Borçluluk oranı azalmadan toparlanma olması imkansız
Finansbank Özel Bankacılık Müdürü Murat Sağman VATAN 'a konuştu
Finansbank Özel Bankacılık Müdürü Murat Sağman, dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizden çıkılmasının borçluluk oranlarının azalmasına bağlı olduğunu söyledi. Sağman “Borçluluk oranı düşmeden hiç bir paket işe yaramaz” dedi.
Mart ayı sonunda hedge fon batıklarının da artacağı uyarısında bulunan Sağman’ın tahminleri şöyle: “Borsalarda toparlanma uzun zaman alacak. Doların 1.85 TL’yi geçmesi zor. 1.85’ten Merkez Bankası satım ihalelerine başlar, vatandaş da satışa geçer”
Dünya ekonomik krizin pençesinde... Kimse krizin ne zaman biteceğini bilmiyor.
Hergün binlerce insan işsizler ordusuna katılıyor. Piyasalar ise tam anlamıyla yangın yeri. Krizin merkez üssü Wall Street’te borsacılar yaşananları şu sözlerle özetliyor: “Boks ringini düşünün. Bir boksör sürekli yumruk yiyor. Gidişat kötü. Antrenör sağlığı için endişe duyduğu boksörünün daha fazla acı çekmemesi için ringe havlu atıyor. Yani yenilgiyi kabul ediyor. İşte Wall Street’te de yaşananlar böyle. Yatırımcılar peşpeşe havlu atıyor.”
2000 yılında Wall Street’te traderlık yapan ve şimdi Finansbank Private Banking’in (özel bankacılık) Müdürü olan Murat Sağman, peşpeşe açıklanan ekonomik kurtarma paketlerinin kısa vadede işe yaramayacağını ve toparlanmanın zaman alacağını söylüyor. “Krizin ne zaman biteceği” ile ilgili ipuçları veren Sağman, herkesin yanıtını aradığı sorular için VATAN’a konuştu.
Dünyanın dört bir yanında özellikle ABD’de açıklanan paketler neden başarılı olmuyor?
Öncelikle paketler neden yapılıyor? Tüketimi canlandırmak için. ABD ekonomisinin büyüklüğü 14 trilyon dolar. Bunun 9 trilyon doları tüketimden kaynaklanıyor. ABD’li tüketecek ki ekonomi canlansın. Ekonomi canlanınca ABD’li gitsin Çin’den ithalat yapsın. Çin malını satsın, Avrupa ile iş yapsın. 9 trilyon dolarlık tüketim dünya tüketiminin yüzde 20’si. ABD şu anda tarihinde olmadığı kadar borçlu. 100 yıllık tarihte ABD’nin toplam borçluluğu (kamu, tüzel, özel, bireysel dahil) Gayri Safi Milli Hasıla’nın ortalama 1.5 katı olmuş. Büyük Buhran’ın yaşandığı 1929 yılında 2.6 katına çıkmış. 1933’te 1.6 katına inmiş. Şu andaki durum 3.5 katı. Bütün paketler tüketime değil borç ödemeye gidiyor. Borç bir risktir, önce borçlar bitecek sonra tüketim başlayacak.
“Kötü banka” işe yarar mı?
Paketlerde 4 madde var. 1’ncisi tüketimi canlandırmak, 2’ncisi mortgage kredisi alıp ödeyemeyenleri kurtarmak, 3’ncüsü bankalara sermaye desteği sağlamak ve son olarak bankalardaki kötü-sorunlu varlıkların elden çıkartılması.
Buradaki sorun kötü varlıkların nasıl fiyatlandırılacağı. Fiyat pahalı olsa vergi mükelleflerine yük binecek. Düşük fiyata alsan bankayı belki de kurtarmamış olacaksın.
Kötü banka olmazsa çözüm gecikir mi?
Bir şekilde çözüm bulunur. Ancak ne çözüm bulunursa bulunsun hemen tepki vermesi mümkün değil. Tarihte buna benzer iki paket yapıldı. Birincisi 1989’da ABD’deki kredi krizinde (savings and loan crises). Bu dönemde paketler sunulmuş, piyasalar 1 yıl sonra dibi görmüş. Ekonomi 2 yıl sonra, konut sektörü 3 yıl sonra dibi görmüş. Son krizde paketler geçen yıl Lehman Brothers’ın battığı Eylül ayından sonra başladı. Benzer bir örnek Japonya’da yaşanmış. Japonya 1991-92’de krize giriyor hiçbirşey yapmıyor, kriz derinleşiyor ve ekonomi deflasyona gidiyor. 1995’te de paket açıklanıyor. Ekonomi paketten 5 yıl sonra toparlanıyor. Paketler sihirli değnek değil sonuçta. Paketlerde amaç kısa vadede piyasayı rahatlatmak, uzun vadede ekonomiyo canlandırmak.
Krizden çıkış için en az 3 yıl var yani...
ABD’de milli gelirin 3.5 katına çıkan borçluluk oranı çok önemli. Sadece hane halkının borcu GSMH’nin yüzde 90’ı. Bu oran 1970’de yüzde 40’tı. ABD’de kamunun borcu 12 trilyon dolar, İngiltere’de 10 trilyon dolar. Dünyadaki toplam kamu borcu ise 50 trilyon dolar. ABD’de eve harcama çeki geldiği zaman o çeki harcaman gerekiyor. Ama herkes borçlu. Ne kadar paket gelirse gelsin toparlanma zaman alacak. Borçların temizlenmesi lazım. Ne zaman borçlanma azalacak, tüketim o zaman canlanacak.
Ne kadar zaman alır bu süreç?
Borçluluk risktir. Herkes borçluyken tüketmek zor. Bazı insanlar batacak, kişisel iflaslar olacak. Şirketler iflas edecek. Bu borçluluk oranının azalması zaman alacak. Burada iki düşünce var. İlkine göre, 2009 sonu 2010 başı ekonomi büyümeye başlayacak. İkinci düşünceye göre ise 2009 çok kötü geçecek. 2010’da devam edecek ve toparlanma 2011’de olacak. Şu anda bunu söylemek çok zor. Piyasalar ekonominin nabzını tutar. Ekonomilerden önce hareket ettiğini varsayarsak piyasaların 2009’dan umudu yok. Böyle bir beklenti olsa borsalar sert şekilde yükselirdi.
Nasıl anlayacağız peki toparlanma olduğunu?
Bu noktada üç veri önemli. İşsizlik rakamları... Bu rakam ABD’de şu an yüzde 8. 1929’da 25’e çıkmış. Şu an yüzde 9-10’a yükseleceği tahmin ediliyor. Bu rakamın tekrar yüzde 5’e inmesi lazım. Büyüme için ortalama işsizlik yüzde 5’in altında olmalı. 2000’den bu yana yaratılan istihdamın yüzde 50’si konut sektöründen kaynaklanmış. İkinci gösterge olacak konutta şimdiye kadar 20 tane balon olmuş ve fiyatlar ortalama yüzde 30 düşmüş. Şu ana kadar yüzde 20 düştü. Toparlanması ne kadar sürmüş? 5-6 yıl arasında. Düşüş 2007’de başladı.
Ortalamalara göre fiyatların yeniden yukarı dönmesi 2011’den önce zor. Son olarak tüketim verileri. Bu üç göstergede aynı anda düzelme görülünce piyasalar yukarı dönecek. Şu anda öyle bir durum yok.
Toparlanmayı piyasalardan nasıl anlarız?
Ekonomilerin canlanacağına ilişkin görüşler kuvvetlenince petrol fiyatlarında yükseliş başlar.
Petrolde spekülatif atak olmaz mı bu süreçte?
Ben olacağını sanmıyorum. Çünkü geçen yıl yaşanan yükselişin nedeni hedge fonlardı. Petrolü almak için büyüme şart. Çin ve Hindistan eskisi kadar büyüyemeyecek. Siyasi ve jeoplotik bir gerilim olmalı, arzda sıkıntı yaşanması lazım. Hedge fonların varlıkları 2 trilyon dolardan bu yıl 850-900 milyon dolara ineceği tahmin ediliyor.
Mart ayından sonra hedge fon iflasları artabilir
Hedge fonlarda batık furyası yaşanır mı?
Geçen yıl son çeyrekte hedge fonlardan ciddi çıkışlar oldu. ABD’de üç türlü hedge fon var. Yarısı üç ayda bir çıkış verir. Dörte biri yıllık, dörtte biri de yılda iki kere çıkış verir. Mart sonuna kadar çıkış verilir ve satış gerçekleşir. Çoğu hedge fon kapanmak zorunda kalacak.
“High water marks” diye birşey var. Diyelimki 1 milyon dolara bir hedge fon kurdun. Bir hedge fonun değeri 600 bin dolara düştüğünde yüzde 40 değer kaybetmiş oluyor. Hedge fonlar şöyle para kazanır: “One to twenty” diye bir oran vardır. Yüzde 1 yıllık komisyon, yüzde 20 de performans üzerinden alır. 600 bin dolara inen fonun değeri 1 milyon doların üzerine çıkarsa “high water marks” nedeniyle yüzde 20 kazanabilir. Bu nedenle cok gerilemiş hedge fonu devam ettirmek mantıklı değil. Kayıp büyük olduğu için fonun değeri, örnekte 1 milyon dolar olarak tanımladığımız sınırın üzerine çıkamaz.
Bu piyasayı nasıl etkiler?
Likidite azalacak. Hedge fon iflasları nedeniyle özellikle altın ve petrolde spekülatif hareket zor.
Altın fiyatları ne olur?
Altının ons fiyatı 1.030 doları kırarsa 1.200 dolara gider.
Petrol çıktığında altın da çıkardı bu korelasyon bozuldu...
Ezberler bozuldu. Petrol düşüyor altın çıkıyor. Hem dolar yükseliyor hem de altın değerleniyor. Altın artık dövize bir alternatif. Faiz getirisi azalınca altında kalmanın firsat maliyeti yok.
İMKB’de dibin görülmesi yakın doların 1.85 TL’yi geçmesi zor
Petrol fiyatları bu yılki hareket bandı ne sizce?
Petrol fiyatları büyüme sinyalleri gelmeden 50 doların üzerine çıkmaz. İran’da Haziran’da seçim var. İran’ın tavrı ve strateji ne olacak? Bu önemli. Siyasi gerginlik olursa ve büyüme olursa 50 doları aşar. Ama bu yıl 40-50 dolar arasında hareket eder.
İMKB yatırım için uygun mu?
İMKB’nin değeri diğerlerine göre daha uygun. Fiyat kazan oranı İMKB’de 5-6 civarı. Gelişmiş ülkelerin 10-11, gelişmekte olanların ise 7-8 civarında. Türkiye 1-2 sene çok hızlı düştü. Türkiye’de hane halkı borçluluk oranı düşük. Borsa dışarıya bağlı olarak biraz daha düşebilir ama onlardan daha fazla düşmez. Dibi bulmak zor ama dibe de fazla bir yer kalmadı. Ekonominin dibine daha var ama İMKB’de yüzde 5-10 arasında bir düşüş daha olabilir. Dibi gördükten sonra hemen toparlanmaz. Belli bir süre yatay seyreder. Önce büyük borsalar toparlanır sonra bize gelir. Öncelik ekonomideki gelecek veriler.
Dolar ne olur?
Yılbaşından bu yana dolar/TL’deki yükselişin üçte ikisi euro/dolar paritesindeki düşüşten kaynaklandı. Dolar için parite önemli olacak. Parite 1.20’lere giderse dolar daha da yükselecektir. Son yaşanan yükselişte 1.77 TL’de ciddi bir direnç vardı. İnsanlar bu seviyeden satmayı düşünüyordu. Ancak 1.77 TL çok hızlı geçilince satmayı düşünenler de beklemeye geçti. Bundan sonra için 1.85 TL önemli bir seviye. Ben buranın geçileceğine inanmıyorum. Bu seviyede hem Merkez Bankası döviz satım ihalelerine başlayarak müdahale edebilir hem de vatandaşların satışları gelebilir.
Yatırımcılar neye yatırım yapsınlar?
Portföylerin yüzde 70’i TL enstrumanlardan yüzde 30’u da dolardan oluşturulabilir.
Murat Sağman kimdir?
1972 Paris doğumlu olan Murat Sağman, 1992 yılında İstanbul Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra Fransa’da Sorbonne Üniversitesi’nde Ekonomi ve Finans bölümlerini bitirdi. Daha sonra Sorbonne Üniversitesi’nde Banka ve Finans Masterı yapan Sağman, 1997 yılında Paris Credit Lyonnais hazine bölümü ve Paris borsasında kısa deneyimler kazandıktan sonra 1998 yılında Türkiye’de Alfa Menkul Değerler’de hazine bölümünde göreve başladı. Sağman, daha sonra 2000 yılında ABD’de Nasdaq Borsası’nda Broadway Trading firmasında hisse senetleri piyasasında trader olarak görev yaptı.
2002 yılında Paris Refco da ABD piyasaları başkanlığını yaptıktan sonra 2004’de Akbank Private Banking’e yurdışı piyasaları ve hisse senetleri piyasasından sorumlu yatırım yöneticisi olarak katılan Sağman, 1 Aralık 2005’ten itibaren Finansbank Özel Bankacılık Müdürü olarak görev yapıyor.