Bu kadar şube açtık düşük faiz önü açar
Dünyadaki konjonktürün Türkiye’de faizlerin zaman içinde düşmesini gerekli kıldığını belirten Denizbank Genel Müdürü Ateş, “Bu kadar şube açtık, bunlara iş lazım, faizin düşmesi hepimizin önünü açacak” dedi
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirim kararını değerlendirdi. Faizde tavanın (faiz koridorunun üst bandı) biraz aşağı çekildiğini anımsatan Ateş, dünyadaki konjonktüre bakıldığında da İngiltere, Kıta Avrupası, Amerika ve Japonya’nın faizleri düşürdüğünün görüleceğine işaret etti. Ateş, şöyle konuştu: “Alman bonolarına baktığınız zaman neredeyse negatif faiz diye bir olay çıktı. Dolayısıyla dünya aslında düşük enflasyon ama aynı zamanda durgunluk yaşıyor. Bu da tabi bizim de faizlerimizin belli ölçüde, zaman içinde aşağı inmesini gerekli kılıyor. Ancak tabii bizde enflasyon 8-9’lu rakamlarda ama görünen o ki dünyadaki bu konjonktür devam ettiği sürece enflasyona da paralel faiz düşecek.”
Yüzde 20’ler görüldü
Mevduata verilen faizin ortalamasının yüzde 12’leri bulduğunu, bunun üst ucunun yüzde 14’lere değdiğini, alt ucunun ise yüzde 11.’ten aşağı düşmediğini belirten Ateş, yurt dışı kaynaklar azaldığı için böyle bir ortamda bankaların, önemli kaynağını mevduattan temin ettiğini hatırlattı. Ateş, mevduata verilen bu maliyetlerin üzerine normal masraflar vesaire koyulduğunda yüzde 14, 15 ve hatta 17’lere kadar çıkan konut kredileri, yüzde 20’lere varan tüketici kredi faizleriyle karşı karşıya kalındığını kaydederek, şöyle dedi:
“Bu trend, yani faizlerde enflasyona paralel düşüşü muhakkak ki hemen kredilere bütün bankalar yansıtacak ama şu anda tam bu kararlılık kazanma sürecindeyiz. Bir süre düz gidip, ondan sonra düşüş bekliyoruz eğer aksine jeopolitik gerginlikler fazla olmazsa faizler de ona paralel düşecektir. Çünkü bankaların onlara ihtiyacı var, daha fazla perakende kredilere gitsin? Bu kadar şube açtık, bunlara tabii iş lazım netice itibarıyla faizin düşmesi de hepimizin önünü açacak.”
Faizde köpük azalacak
Hakan Ateş, jeopolitik gerginlik, Türkiye’nin kuzeyinde Ukrayna-Kırım’da, güney doğusunda Suriye ve Irak’ta olan bitenler nedeniyle faiz üzerinde ‘risk primi’ denilen “köpük” bulunduğunu belirtti. Türkiye’nin kamu borçlanması, bütçe açığı ve cari açık problemi olmayan nadir ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Ateş, Avrupa Merkez Bankası ve Japon Merkez Bankası’nın politikaları nedeniyle gelişmekte olan ülkelerde “bahar havası” yaşandığını anlattı. Bu havanın devam edeceği düşüncesini dile getiren Ateş, “Faiz artışını Amerika’dan da Avrupa’dan da beklemiyoruz demeyeyim ama çok az ve geç bekliyoruz. Dolayısıyla bizde de faizler, enflasyonun da düşmesiyle birlikte düşecektir, risk primi de azalacaktır” dedi.
Turizm sorununu omuz omuza aşarız
Ateş, Türkiye’nin büyümesinin iç tüketim kaynaklı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “İhracatımız azalmıyor. Bir önemli soru işaretimiz görünmeyen kalem özellikle turizmde. Bu yıl oradan ciddi bir eksilme olabilir. Bunlar çok ağır ve uzun vadeli yatırımlardır. Türkiye’nin 80 milyar doların üzerinde birinci sınıf yatak yatırımı vardır. Gerek bankacılık kesimi gerekse ilgili bakanlıklar ve ekonomi yönetimi burada gerekli tedbirleri alacaktır diye düşünüyorum. Kısmen alındı ama devamını da bekliyoruz. Omuz omuza o sorunu da aşarız.”
Türkiye’den para çıkışı az oldu
Genelde gelişmekte olan ülkelerden para çıkışı olduğunu, bu paranın Türkiye’den nispeten az çıktığını vurgulayan Ateş, gelişmekte olan piyasalar açısından Türkiye’nin biraz pozitif ayrıştığını kaydetti. Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki farklılıklara değinen Ateş, “Türkiye şimdi fazla düşük olmayan -40 dolarlarda bir kararlılık tespit edilmiş- petrol fiyatıyla aslında son derece mutlu, mesut. Dolayısıyla Türkiye ayrıştı ama beklendiği kadar olumlu ayrışmadı” dedi.
Büyümeyi sağlamalıyız
Genel Müdür Ateş, kamu maliyesi ve bankacılık sektörünün sağlam olduğunu, hane halkındaki borçlanmanın makro ihtiyati tedbirlerle kontrol altına alındığını, özel sektörün de gerek açık pozisyonu gerek yaptığı yatırımlarla dengeli bir görüntü arz ettiğini anlattı. Bu dört ana grupta temel bir sıkıntı olmadığına bakıldığında, normalde ekonomiyi iyi görmek, bir tek büyümeyi sağlamak gerektiğini ifade eden Ateş, “O da biraz makro ihtiyati tedbirler genişlemeci, büyümeci politikalara doğru evrilttiği zaman Türkiye yolunda devam edecek ve gelişmekte olan piyasalardan pozitif ayrışacak” değerlendirmesinde bulundu.