Araba alan vatandaşlara uyarı yapıldı! 10 yıl boyunca iade hakkı tanınıyor
Sıfır alınan arabada herhangi bir ayıp çıkması durumunda 10 yıl boyunca iade hakkı tanınıyor. Yeni araba alan vatandaşları ilgilendiren konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Avukat Cansen Erdoğan, "Satılan sıfır arabada ayıp çıkması durumunda eğer satıcı ayıbı gizlemişse tüketicinin satın alınan tarihten itibaren 10 yıllık süre boyuncu iade hakkı var." şeklinde konuştu.
ALİCAN YILDIRIM / alican.yildirim@gazetevatan.com
Yargıtay, sıfır araç alıp sorun yaşayan tüketicileri sevindiren emsal bir karara imza attı. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, sıfır aracın dört kapısının sökülüp takılmasının ekonomik değeri düşüren gizli ayıp olduğunu, aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi gerektiğine hükmetti. Avukat Cansen Erdoğan konuyla ilgili değerlendirilmelerde bulunarak dikkat çeken detaylardan bahsetti.
ARACIN ORİJİNALLİĞİ BOZULDUĞU İÇİN AYIPLI MAL SAYILIYOR
Avukat Cansen Erdoğan, sıfır araç alan vatandaşları ilgilendiren emsal karar ile ilgili konuşarak, "Bilindiği üzere otomotiv sektörü ülkemizin önde gelen sektörlerinden birisidir. Kişiler, ulaşım, güvenlik ve prestij için iyi arabalara binmek istiyorlar. Vatandaşlar özellikle mekanik ve teknik aksam açısından sıkıntılarla karşılaşmamak için sıfır arabalara yöneliyorlar. Ülkemizde de her ay yerli ve ithal araç satışı gerçekleştiriliyor. Vatandaşlar ikinci el araç almak yerine daha fazla bedel ödeyerek kusursuz araç almak için sıfıra yöneliyorlar. Vatandaşların beklentileri de haliyle yüksek oluyor. Bu Yargıtay kararını değerlendirirken ayıp konusunu ele almak gerekiyor. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal ile ilgili sınırlar çiziliyor. Kanun maddesinde ayıplı mal; 'tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır' şeklinde tanımlanıyor. Buna göre sıfır kilometre bir araçtan beklenen de araçta bir hasarın bulunmaması, kullanılmaya elverişli olması ve tüm parçalarının sıfır olmasıdır. Dolayısıyla bu araçlara bir şekilde el değmiş olması olayda olduğu gibi kapıların sökülüp tekrar takılması bunların orijinalliğini zedelemektedir. Tabii ki sıfır araba amaçlı tüketicide orijinal haliyle satın aldığını düşünerek ona göre bedel ödemektedir. Bence Yargıtay burada çok doğru bir karar vermiştir. Çünkü Yargıtay'ın kararında da net olarak yerel mahkemenin kararını bozması doğru. Çünkü tüketici kapıların sökülüp takılması sırasında menteşelere zarar verilmesi ve aracın orijinalliğin kaybolması durumunu göz önüne almıştır." dedi.
DAHA ÖNCE VERİLMİŞ KARARLAR VAR
Avukat Erdoğan, konuyla benzer olarak daha önce verilmiş olan Yargıtay kararından da bahsederek, "Yargıtay kararı Bursa'da gerçekleşen bir olaya ilişkin verilmiş. Bununla ilgili olarak 2021 yılında yine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin bir kararı var. Antalya'da gerçekleşen bir olayda sıfır kilometre otomobil alan bir kişi, sol arka kapı menteşelerinde söküme izlerinin bulunduğunu fark edince arka kapı menteşelerinin orijinal olmadığından bahisle aldığı bayiye giderek ayıplı mal ihbarında bulunuyor. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi de malın ayıplı olduğundan bahisle tüketicinin seçimlik haklarının düzenlendiğini belirtiyor. Buna göre; bedel iadesi, sözleşmeden dönme, ayıplı malın değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarından birine sahip olduğunu belirtmiş. Dolayısı da bu karar yeni verilmiş kararı destekleyici bir karar olarak öne çıkıyor." şeklinde konuştu.
SATICI KÖTÜ NİYETLİYSE SATIN ALINAN ARAÇ 10 YILA KADAR DEĞİŞTİRİLEBİLİYOR
Sıfır aracın satın alınmasının ardından eğer satıcı tarafından kötü niyetli olarak malın ayıbı gizlenirse ne olacağıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Ayıplı mal konusunda aradan 5 yıl geçmesinden sonra bile satın alanın malı iade hakkı bulunuyor. Burada ayıbın sonradan ortaya çıkması durumu geçerli oluyor. Yani gizli ayıp durumu ortaya çıkıyor. Gizli ayıp tüketici kanunu içeresinde alınan bir ürünün arızasını, kusurunu, sorunu ürünü aldıktan sonra fark edilmesi veya çok daha sonra fark edilmesi halinde ortaya çıkıyor. Dolayısıyla da bu gibi durumda da ürünün ilk alındığında belli olmayan sonradan ortaya çıkan arızalarının olması tüketici kanununda gizli ayıp olarak nitelendiriliyor. Bu konuda da tüketiciye bir takım haklar tanınıyor. Dolayısıyla araçta kullanmayla ortaya çıkan gizli bir ayıbın meydana geldiği ve bunun fark edildiği taktirde bu ayıbın satıcıya bildirilmesi gerekiyor.
TESPİT EDİLEN AYIP NOTER İLE BİLDİRİLMELİ
Bununla ilgili olarak bildirimin noter kanadıyla yapılmasını doğru buluyorum. Telefon ve mail yoluyla da yapılabiliyor ama olayın ciddiyetini ve hukuki haklarının koruması için harekete geçmek adına noter kanadıyla satıcıya ihtarname çekerek bu ayıbın oluştuğunu belirtmek gerekiyor. Böyle bir durumda da tüketicinin bir takım hakları var. Bu da 6098 sayılı Borçlar Kanunu ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun Hükümleri konuyu ele alıyor. Burada sıfır aracın ayıplı olması halinde kullanacağı seçimlik hakları da şu şekilde sıralanıyor. Ayıp oranında bedelden indirim isteme hakkı, aracın ayıpsız yenisiyle değişimini isteme hakkı, aracın ücretsiz onarımını isteme hakkı, sözleşmeden dönme ve iadesini isteme. Tabi bunun yanında bir de alıcının tazminat hakkı da var. Yani satın alan konuyla ilgili tazminat hakkının saklı olduğunu belirtebilir. Çünkü genel uygulamada bakıldığında cezalandırılması adına seçimlik haklardın biri ve tazminat hakkı olarak öne çıkıyor. Satılandaki ayıbın daha sonra ortaya çıkması halinde satılanın satış tarihinden itibaren iki yıl içinde zaman aşımı süresi var.
SATIŞ ANINDAN 2 YIL İÇERİSİNDE HAKLAR KULLANILMALIDIR AMA...
Satış anından itibaren 2 yıl içerisinde dava açılarak seçimlik haklar kullanılmalıdır. Ama satıcının kötü niyetli olduğu ispat edilirse gizli bir ayıpla aracı devrettiği anlaşılırsa 2 yıl zaman aşımı süresi uygulanmıyor. Bu durumda satıcı ağır kusurlu kabul ediliyor. Bu seçimlik hakların kullanımlık süreci aracın satıldığı tarihten 10 yıl olarak kabul ediliyor."