6 yıl sonra 10 bin $'ın altı
Türkiye yılın ikinci çeyreğinde seçim öncesi canlanan iç tüketimin etkisiyle beklentilerin üzerinde yüzde 3.8 büyüdü. Ancak kurdaki yükselişle dolar bazında GSYH yerinde saydı. Kişi başına düşen gelir 9.941 dolara geriledi
Seçim öncesi iç piyasada yaşanan canlılık ekonomik büyümeye doping oldu. Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde beklentilerin üzerinde performans gösterdi. TÜİK’in verilerine göre, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) iç talepteki artışın desteğiyle ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla yüzde 3.8 büyüdü. Son 5 çeyreğin en yüksek büyüme verisi elde edildi.
Tahminler büyümenin yüzde 3.45 çıkması yönündeydi. Türkiye ekonomisinin yılın ilk yarısındaki büyüme hızı yüzde 3.1 oldu.
TÜİK birinci çeyrek için daha önce yüzde 2.3 olarak açıkladığı büyümeyi yüzde 2.5’e revize etti. 23 çeyrektir kesintisiz büyüyen ekonomiye en büyük katkı, özel tüketimden geldi. Özellikle vatandaşların satın alım kararını 7 Haziran seçimleri öncesine çekerek otomobil, konut ve beyaz eşyaya yönelmesi, büyümeyi tetikledi.
İç tüketim yüzde 5.6 büyüdü
Hanehalklarının nihai tüketim harcamaları yüzde 5.6 artış gösterirken, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 7.2, gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 9.7, mal ve hizmet ithalatı yüzde 1.6 arttı. Mal ve hizmet ihracatı yüzde 2.1 azaldı. Yapılan hesaplamaya göre, yılın ikinci çeyreğinde büyümeyi yurt içi tüketim 3.6 puan, devletin nihai tüketim harcamaları 0.8 puan, özel sektör yatırımları 2.3 puan desteklerken, stok değişmeleri 1.9 puan, net ihracat 1.1 puan aşağı çekti. Ana sektörler bazında bakıldığında ikinci çeyrekte yüzde 6.7’lik büyümeyle tarım, ormancılık ve balıkçılık öne çıktı. İlk çeyrekte sadece yüzde 0.4 büyüyen sanayinin ikinci dönemde bu rakamı yüzde 4.1’e yükseltmesi dikkati çekti. Söz konusu sektörün alt kalemlerinden imalat sanayindeki GSYH artışı yüzde 5’e çıktı.
Türkiye ikinci çeyrekte beklentilerden hızlı büyürken, dolar kurundaki hızlı yükseliş milli gelirin erimesine neden oldu. 2010 yılından bu yana orta gelir tuzağına düşen Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir bu kez 10 bin doların altına geriledi.
449 dolar fakirleştik
2009’dan sonra milli gelir ilk kez 9 bin 941 dolarla psikolojik sınır olan 10 bin doların altında kaldı. Ortalama dolar kuru birinci çeyrekte 2.45 TL, ikinci çeyrekte 2.66 olarak alındı. TL’nin değer kaybetmesiyle birinci çeyrekte 180.9 milyar dolar (444.2 milyar TL) olan GSYH verisi, ikinci çeyrekte 180.4 milyar dolarla (481.7 milyar TL) yerinde saydı.
TÜİK, 2014 yılı GSYH’sinde de aşağı yönlü revizyona gitti. GSYH’nin 1 trilyon 747 milyar TL (799 milyar dolar) olduğunu açıkladı. Dünyada 18’inci sırada yer alan Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü 800 milyar dolarına altına inmiş oldu. Kişi başına düşen milli gelir ise 10 bin 404 dolardan 10 bin 390 dolara düşürüldü. Türk halkı 2014 sonuna oranla 449 dolar fakirleşti.
Tarım ve sanayi lokomotif oldu
Ekonomist Haluk Bürümcekçi, GSYH’de lokomotif sektörler olarak tarım ve sanayinin öne çıktığını belirterek, “İktisadi faaliyet kollarına göre sabit fiyatlarla gerçekleşen yıllık büyüme oranları ikinci çeyrekte ana sektörler için tarımda yüzde 6.7, imalat sanayinde yüzde 5, inşaatta yüzde 2, ticarette yüzde 2.6 düzeyinde oluştu. Harcama grupları arasından büyümeye en yüksek katkının yüzde 3.6’yla yurt içi tüketim ve yüzde 2.3’le de özel yatırımlardan geldiği izleniyor” değerlendirmesinde bulundu.
Seçim öncesi tüketim arttı
İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, büyümeye en büyük katkının özel tüketimden geldiğini söyleyerek, “Tüketimde öne çıkan kalem ulaştırma (otomobil dahil) ve haberleşme grubu. Seçim öncesi büyük harcama kalemlerinin öne çekildiği yönündeki görüş destekleniyor” dedi. Kömürcüoğlu, şöyle devam etti: “İkinci yarıda hem yatırım kanalında hem de özel tüketimde ivme kaybı bekliyoruz. Ancak ilk çeyrek verisindeki yukarı yönlü güncelleme ve ikinci çeyrek büyümesinin beklentilerin üzerinde gelmesi nedeniyle yüzde 2.6 olan yılsonu büyüme tahminimizi yüzde 2.8’e yükseltiyoruz.”
2’nci yarıda riskler var
Finansbank Ekonomisti Gökçe Çelik, GSYH’nin yılın ilk iki çeyreğinde beklentilerinden fazla büyüdüğünü belirterek, “Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler sınırlı olsa da ikinci yarıya zayıf bir başlangıca işaret ediyor. Politik belirsizlik ve güvenlik endişeleri kaynaklı riskler dikkate alındığında ekonomik aktivitenin ilk yarıya göre çok daha ılımlı trend izlemesini bekliyoruz. Bu risklerin artması halinde ekonomide çeyreklik bazda daralma görülebilir. Risklerin arttığına dair daha belirgin işaretler görmediğimiz sürece yüzde 3 olan 2015 beklentimizi koruyoruz” dedi.
Yılmaz: Otomobil ve konut satışları dopingi
Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ilk çeyrekte olduğu gibi bu yılın ikinci çeyreğinde de büyümenin yurt içi talep kaynaklı olduğunu belirterek, ”Otomotiv, beyaz eşya üretim satışları ile konut satışları yurt içi üretimile talebi destekleyen göstergeler oldu” dedi. Yılmaz, yurt içi talebin büyümeye 4.8 puan katkı yaptığını kaydederek, ihracattaki daralmanın büyümeyi sınırlandırdığının altını çizdi.
Zeybekci: İhracatla % 5’in üzerine çıkar
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, küresel ekonominin ikinci çeyrekteki yavaşlamasına rağmen Türkiye’nin büyümesini artırdığını belirterek, şunları kaydetti: “İhracatın büyümeye katkı vermeye başlaması ile yüzde 5’lerin üzerinde büyüme göreceğiz. İhracat küresel gelişmelerden dolayı, 2015 yılı başından itibaren büyümeye pozitif katkı sunamadı. Ancak önümüzdeki dönemde katkı verecek.”
Şimşek: 3. çeyrek ılımlı
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, büyümenin siyasi belirsizlik ve küresel piyasalardaki dalgalanma gibi nedenlerle ikinci çeyrekte sınırlı kaldığını belirterek, göstergelerin üçüncü çeyrekte ılımlı da olsa devam edeceğini gösterdiğini söyledi. Net ihracatın büyümeyi ilk yarıda 1.2 puan aşağı çektiğini kaydeden Şimşek, “Siyasi belirsizlikler ve olumsuz dış konjonktür nedeniyle büyümenin OVP’de öngörülen yüzde 4’ün altında kalması muhtemel” dedi.