilgi notu geldiğini, bunu içişleri Bakanlığı ve Başbakanlığa gönderdiklerini kaydetti.

Yüce Divan üyesi Necmi Özver'in, "Elinizdeki telefon kayıtları delil niteliğinde. Bunları neden ilgili makamlara bildirmediniz?" sorusuna Uzun, dinlemenin Çakıcı'nın yakalanması için yapıldığını, Türkbank ihalesiyle ilgili olmadığını belirterek, bunun İstanbul yargı çevresi için delil olabileceğini söyledi.

Haberin Devamı