Aracıları çıkartıp 89 kat büyüdü
İdil Bebe’nin kurucusu Mevlüde Uygun, ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi’ seçildi. 1984’de 3 makineyle 50 metrekarelik alanda fason bebek giyimi işine giren Uygun, markasını yaratıp mağazalarla direkt çalışarak 21 yılda 89 kat büyüdü, üretimi ayda 100 bin adedi aştı.
Türkiye’nin kadın girişimcileri başarı hikayeleri yazmaya devam ediyor. Garanti Bankası, Ekonomist Dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliğiyle bu yıl 9’uncusu düzenlenen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nın 4 kategorideki birincileri belli oldu. İdil Bebe’nin kurucusu Mevlüde Uygun, ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi’ seçildi. ‘Yaşayan Müze’ projesini hayata geçiren Zehra Sema Demir, ‘Türkiye’nin Kadın Sosyal Girişimcisi’, Nuran Özyılmaz, ‘Kars Kaz Evi’ girişimiyle ‘Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi’, ‘Medlis Engelli Yaşam Çözümleri’in kurucusu Melis Tasacı, ‘Türkiye’nin Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimcisi’ olarak ilan edildi.
Yıllık yüzde 40 büyüme
Akşam Kız Sanat Okulu mezunu Mevlüde Uygun, 1984 yılında ailesinin yardımıyla 3 makine aldı ve İstanbul’da 50 metrekarelik bir dükkân kiraladı. 1998’e kadar fason iş yaptıktan sonra, bebek giyimi üzerine kendi markasını yarattı, kumaşlarını da kendisi üretti. 2005 yılında, aracılara toptan mal vermeme kararı alan Uygun, mağazalarla doğrudan çalışmaya başladı. Bu sayede her yıl ortalama yüzde 40 ve üzeri büyüme sağladı. 2010 yılında kendi mağazalarını açtı. 2005 yılında, 4 bin 500 metrekarelik kapalı alana sahip kendi fabrikasına taşınan İdil Bebe, ayda 100 bin adedin üzerinde üretim yapıyor. 16 olan mağaza sayısını, 2020’ye kadar 60’a çıkarmayı hedefliyor. Çalışan kadınların sorunlarına çözüm amacıyla, şirketinde her ay ihtiyacı olan bir kişiye maddi destek sağlayan Uygun, eski sezon ürünlerini bağışlıyor.
Zehra Hanım müze üstüne müze kurdu
Zehra Sema Demir’in ‘Yaşayan Müze’ fikri, Hacettepe Üniversitesi Türk Halkbilimi bölümünde öğrenim gördüğü sırada, İsveç’in Stockholm kentinde bulunan Skansen Açık Hava Müzesi’yle tanışması sonucu ortaya çıktı. Yaşayan Müze, yok olmaya yüz tutmuş zengin ve kadim Türk kültürünü koruyup günümüzün insanlarıyla buluşturmak amacıyla, 23 Nisan 2007’de açıldı. İlk yıl ücretsiz hizmet veren Yaşayan Müze’yi, bugüne kadar 10 bin kişi ziyaret etti. Demir, Türkiye’nin ilk, dünyanın 3’üncü hamam müzesini kurdu. Ayrıca, ‘Anadolu Açık Hava Rekreasyon Alanı’nın ilk etabı tamamlandı, müze Nisan 2016’da açılacak.
Engel tanımıyor
Hacettepe Üniversitesi İstatistik Bölümü mezunu olan Melis Tasacı, çalışmakta olduğu engelli ürünleri sektöründeki eksiklikleri tespit ederek, bunları Türkiye pazarına sunmayı amaçladı. Kurduğu şahıs şirketiyle, 2008 yılında Almanya’ya, 2011 yılında İsveç, Amerika ve Fransa’ya ürünlerin ihracatını yaptı. Türkiye’de ilk kez portatif engelli rampasını üreterek, pazar liderliğini üstlendi. Ürünleriyle 800’den fazla kurum ve kuruluşun binasına engellilerin erişimini kolaylaştırdı.
Kaz eti Nuran Hanım’a sorulur
Kars’ın ilk kadın girişimcisi Nuran Özyılmaz, 18 yıl boyunca örgü atölyesi çalıştırdı. Daha sonra Kars’ta yöresel yemekler yapan turistik bir restoran olmadığını fark edip, kendisi açmaya karar verdi. Kars’ta, yöresel yemekler yapan ve kaz eti satışı yapan ‘Kars Kaz Evi’ adlı ilk restoranı 2008 yılında açtı. ‘Türkiye’de kaz Kars’ta yenilir. Kars’ta kaz Kars Kaz Evinde Nuran ablanın elinden yenilir’ sloganı ile iddialı şekilde müşterilerine hizmet veriyor. Ayrıca, Kaz Yetiştiriciliği ve Irkını Devam Ettirme Derneği’ni kurarak, 40 kadınla birlikte projeler geliştirdi. Kargoyla kaz eti satışı yapan Nuran Özyılmaz, büyük şehirlerde şube açmayı planlıyor.
