Ar-Ge'ye yatırım yapanlar kazandı
Geçen yıl Türkiye’de araştırma geliştirme harcamaları yüzde 21 arttı. Harcamalarda özel sektör aslan payını üstlendi, Ar-Ge merkezi kuran firmalar cirolarını katladı.
Devletin son yıllarda özel teşviklerle desteklediği araştırma geliştirme (Ar-Ge) ve tasarım faaliyetleri hem ülke çapında hızla artıyor, hem de bunları uygulayan şirketlerin ciroları, ihracatları katlanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son verilere göre 2017 yılında gayrisafi yurtiçi Ar-Ge harcaması yüzde 21.2 arttı. Milliyet'ten Ebru Sungur'un haberine göre, toplam harcama 29 milyar 855 milyon liraya yükselirken bu harcamanın gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payı da yüzde 0.96’ya çıktı.
Geçen yıl Ar-Ge harcamalarının yüzde 56.9’unu şirketler yaptı. Hem bu oranın önceki yıla göre artması hem de şirketlerin Ar-Ge harcamalarının yükseköğretim ve kamudan daha hızlı yükselmesi dikkat çekti.
Ülkedeki toplam Ar-Ge personeli sayısı da geçen yıl yüzde 12 artışla 153 bin 552 kişi oldu. Personel sayısı kamuda düşerken şirketlerde yükseköğretimin dört katı hızla arttı.
Sayı 1000’i aştı
Özel sektörün Ar-Ge’de öne çıkmasında, devlet teşviklerinin etkisi büyük. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı son yıllarda Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin sayısını artırmak için düğmeye bastı. Kısa zamanda Ar-Ge ve tasarım merkezi sayısı 1000’i geçti. İnovasyon ve teknoloji geliştiren kurumların sayısının arttı, Ar-Ge merkezi olduktan sonra ufku genişleyen firmalar dünyada parmakla gösterilir hale geldi. Bu şirketlerin cirolarının ve ihracatlarının katlanarak artması da dikkat çekti.
Kültür oluşuyor
Türkiye’de kurulan Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin yarısına yakınına yol arkadaşlığı yapan Sistem Global Danışmanlık CEO’su Hüseyin Karslıoğlu, Ar-Ge ve tasarım merkezi kuran firmalarda farklı bir kültür oluştuğunu dile getirdi. Hüseyin Karslıoğlu, “Şirketler Ar-Ge ve tasarım merkezi kurarken ilk motivasyonları teşvik ve destekler olurken, aradan geçen 3 yıl sonunda gördükleri pozitif etkiler sonucu teşvik destek kalksa da Ar-Ge faaliyetlerini büyüterek devam ettiriyorlar. Üretim ekonomisine gidişte çıkış bu nokta” dedi.
1 liralık hibe ile 71 liralık satış
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin Ar-Ge ve yenilikçiliğin önderliğinde katma değer üreterek büyümesini hedeflediklerini belirterek şu bilgileri verdi: n Teknoparklardaki firmalara 14 yılda 750 milyon lira hibe desteği verildi.
- 60 teknoparkta firma sayısı 2017’de % 6.7 artışla 4 bin 624’e, Ar-Ge personeli sayısı % 9.9 artışla 36 bin 943’e ulaştı.
- Teknoparklardaki toplam satış tutarı yüzde 22.7 artışla 53 milyar liraya, toplam ihracat 3.6 milyar dolara ulaştı.
- Buna göre teknoparklara verilen her 1 liralık hibeye karşılık üretilen katma değerli ürünler yaklaşık 71 liraya satıldı.
- 44 ilde Ar-Ge merkezi sayısı 1052 oldu.
- 22 ilde tasarım merkezi sayısı 291’e çıktı.
- Bu merkezlerde 60 bin nitelikli kişi istihdam ediliyor.
- Biten proje sayısı 21 bine ve yürütülen proje sayısı 12 bine ulaştı.
- 2019’da Ar-Ge ve tasarım merkezi sayısı hedefi 1700.
‘İleriye taşıyacağız’
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Twitter’dan paylaştığı mesajında Ar-Ge’ye desteğin süreceğini ifade etti. Albayrak mesajında, “Büyük ve güçlü Türkiye ideali ile çok daha fazla üretmek için Ar-Ge yatırımlarımızı artırıyoruz. 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 21.2 artırdığımız Ar-Ge yatırımlarını, 2018’de daha ileriye taşıyacağız” dedi.
İCATLARLA BÜYÜYORLAR
Namluyu ithalata çevirdi!
1978 yılında kurulan Repkon, metal şekillendirme sektöründe faaliyet gösteriyor ve 2015 yılında Ar-Ge Merkezi belgesini aldıktan sonra sıçrama yapan kurumlardan biri. Dünya çapında patentli FreeFlowform tekniği ile dünyadaki beş firmadan biri olan Repkon, özellikle 2015 yılından sonra yoğun bir şekilde Türk savunma sanayiine destek vermeye başladı. 60 Ar-Ge personeli ile son 3 yılda bir patent ve bir faydalı modeli başvurusunda bulunan Repkon ürettiği teknolojilerle Türkiye’nin yurt dışından temin ettiği kritik önemdeki savunma sanayii parçalarının seri imalatını gerçekleştirmeyi planlıyor. Ar-Ge merkezi oldukları tarihten itibaren cirolarının yüzde 50 arttığını belirten Repkon Genel Müdürü İbrahim Külekçi, “Dünyada ilk kez farklı bir üretim tekniği ile namlu ürettik. Bu namluların atım ömrü ve hedef tamlığı, maliyetlerin azaltılması gibi konularda mükemmel bir ilerleme sağladık. Amacımız bu konudaki ülkemizin yurtdışına bağımlılığını ortadan kaldırmak” diye konuştu
Repkon’un Ar-Ge merkezinde geliştirilen namlu, uzun atım ömrü ve hedef tamlığı ile dikkat çekiyor. Ürün, Türkiye’nin bu alanda ithalata bağımlılığı azaltacak.
Aküde ‘Mutlu’, sırada elektrikli araç pili var
Ar-Ge merkezi belgesini aldıktan sonra hızını artıran firmalardan biri de Mutlu Akü. Mutlu Akü Ar-Ge ve Kalite Direktörü Dr. Deniz Şeker, 2015’te 4 olan patent sayısını 2016’da 16’ya çıkardıklarını ifade etti. Yeni teknolojiler grubu kurduklarını ve lityum iyon kökenli araştırmalarla elektrikli araç üzerine çalışmalara başladıklarını ifade eden Dr. Deniz Şeker, “2018’in ilk 7 ayında 12 patent başvurusu yaptık. 2014 yılında 350 milyon lira olan ciromuz 2017’de 873 milyon lira oldu. Ar-Ge merkezi kurulduktan sonra şirket iki katından daha fazla büyüdü. 2009’da 8-9 kişi olan araştırma geliştirme faaliyetleri, Mutlu Akü Ar-Ge Merkezi’nde 80 kişi ile devam ediyor. Ar-Ge merkezi kurduktan sonra ürettiğimiz AGM teknolojili start stop akülerle dünya pazarında boy gösteriyoruz. Şu anda 450 bin adet satılan AGM teknolojili kuru akü, 1.5 yıl içinde 1 milyon satış rakamına erişecek” dedi.
Otoda doğal olarak Türkçe!
Yazılım sektörünün güçlü oyuncularından Doğuş Teknoloji’nin iki ayrı Ar-Ge merkezinde 230 kişi çalışıyor ve 19 adet patent başvurusu bulunuyor. Doğuş Teknoloji Mali İdari işler ve Ar-Ge Müdürü Utku Çolak, otomotiv çağrı merkezleri için doğal dil projesini yürüttüklerini ifade etti. Çolak şu bilgileri verdi:
“Mobilet, Zubizu gibi yazılımlar bizim eserimiz. Şimdi de Doğuş Otomotiv için bir ürün geliştiriyoruz. Otomotiv Destek Kanalları Diyalog Sistemi olan bu ürüne Zeyrek adını verdik. Çağrı merkezlerinin çoğu belli saatler içinde cevap veriyor. Zeyrek ile doğal dili algılayan bir sistemi sunuyor olacağız. Hiç insan olmadan soruları cevaplayabiliyor. Aracı resminden tanıyacak, 30 dakikayı bulan çağrıları veya cevaplanamayan soruları ortadan kaldıracak. Türklerin gittiği her ülkede Türkçe cevap verecek.”