Borsa İstanbul'da yükseliş sürer mi? Uzman isim CNN TÜRK'e yorumladı
Seçimlerin ardından haftanın ikinci işlem gününde Borsa İstanbul’daki yükseliş devam etti. BIST 100'de gün içinde bankacılık endeksi liderliğinde görülen pozitif tablo, kapanışta da sürdü ve BIST 100 günü yüzde 3.8 yükselişle 4.951 puandan tamamladı. Dün son 1 ayın zirvesini gören endekste 3 günlük artış yüzde 12'ye ulaştı. Peki, Borsa İstanbul'da yükseliş sürer mi? Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, CNN TÜRK canlı yayınında yorumladı.
Gündem programında Göksu Öngören Özgür'e konuşan Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, şunları söyledi: Borsa artık seçimin bittiğini, belirsizliğin geride kaldığını fiyatlıyor. İlk fiyatlama bu. İkinci fiyatlama da piyasada ulaşan haberlere göre ekonominin başına Mehmet Şimşek'in geçeceği. Dolayısıyla özellikle son dönemde ekonomide tıkanan bazı noktalarda restorasyonla birlikte ufaktan, yavaştan, yumuşak bir ortodoks politikaya geçişi fiyatlıyor. Şunu söyleyeyim yani seçim gerçekleşmeden önce geçtiğimiz cuma zaten piyasa Sayın Erdoğan'ın kazanacağını fiyatladı. Fiyatlamaya daha güçlü bir şekilde başladı. Bunu nereden anlıyoruz? İşte hisse pozisyonlanmalarından. Sonrasında pazartesi günü Sayın Erdoğan'ın balkon konuşmasında ekonomi odaklı bir konuşma yapmış olması ve uluslararası itibara sahip bir finans yönetimi gelecek konuşması piyasa tarafından olumlu algılandı.
Bunun üzerine salı günü Reuters haberinde Mehmet Şimşek'le Erdoğan'ın görüştüğü haberi piyasada coşkuyu daha da artırdı. Dün bankalar tavana kadar yükseldi. Yüzde 9.1 arttı. Bankacılık endeksindeki artışın temel sebebi peyderpey de olsa ortodoks politikaya dönüleceği haberi. Ortodoks politikaların geliyor olması bankacılık endeksi açısından olumlu. Çünkü faizlerin artacak olması, bir miktar bankacılık regülasyonlarının kaldırılacak olması bankacılık tarafında karlılığın artacağı beklentisi yaratıyor. Haliyle hisseler bankacılık endeksinde oldukça ucuz olduğu için iki temel sebeple güçlü bir alım yaratıyor. Kabine açıklanana kadar, bu yükseliş iğnesi devam edecektir. Bu anlamda yani 5 bin seviyesini geçer mi? O çok mümkün olmayabilir. Çünkü güçlü kar satışları geliyor. Onu da görüyoruz. Çünkü her halükarda bir belirsizlik söz konusu. Bu anlamda görebileceği, yani kabine açıklanana kadar görebileceği en yüksek seviyeler 5 bin 200'ler olur ki ben 5 bin üstünü tutunmayı çok mümkün görmediğimi söyleyebilirim. Kabine açıklandıktan sonra ekonominin başında kim olacak? Ve sonrasında hangi ekonomi politikaları uygulanacak? Buna göre şekillenecek.
Borsa İstanbul'daki yılın ikinci dönemindeki seyir, dolayısıyla Mehmet Şimşek'in olması bu coşkunun devam etmesini sağlar. Yükselişlerin devamını sağlar. Çünkü piyasa şunu bekliyor. Yani Mehmet Şimşek olmasa bile piyasa şunu bekliyor; O tıkanan bazı alanlarda revizyonlar bekliyor. Yani mevcut politika ana haklarıyla korunacak. Ama bazı sorunlu görülen alanlarda da ortodoks politikaya yakın politikalar uygulanacak beklentisi var. Dolayısıyla elbette ama isim önemli olacak. Çünkü Mehmet Şimşek ismi çok güçlü fiyatlandı. Olur da Mehmet Şimşek olmaz, eğer ortodoks politikaya yakın bir isim olmazsa, bugün iktidar satış getirebilir, borsa tarafına baskı getirebilir. Ama yok Mehmet Şimşek olmasa bile piyasanın olumlu fiyatlayacağı bir isim olursa, elbette yine bu yükseliş devam eder.
Uygulanacak olan ekonomi politikalarına göre biz şunu bekliyoruz her halükarda. Kurda bir miktar adil değere yakın bir yükseliş bekleniyor. Bu ne demek? İhracat geliri yüksek şirketlerde yılın ikinci yarısı güçlü ivme göreceğiz. Bu bir miktar enflasyona katkı yaratacaktır. Enflasyon bir miktar daha sıcak kalacağı fiyatlanıyor yılın ikinci yarısı. Bu da yine borsanın enflasyonu sevdiğini biliyoruz. Yine borsa için olumlu haber. Ama tabii bunun yanında işte faizlerin daha yükseleceği beklentisi var. Mevduat kalkan ve tarafında. Bu borsa için bir baskı yaratacaktır. Bir de öyle veya böyle büyümeden bir miktar feragat edilmek zorunda kalınacak yılın ikinci yarısı. Çünkü güçlü bir tüketim baskılaması görme ihtimalimiz yüksek. Bu da elbette bir miktar karlılıklar üzerinde baskı yaratabilir. Yani en kötü senaryoda bile biz yılın ikinci yarısında hisse bazlı ve sektör bazlı ayrışmalar göreceğiz Dolayısıyla doğru sektör, doğru hisse. Bu anlamda da sektörler anlamında otomotiv ve havacılık ve çimento ve gayrimenkul sektörü ön plana çıkacak. Bu sektörlerde hem gelen bilançolar hem de faaliyetlerin bu alanlara kayıyor olması, yılın ikinci yarısı bu sektörleri ve bu sektörler için de iyi bilançoya sahip şirketleri ön plana çıkaracak.