Artık tek suç sayılacak! Flaş düzenleme, cezalar...
Yüz binlerce kişiyi ilgilendiriyor. Artık tek suç sayılacak. Henüz Meclis'e gelmedi ancak detayları açıklandı, konu Yargıtay'da tartışıldı. 'Naylon fatura' düzenleyen ya da kullanana verilecek cezaların dayanağı olan Vergi Usul Kanunu’nun ünlü 359’uncu maddesindeki değişiklikle bu suç artık tek suç olarak tanımlanacak ve zincirleme suç hükümleri uygulanarak cezalandırılmayacak. Yani 4 farklı yılda bu suçu işleyen biri, 4 yıldan ayrı ayrı değil, tek bir yıldan ceza alacak.
‘Sahte fatura’ veya kamuoyundaki yaygın tabiriyle ‘naylon fatura’ düzenlediği veya kullandığı iddiasıyla yargılanan sanıklara, kanunda bulunmamasına rağmen ‘Yargıtay içtihadı’ ışığında her takvim yılının ayrı bir suç olarak kabul edilmesi nedeniyle astronomik cezalar veriliyor. Sadece geçen yıl bu suçlardan 40 bin yeni dava açıldı. Her 4 davadan 3’ünde hapis cezası veriliyor. Konuyla ilgili detayları Hürriyet'ten Oya Armutçu yazdı...
VUK DEĞİŞİKLİĞİ HENÜZ MECLİS’İN ÖNÜNE GELMEDİ
Okurlar bu konudaki düzenlemenin ne olduğunu soruyor. Cezaların dayanağı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) ünlü 359. maddesi değişikliği önce İnsan Hakları Eylem Planı’nda açıklandı ancak Meclis’in önüne bir türlü gelmiyor. Değişiklikle ne yapılacağına gelince, “sahte fatura” suçu artık tek suç olarak tanımlanacak ve zincirleme suç hükümleri uygulanarak her yıla ayrı ceza verilmeyecek. Bu da astronomik cezaların önüne geçecek.
Yani 4 farklı yılda bu suçu işleyen birisi, 4 yıldan ayrı ayrı değil, tek bir yıldan ceza alacak. Ama cezası Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesine göre 1/4’ten 3/4’e kadar arttırılacak. Değişikliğe göre ayrıca, etkin pişmanlık hükümleri de uygulanacak.
YARGITAY’DA TARTIŞILDI
Yasa çalışmaları sürerken, Yargıtay’da geçen hafta vergi suçlarındaki uygulama sorunları sempozyumda masaya yatırıldı. Vergi suçlarında uzlaşma, etkin pişmanlık ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışıldı. Sempozyuma, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ile yargı mensupları katıldı.
SOSYAL AMACINA UYGUN VERGİ POLİTİKASI
Yargıtay Başkanı Akarca, açılış konuşmasında, “Vergi suçlarını azaltmanın bir yolu da ekonomik düzene, ticaret hayatına ve maliye politikasının sosyal amacına uygun bir vergi politikası ve vergi mevzuatı uygulanmasıdır” dedi. Ceza yargısında vergi suçları için uzmanlaşmış mahkemelerin kurulmasını isteyen Başkan Akarca, özetle şu değerlendirmeleri yaptı:
CAYDIRICI YAPTIRIM ZORUNLU
“Vergilerin toplanması için çeşitli derecelerde zorlayıcı tedbirlerin alınması ve vergi yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere karşı caydırıcı yaptırımlara başvurulması, adil bir vergi sisteminin işleyişi bakımından zorunludur. Vergi suçları diğer suç tiplerinden farklıdır. Ceza hukukuna veya ceza muhakemesi hukukuna özgü genel bilgiler, vergi suçlarının soruşturulması ve kovuşturulması için yeterli değildir.
UZMAN MAHKEMELER KURULMALI
Vergi suçlarına ilişkin dosyalarda bozma oranı, ortalamanın iki katından fazladır. Bu nedenle, bu suçlara ilişkin yargılamaların uzman mahkemelerce yapılması gereklidir. Yargıtay’da vergi suçlarına bakma görevi, uzmanlaşma için sadece bir daireye verildi. Böylece içtihat tutarlılığı, hukuki güvenlik ve istikrar güvence altına alındı. Bölge adliye mahkemelerinde ve ilk derece mahkemelerinde de uzmanlaşmaya gidilmesinin yararlı olacağına inanıyorum.”
YARGITAY ÇÖZEBİLİR
SEMPOZYUMA katılan vergi hukuku uzmanı Avukat Doç. Dr. Serkan Ağar’la konuştum. Yasa değişikliği gündemde ancak Ağar olayı farklı değerlendiriyor. Ağar’a göre, Yargıtay konuyu yasa değişikliğine gerek kalmadan çözebilir. Ağar, sorunu, uygulamayı ve en hızlı çözümü bakın nasıl anlattı:
“Naylon fatura suçunu düzenleyen VUK 359’daki tartışma şuydu. Birden fazla yılda her yıl için ceza tayini adaleti tesis etmiyor, fiil ile ceza arasındaki dengeyi bozan astronomik cezalara sebebiyet veriyor. TCK 43’e göre birden fazla yılı ‘zincirleme suç’ kabul edelim ve tek ceza verelim düşüncesi İnsan Hakları Eylem Planı’nda yer almıştı. Geçen mart ayında ilan edilen değişiklik VUK 359 mağduru binlerce aileyi sevince boğmuştu. VUK 359 değişikliği temmuz ayında Adalet Komisyonu’na gelmesine rağmen hem mağduriyetleri gideren hem de fiil ile yaptırım arasındaki dengeyi gözeten bir düzenleme ortaya konulabilmesi amacıyla konuyla ilgili birimler arasındaki müzakerelerin halen devam ettiğinden bahisle geri çekilmişti. VUK 359 düzenlemesinin gecikmesi bu kanunun mağdurlarının umutlarını giderek kaybetmesine sebep oluyor.
VUK 359 KİLİDİNİ EN HIZLI YARGITAY AÇAR
Oysa her yılı ayrı suç kabul eden, Yargıtay. Kanunda ‘Her yıla ayrı ceza verilir’ diye bir hüküm yok. O halde bu işi en hızlı Yargıtay Ceza Genel Kurulu çözer. Kasten yaralamada, yapılan silah atışı veya atılan yumruk sayısı birden fazla diye atış veya darbe sayısı kadar suç yoktur, suç tektir. Aynı şekilde, VUK 359 birden fazla yıl işlense de fiil tektir, suç tektir. Kanunda zaten yer almayan ve içtihatla getirilen bir konuyu kanunla düzenlemek hem süreci uzatıyor ve hem de mağduriyetleri daha da arttırıyor.”
‘SOKAKTAKİ HERKES MAĞDUR OLABİLİR’
AVUKAT Doç. Dr. Serkan Ağar, “VUK 359’a göre vergi incelemeleri yetersiz. Mükelleflerin sadece yüzde 1.9’u denetleniyor. İyi ki yetersiz. Yoksa sokaktaki herkes bu suçun mağduru olabilir” diyor ve devam ediyor: “Bir müvekkilim çiftçiydi, diğeri 7 torunlu ev hanımı. Öbürü 100 kişiye ekmek veren tüccar, diğeri 40 yıllık esnaf, bir başkası Yale mezunu genel müdür, bir diğeri emekli memur. Yollarımız kesişmeseydi, hapistelerdi. Onlar gibi binlercesi var. Yargılama aşamasında mahkemeler bilirkişi raporlarına göre karar veriyor. Bilirkişi raporları da müfettiş raporunun tekrarı mahiyetinde. Yani yargılama usulen yapılıyor desek hata olmaz.”
BOZMA ORANI YÜZDE 70
“VUK 359 dosyalarında Yargıtay bozma ortalaması yüzde 70. Yani her 3 dosyadan 2’si bozuluyor” diyen Avukat Doç. Dr. Serkan Ağar şöyle devam ediyor: “Hal böyle, ama dosyalar Yargıtay’a gelmiyor. Her dönem ayrı suç ve cezanın üst sınırı 5 yıl olduğu için istinafta kesinleşiyor. İstinafta cezası kesinleşenin günahı ne, diye sormalıyız. Sadece 2020’de VUK 359’dan 40 bin yeni dava açılmış. Her 4 davadan 3’ünde hapis cezası veriliyor. Önceki TCK’da, birden çok hapis cezası toplandığında toplam ceza 25 yılı geçemiyordu. Yeni TCK’da ise böyle bir hüküm yok. İnfaz Kanunu’nun 99. maddesine göre, sahte fatura düzenleme/kullanma her yıl ayrı suç kabul edildiğinden isterseniz 75 yıl ceza verin, 75 yılın tümü infaz ediliyor. Yani VUK 359 hem bir ceza hem de bir infaz meselesi. Ev, işyeri basıp yol kesip dağa kaldırıp silahla gasp (yağma) suçunu işleyen de 15 yılla yargılanıyor, 3 yıl sahte fatura kullanan da 15 yılla yargılanıyor. Burada adalet var mı?! Şunu belirtmek gerekir: Haksızlık yarasını yalnız adalet iyileştirir, mazlumun hapis yattığı yerde adalet hüküm giyer.”