Böyle olur bizde fizibilite anlayışı!
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, bankaların paranın bol olduğu zamanlarda olmayan fizibiliteyi ‘var’ kıldığını söyledi ve şu örnekleri verdi: Denizle alakası olmayan adam gemi almaya kalktı. ‘Ticaret yollarını biliyor musun?’ diye sorduk. ‘Gerek yok. Siparişi ver, gemi bitene kadar fiyat katlanıyor. Ona oynuyoruz’ dedi.
Bir girişimci çıktı, ‘Rüzgar enerjisi için yatırım yapacağım’ dedi. ‘Peki geriye dönük rüzgar ölçümünü yaptırdın mı? Fizibilitesine baktın mı?’ diye sordum. ‘Müdürüm ben orada askerlik yaptım, rüzgar nedeniyle çakmakla sigarayı bile yakamıyorsun’ dedi. Zatın fizibilitesi bu. Yani bunlar tutar hale geldi.
Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde “Bankacılık ve Reel Sektör” oturumunda konuşan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, bankalarla ilgili şikayette bulunmanın cazip bir şey olduğunu ancak bankaların da bu konuda iyi malzeme verdiğini söyledi. Bankaların ciddi kusurlarının bulunduğunu kaydeden Bali, paranın bol olduğu zamanlarda olmayan fizibiliteleri ‘var’ kıldıklarını ifade etti. Bazı müşterilerinin de aldıkları kredileri verimli kullanamadığını dile getiren Bali, şunları kaydetti:
Tekstilci inşaat işine girdi
“Denizle alakası olmayan adam gemi almaya kalktı. ‘Sen dünya ticaret yollarını biliyor musun? İşletmeciliğini biliyor musun? Kimyasal tanker mi kuru yük mü?’ diye sorduğumuzda, ‘Müdürüm bunların hiçbirine gerek yok. Siparişi veriyorsun, daha gemi tamamlanıncaya kadar fiyat katlanıyor. Biz ona oynuyoruz’ yanıtını aldık. Yıllarca 4-5 nesil tekstille uğraşmış olan döndü, alakasız ilgisiz inşaat işine girdi. Memleketime yakın yerde bir girişimci çıktı dedi ki ‘Rüzgar enerjisi için yatırım yapacağım.’ ‘Peki, geriye dönük rüzgar ölçümünü yaptırdın mı? Fizibilitesine baktın mı?’ diye sordum. Dedi ki ‘Müdürüm ben orada askerlik yaptım, rüzgar nedeniyle çakmakla sigarayı bile yakamıyorsun.’ Zatın fizibilitesi bu. Yani bunlar tutar hale geldi.”
Adnan Bali, bankaların agresif, yıkıcı rekabetle zaman içinde doğru olmayan şeyler yapabildiğini ancak bunların sürdürülebilir olmadığını gördüklerini belirtti. Bankaların işini yapabilmesi için sermaye yeterliliğine ihtiyacı olduğuna işaret eden Bali, şöyle konuştu:
Sürdürülebilir olmaz
“Bizim Antep’te bir söz vardır; ‘Kalledeki parayı senin sanma.’ Kalle, kasa... Yani o çekmecedeki paraları senin sanma. Onu senin sanıp da işin dışındaki yerlere, gelene gidene harçlık ya da başka bir şey yaparsan yarın senin olmadığı ortaya çıkar. Sermaye yönetimi, sermayenin doğru kullanımı çok daha fazla önemli hale gelmiştir. Doğru yerde kullanılmayan bir kredi, bir ekonomide kaynak tahsisini bozmak anlamına gelir. Onun için fonksiyonumuz sadece kuruluşlarımızın imkanlarını doğru değerlendirmekle sınırlı değil. Genel ekonomi içerisinde bir yerimiz var. Bunu doğru yapabilmemiz lazım. Bunu doğru yapabilmek için de şu sermaye yeterliliğimizi muhafaza etmemiz yani öz kaynaklarımızı güçlü tutmamız lazım.”
Tavuğu kesmeden yumurtayı alıyorlar
SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, “Sanayi sektörü çökerse bankacılık sektörü çöker, bankacılık çökerse sanayi sektörü çöker çünkü kredi almadan sanayiyi büyütmek mümkün değil” dedi. Bankacıların eskisi gibi yağmur yağacağı zaman şemsiyeye sarılmadığını kaydeden Konukoğlu, “Bilhassa büyük ve orta ölçekli bankalar mümkün olduğunca toleranslı gidiyor. Onu çalıştırarak yani tavuğu kesmeden yumurtasını alarak daha iyi yapmaya başladılar” diye konuştu.