Ali Babacan'dan kritik uyarı!
Bu sene 4’üncüsü düzenlenen İstanbul Finans Zirvesi’ne katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yaklaşan yerel ve genel seçimler nedeniyle bütçeden taviz vermeyeceklerini belirterek, "Cari açığımız çok, bir de buna bütçe açığı eklenirse Allah korusun finansal ve ekonomik istikrar zarar görebilir" dedi.
Ceylan İntercontinental Otel’de bugün başlayan ’4. İstanbul Finans Zirvesi’nin açılışına Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan da katıldı. İki gün sürecek olan zirvenin açılış konuşmasını yapan Ali Babacan, dünyada farklı faiz oranlarının olduğu yeni bir döneme girdiklerini belirterek, dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeleri varlıkların yeniden fiyatlandırılması olarak gördüklerini söyledi.
"GELİŞMELERİ VARLIKLARIN YENİDEN FİYATLANDIRILMASI OLARAK GÖRÜYORUZ"
Gelişmekte olan ülkelerde 22 Mayıs’tan bugüne olan dönemde sınırlı miktarda sermaye çıkışı olduğuna değinen Babacan,"Gelişmekte olan ülkelerden gelişen ülkelere sermaye çıkışının milli gelire oranla toplam sermaye stokuna oranla çok düşük olduğunu görüyoruz. Biz bu gelişmeyi varlıkların yeniden fiyatlandırılması olarak görüyoruz. Artık farklı bir faiz oranlarının olduğu döneme yani dünyada eskisine göre daha yüksek faiz oranlarını uygulanacağı döneme giriyoruz. ABD hazinesinin borç faizi yüzde 1,8’den yüzde 3 çıktı. Bugünlerde yüzde 2,8 civarında. Buna paralel olarak pek çok ülkenin borçlanma faizi, kredi faizi, mevduat faizleri yükseliyor. Faizlerin yüksek olduğu dönemde varlık fiyatlarının aşağı çekilmesi son derece doğal bir sonuçtur. Hisse senedi döviz kuru tahvillerde bunu görüyoruz, göstergeler yeni denge arıyor" diye konuştu.
Yaşananların sürpriz bir gelişme olmadığını kaydeden Ali Babacan "Olağanüstü gevşek para politikalarının normale döneceği beklenmekteydi. Para politikasında normale dönüş kimse için sürpriz olmamalı. Tekrar dalga geldi, dünyada kötüye dönüş başladı diye düşünmemek lazım" dedi.
"BÜYÜMENİN NİCELİĞİNE DEĞİL NİTELİĞİNE DİKKAT EDİLMELİ"
Büyümenin kalitesinin önemine dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şöyle konuştu:
"Sadece nicelik olarak hangi ülkenin yüzde kaç büyüdüğü değil, büyümenin niteliği de herkesin çok dikkat etmesi gereken bir konu. Büyümenin sadece rakamsal boyutuna baktığınızda o ekonominin yapısıyla ilgili bize fazla bilgi vermiyor. Büyümenin üç unsuru var. Bunlartan bir tanesi finansal sürdürülebilirlik, ikincisi sosyal sürdürülebilirlik, üçüncüsü de çevresel sürdürülebilirlik. Pek çok ülkede siyaset bazen kısa vadeye odaklanabiliyor. Burada finansal sürdürülebilirlik derken büyüme tüketerek mi yok sa yatırımlarla mı oluyor?. Büyüme kamu sektöründen mi geliyor, özel sektörden mi geliyor? Büyüme iç tasarruflarına ve o ülkenin kendi kaynaklarından mı büyüme yoksa dış kaynaklara bağlı bir büyüme mi? İşte bütün bunları beraberce değerlendirmek çok önemli. İç talebe göre değil ihracata göre büyüme önemli. Türkiye özellikle yüksek katma değerle ürettikçe ürünlerini, hizmetlerini dünya pazarlarına sattıkça gerçek anlamda sağlıklı bir büyümeye sahip olacaktır."
"BÜYÜME TOPLUMUN BÜTÜN KESİMLERİNE ADİL OLARAK YANSIMALI"
Büyümenin sosyal sürdürülebilirlik açısından toplumun bütün kesimlerine adil olarak yansıması gerektiğinin altını çizen Babacan, "Bazı ülkelerde çok hızlı büyüme var ancak zengin daha zengin fakir daha fakir oluyor. Yoksullukla mücadele her ekonomik programın çok önemli bir sosyal ayağı olmak zorundadır. Eğitimde, sağlıkta ve adalet sistemlerinde büyümeyle paralel olarak mutlaka iyileştirme yapılmalıdır. Sosyal güvenlik sistemlerinin sosyal adalet sistemine uygun olarak reforme edilmesi gerekir. Çalışanların haklarının korunması ve bir işçi istismarı yapılmaması gerekir. Bütün bunlar bir ülkenin sosyal yapıyla beraber sürdürülebilir olmasının en önemli unsurlarıdır" dedi.
"BÜTÇE DİSİPLİNİ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM DE DEVAM EDECEK"
Türkiye’de köklü bir siyasi, sosyal ve ekonomik dönüşümün yaşandığını aktaran ve bütçe disiplinin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini kaydeden Babacan, "Tabii, bütçe disiplinimiz devam ediyor, devam edecek. Seçim geliyor, birilerince ’hükümet kesenin ağzını açacak’ yorumu yapılıyor. İlk seçimimiz değil ki bu, biz çok seçime girdik. Hiçbirinde disiplinden taviz vermedik. Bu tavrımız aynen devam edecek. Cari açığımız çok, buna bir de bütçe açığı eklenirse Allah korusun finansal ve ekonomik istikrar zarar görür. Bu teknik değerlendirme bir yana zaten mali ve bütçe disiplini bizim 11 yıldır devam ettiğimiz sağlam bir çizgi olduğu için bu konuda hiç kimsenin tereddüdü olmaması gerekiyor" diye konuştu.
