Bütçe biraz açıldı, ödülü 1.5 milyon istihdam oldu
Bütçe 13.7 milyar lirası Haziran’da olmak üzere 6 ayda 25.2 milyar TL açık verdi. Ekonomide alınan tedbirlerin bu sonucu getirdiğini söyleyen Maliye Bakanı Ağbal, “Bütçe açığı öngörülemez noktalara gitti diyenler yanılıyor. Genişleme kontrollü, seçici ve geçicidir” dedi. Ekonomiyi çanlandırmak için açığı artırmak pahasına alınan tedbirlerin ödülü ise istihdamdaki iyileşme oldu. İstihdam seferberliği etkilerini gösterdi. 4 ayda 1 milyon 488 bin kişi iş buldu. Yüzde 13’lere kadar tırmanan işsizlik yüzde 10.5’e indi
Maliye Bakanı Naci Ağbal, merkezi yönetim bütçesinin haziranda 13.7 milyar lira, Ocak-Haziran döneminde 25.2 milyar lira açık verdiğini bildirdi. Ağbal, “Ekonomik Gelişmeler ve Ocak-Haziran 2017 Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri” konulu basın toplantısında, merkezi yönetim bütçesinin 2016’da 29.9 milyar lira açık verdiğini, 2017’ye ilişkin bütçe açık hedefinin 46.9 milyar lira olduğunu anımsatarak, 2017 bütçe açığının, 2016’ya göre artacağının gerekçelerinin kamuoyuyla paylaşıldığını söyledi. Haziran ayı merkezi yönetim bütçe açığının 13.7 milyar lira olarak gerçekleştiğini ifade eden Ağbal, bütçe giderlerinin 57.7 milyar lira, faiz hariç bütçe giderlerinin 56.4 milyar lira, bütçe gelirlerinin 43.9 milyar lira, vergi gelirlerinin 36.4 milyar lira olarak gerçekleştiğini belirtti.
Ağbal, Ocak-Haziran dönemine ilişkin bütçe açığının 25.2 milyar lira olduğunu kaydederek, bütçe giderlerinin 324.4 milyar lira, faiz hariç giderlerin 297.4 milyar lira, faiz giderlerinin 27 milyar lira, bütçe gelirlerinin 299.2 milyar lira, vergi gelirlerinin 246.1 milyar lira olduğunu anlattı.
Ağbal, “Bu sonuçlara göre ilk 6 ayda gerçekleşen bütçe açığı, yılın başında hedeflenen bütçe açığının yüzde 53.9’u oranındadır. Hedeflenen bütçe açığı 46.9 milyar lira. İlk 6 ayda oluşan bütçe açığı 25.2 milyar liradır” dedi.
Sınavdan geçtik
Türkiye ekonomisine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Ağbal, son bir yılda ülke ekonomisinin çok önemli sınavlardan geçtiğini dile getirdi. 15 Temmuz’daki darbe girişimi, terör olayları, jeopolitik gelişmeler, ABD seçimleri sonrasındaki finansal kırılganlıklar, zayıf dış talep, referandum süreci gibi gelişmelerin Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını test eden gelişmeler arasında olduğunu anlattı. Geçen yılın ilk yarısında ülke ekonomisinin gelişmekte olan ekonomilerden pozitif ayrışarak yüzde 4.9 büyüdüğünü hatırlatan Ağbal, darbe girişimi ve sonrasındaki terör olayları gibi nedenlerle 2016’nın üçüncü çeyreğinde ekonominin daraldığını söyledi. Ağbal, ekonomik göstergelerde ortaya çıkan olumsuz gelişmeler karşısında hızlı ve etkin tedbirler aldıklarına dikkati çekerek, arz ve talepte iyileşme sağlayacak düzenlemeleri hayata geçirdiklerini belirtti.
Genişleme kontrollü geçici ve seçicidir
Mali disiplin konusundaki hassasiyetlerinin devam edeceğine değinen ve bütçe açığı ile ilgili kamuoyundaki endişenin yersiz olduğunu belirten Naci Ağbal, şunları kaydetti: “Kamu maliyesinde meydana gelen genişleme kontrollüdür, geçicidir, seçicidir ve ekonominin ihtiyaçları doğrultusunda her zaman için değiştirilebilir noktadadır. O açıdan ‘öngörülemez noktalara gittiği’ şeklindeki değerlendirmeler gerçeklerden uzaktır. 2017 yılı bütçe açığına ilişkin birtakım değerlendirmeler yapılıyor. Bir defa daha bu değerlendirmeleri yapanlar yanılacaklar. 2017 bütçe açığımız, bütçe hedefi olarak ortaya koyduğumuz rakamlardan bir miktar yukarı olacak ama hiçbir şekilde piyasalarda söylenen rakamlar olmayacak. Özellikle bütçenin gelir tarafında uygulamaya koyduğumuz birtakım çalışmalar, gayretler var. Yılın ikinci yarısında bütçenin gelir tarafında çok daha olumlu bir performansı yakalayacağız, bunu görüyoruz. Bütçenin gelir tarafında 2017’nin ikinci yarısında güçlü bir toparlanmayı bekliyoruz. Harcama tarafında ise ekonomide geldiğimiz konjonktür itibarıyla ilave bir harcama programı üzerinden kaynak aktarmaya gerek yok. Ekonominin son derece olumlu bir döngü ve konjonktür içerisine girdiğini görüyoruz. İkinci yarıda zamanı geldiğinde geçici nitelikte olan programlara son verilecek ve özellikle yılın belki de son birkaç ayında harcama tarafında da ciddi anlamda birtakım kararları alacağız.”
Ağbal, terörden kaynaklı tahribatların ortadan kaldırılmasının da bütçe açığını olumsuz etkileyen faktörler arasında yer aldığına işaret ederek, şunları söyledi: “Bütçe açığında aşırı bir iyimserlik gösterecek halimiz yok. Aşırı bir kötümserliğe de gerek yok. Yetki bizde, imkan bizde. Ekonomimizin ihtiyaçlarını dikkate alacağız, içinde bulunduğumuz koşullara göre olması gereken seviyede bir bütçe açığını koruyacağız, diğer taraftan da ekonomiyi, üretimi ve yatırım yapımızı destekleyeceğiz.”
İşsizlik tek haneye doğru
Türkiye’de işsizlik oranı, Nisan’da geçen yılın aynı dönemine göre 1.2 puan yükselerek yüzde 10.5’ye çıktı. Ancak yüzde 13’lerden geri gelen işsizlik verileri yıl sonu için konan tek hane hedefinin tutturulabileceği yönündeki beklentiyi artırdı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Nisan’da ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı.
Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaşta işsiz sayısı, Nisan’da geçen yılın aynı dönemine göre 463 bin kişi artarak, 3 milyon 287 bin kişiye ulaştı. Aynı dönemde işsizlik oranı 1.2 puan yükselerek yüzde 10.5 oldu. İşsizlik oranı, Nisan’da bir önceki aya göre 1.2 puan geriledi. Söz konusu oran, Mart’ta yüzde 11.7 seviyesinde bulunuyordu. Şubat’ta yüzde 13 olmuştu.
Nisan’da tarım dışı işsizlik, 1.4 puanlık artışla yüzde 12.4 olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 3.8 puanlık artışla yüzde 19.8’e ulaştı. İşsizlik, 15-64 yaş grubunda 1.2 puanlık artışla yüzde 10.7 olarak gerçekleşti.
Türkiye’de istihdam edilenlerin sayısı, Nisan’da geçen yılın aynı dönemine göre 519 bin kişi artarak 28 milyon 157 bin kişi oldu, istihdam oranı değişim göstermeyerek yüzde 47.2’de kaldı.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, işsizliğin düşmeye devam edeceğini belirtti. Canikli, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Nisan ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini değerlendirdi. “Ekonomimizin güçlü büyüme performansı istihdam üreten bir büyümedir” ifadesini kullanan Canikli, işsizliğin düşmeye devam edeceğini bildirdi.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan da ekonomiye yönelik önlemler ve atılan adımlarla işsizliğin gelecek dönemlerde de azalışını sürdüreceğini belirterek, şunları söyledi: “Milli istihdam seferberliğinin bundan sonraki dönemde yapacağı katkı, bu konudaki iyileşmeyi güçlendirecektir. Mevcut durumda devam eden ve 2017 yılında uygulamaya konulan yeni istihdam teşviklerinin etkisiyle önümüzdeki dönemde istihdam oranında da artışların gerçekleşmesi ve bununla birlikte işsizlik oranlarının aşağıya çekilmesi beklenmektedir. 2017 yılı Haziran ayı işsizlik sigortası verileri işsizlik oranlarında düşüş olabileceğini teyit etmektedir.”
4 ayda 1.5 milyon kişiye iş
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Şubat’ta Türkiye Ekonomi Şurası’nda yaptığı konuşmada Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) tüm üyeleri nezdinde yeni bir istihdam seferberliği başlatmasının ve hükümetin açıkladığı teşvik paketlerinin meyvesi görülmeye başlandı. Nisan’da işsizlik oranı bir önceki aya göre 1.2 puan azalarak yüzde 10.5 ile son
10 ayın en düşük seviyesine geriledi. Geçen yıl sonunda 26 milyon 669 bin kişi istihdam edilirken, Nisan sonu itibarıyla 1 milyon 488 bin kişiye ek istihdam sağlandı. Böylece Nisan sonunda istihdam edilenlerin sayısı 28 milyon 157 bine ulaştı. Nisan sonunda işsiz sayısı 3 milyon 287 bin kişi olarak kayıtlara geçti.
Temettü bütçeye aktarıldı
Türkiye Varlık Fonu’na devredilen KİT’lerin geliri ile ilgili soruya da yanıt veren Naci Ağbal, “Temettü ödemelerinin merkezi yönetim bütçesine gelir olarak Hazine’ye aktarılmasına karar verdik. Bugüne kadar da bu KİT’lerden 567 milyon TL’yi Hazine gelir kaydetti” diye konuştu. Ağbal, yıl sonuna kadar 13 milyar TL’lik özelleştirme gelir hedefleri olduğuna da işaret ederek, “Bu konuda ciddi gayret gösteriyoruz. Bu hedefe varma konusunda önemli uygulamalar yapıyoruz. Bu hedefi yakalama konusunda kararlıyız” dedi. SGK prim ödemelerinin yıl sonuna ertelendiğinin de altını çizen Naci Ağbal, bütçedeki kötüleşmede bunun da büyük payı olduğunu söyledi. Ağbal “SGK’nın ilk çeyrekteki ödemeleri yılın son çeyreğinde ertelenmişti. Bu yaklaşık 9 milyar TL. O nedenle 25.2 milyar TL’lik açığı düşündüğümüzde aslında 16 milyar TL açık olacaktı” diye konuştu.
Açığın milli gelire oranı 2’yi geçmez
Maliye Bakanı Ağbal, merkezi yönetim bütçe dengesine yönelik bir soruya ilişkin de şöyle konuştu: “Şu anda bütün gayretimiz merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 2’nin altında bir seviyede gerçekleşmesini sağlamaktır. Normal ortalama bir senaryoda, yüzde 2’nin hemen altında veya hemen üstünde yüzde 1.9 -2.1 arasında bir baz senaryo öngörüyoruz ama özellikle ikinci yarıda bu açığın daha aşağılara gelmesi noktasında gayretlerimiz olacak. Baz senaryoda ben gelir tarafında daha ihtiyatlıyım. Bir taraftan bu ihtiyatlı senaryoyu ifade ederken bir taraftan da Gelir İdaresi Başkanlığımıza, Özelleştirme İdaresi Başkanlığımıza, Bakanlığımızın diğer birimlerine rakamların daha da iyileşmesi noktasındaki elimizdeki potansiyeli harekete geçirmemiz konusunda talimatlar veriyorum. Yeniden yapılandırma kanunu, özelleştirme gelirleri ve diğer gelirler tarafında ifade ettiğim rakamlardan daha iyi bir performans yakalayacağımızı söyleyebilirim.”
Vergi artışı olmayacak
Ağbal, gelecek dönemde kamu ürün ve hizmetlerine yönelik herhangi bir vergi artışı olup olmayacağına yönelik bir soruya karşılık, maliye politikasının Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele politikasına destek vereceğini vurguladı.
Bugüne kadar maliye politikasının para politikası arasındaki uyuma her dönem dikkat ettiklerini anlatan Ağbal, şunları söyledi: “Bu dönem daha çok dikkat ediyoruz. Özellikle enflasyon üzerinde etki yapabilecek vergi ayarlamalarından kesin bir dille kaçınıyoruz. Dolayısıyla yıl sonuna kadar özellikle gelir elde etme amacıyla herhangi bir vergi artışı, vergi ayarlaması yapmayacağız. Bu yolla ekonominin enflasyon tarafında, para politikasına destek olmaya devam edeceğiz. Özellikle kamu maliyesinin oluşturduğu harcama tasarruf dengesi, gerekse kamu gelirleri ayağında da uygulayacağımız politikalarla piyasadaki arz ve talebin oluşmasına olumlu yönde katkı yapmak suretiyle Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelesine destek vereceğiz.” Hükümet olarak
180 günlük eylem planı hazırlığı içinde olduklarını anımsatan Ağbal, Bakanlık olarak buna ilişkin eylem planı taslağını Başbakanlığa gönderdiklerini ifade etti. Ağbal, eylem planında özellikle vergi mükelleflerinin vergiye uyumunu kolaylaştıracak, vergiye uyum maliyetlerini düşürecek ve vergi uygulamalarında kolaylık sağlayacak önemli program önerilerinin bulunduğunu söyledi.