Yarıyıl tatili başlıyor! Milyonlarca öğrenci karne alacak, saatler erkene çekildi
Türkiye'de milyonlarca öğrenci bugün karne alacak. 2021-2022 eğitim öğretim yılı birinci dönemi bugün sona erecek. Yarıyıl tatili başlıyor. Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 18 milyon öğrenci, bugün yarıyıl tatiline çıkacak. İstanbul Valiliği ise, öğrencilerin olumsuz hava koşullarından etkilenmemesi için karnelerin dağıtım saatlerinin erkene çekildiğini duyurdu. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yarıyıl tatilinin uzatılıp uzatılmayacağına ilişkin son dakika açıklaması yaptı. Öte yandan notları iyi olanlar tatile keyifli girecek ancak içlerinde düşük notları olduğu için mutsuz olanlar da bulunacak. Peki, dersleri iyi olanlar tüm tatili dinlenerek mi geçirecekler ya da kötü olanlar sadece ders mi çalışacaklar? İyi karnenin ödülü ne olmalı, karnesi kötü olana nasıl yaklaşmalı? İşte Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamalar ve uzmanlardan karnelerle çocuk-ebeveyn iletişimi uyarıları...
Covid-19 salgını nedeniyle yaklaşık 1,5 yıllık aranın ardından 2021-2022 eğitim öğretim yılı, 6 Eylül 2021'de yüz yüze ve tam zamanlı olarak başlatılmıştı.
Birinci dönem ara tatili 15 Kasım 2021 Pazartesi başladı ve 19 Kasım 2021 Cuma sona erdi. 18 milyon öğrenci okullarında birinci dönem karne heyecanı yaşayacak. Yeni eğitim öğretim dönemi ise 7 Şubat pazartesi günü başlayacak.
SAATLER ERKENE ÇEKİLDİ
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, olumsuz hava koşulları nedeniyle normal eğitim yapan okullarda öğrencilerin bugün saat 10.00'da, ikili eğitim yapan okullarda ise sabahçıların saat 10.00, öğlencilerin 14.00'ten sonra yarıyıl tatiline başlayacağını duyurdu.
Vali Yerlikaya, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, şu ifadelere yer verdi:
"21 Ocak cuma günü ilimizde beklenen olumsuz hava koşulları nedeniyle; normal eğitim yapan okullarımızda 10.00, ikili eğitim yapan okullarımızda sabahçılar 10.00, öğlenciler 14.00'ten sonra yarıyıl tatiline başlayacaktır. İyi tatiller, dinlenmeyi ihmal etmeyin."
BAKAN ÖZER KARNELERİ DAĞITTI
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan Kavaklı İlkokulu’nda karne dağıtım törenine katıldı. Bakan Özer, Ankara Valisi Vasip Şahin ile beraber öğrencilere 1. dönem karnelerini dağıtarak, 7 Şubat’ta sona erecek 2 haftalık tatilin ardından buluşacaklarını söyledi. Öğrencilere karnelerini verirken hayallerindeki meslekleri soran Bakan Özer, öğrencilere yarıyıl tatilinde aileleri ile vakit geçirmelerini ve kitap okumalarını tavsiye etti.
Bakan Özer, karne dağıtımının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yüz yüze eğitime 81 ilde haftada 5 gün boyunca devam etmekten dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirten Bakan Özer, “Bu süreçte öğrencilerimizi kutluyoruz. Öğrencilerimizin maske, mesafe ve hijyene riayet etmeleri, bu 850 bin dersliğimizden kapanan sınıfların 5 ay boyunca yüzde 1’in altında gerçekleşmesinde çok büyük katkısı oldu. Onun için biz bugün her ne kadar karneleri dağıtmış olsak da, karnelerde zayıf notları olan öğrencilerimiz olsa da biz bu dönem tüm öğrencilerimizi başarılı buluyoruz. Tüm öğrencilerimizi bu başarılarından dolayı tebrik ediyoruz. Tabii bu sürecin en büyük kahramanları öğrencilerimiz oldu” dedi.
Bakan Özer, öğretmenlerin kararlı bir şekilde yüz yüze eğitime devam edebilmek için büyük fedakarlık ortaya koyduklarına vurgu yaparak, “Hakikaten her gün maskelerle ders anlatabilmek kolay bir şey değil. Aşılanma oranları, Türkiye’deki toplumun aşılanma oranının çok üzerinde olduğu gibi Avrupa’da dünyada haftada 5 gün yüz yüze devam eden ülkelerin öğretmenlerinin aşılanma oranlarının da çok üzerinde oldular. Onun için ben öğretmelerimizi hem bu süreçte maskelerle ders anlatma fedakarlığından dolayı hem de okullarda kuralların uygulanmasında gösterdikleri titizlikten dolayı hem de aşılanma oranıyla toplumda salgınla mücadelede örnek davranış sergileyerek örnek oldukları için hem şahsım hem de Milli Eğitim Bakanlığı adına şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçte Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bilim Kurulu eş güdümlü bir şekilde sürecin ilerlemesinde çok büyük katkı verdiler. Ben Sağlık Bakanımıza ve Bilim Kurulumuza da teşekkür ediyorum” diye konuştu.
"KİTAP OKUYUN"
Bakan Özer, öğretmenlerden iki haftalık yarıyıl tatilinde öğrencilere ödev vermemesi konusunda ricaları olduğunu hatırlatarak, “Öğretmenlerimiz ödev vermediler ama ben öğrencilerimize bir ödev veriyorum. O da 18 milyon öğrencimizin 2 haftalık yarıyıl tatilinde en az bir kitap okumaları. Çünkü bizim toplum olarak kitap okuma kültürünü geliştirmemiz lazım. Bunun için tüm okullarımızda kütüphane yaptırdık. İki ay gibi kısa bir sürede 16 bin 361 kütüphanesi olmayan okula kütüphane yaptık. Tüm kütüphanelerdeki kitap sayımızı 28 milyondan 42 milyona çıkardık. İnşallah 2022 yılında bu kitap sayımızı sadece kitap olarak değil, dijital içerik olarak da tüm kitap sayısını 100 milyonun üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu vesileyle bu anlamlı sürecin devamı olarak da tüm öğrencilerimizden bu 2 haftalık yarıyıl tatilinde en az bir kitap okumalarını istirham ediyorum. Tüm öğrencilerimize ve öğretmelerimize iyi tatiller diliyorum” ifadelerini kullandı.
YARIYIL TATİLİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA
Yarıyıl tatilinin uzatılacağı iddialarına ilişkin soru üzerine Bakan Özer, şunları söyledi:
“Arkadaşlar biz bu süreçte bilimsel verilerle elektronik takip sistemi oluşturduk. Verilere bakarak konuşuyoruz. Dolayısıyla şu an için yarıyıl tatilini uzatmamızı gerektirecek herhangi bir durum söz konusu değildir. İnşallah hiçbir sıkıntı olmadan 7 Şubat tarihinde 2. döneme kaldığımız yerden aynı kararlılıkla yüz yüze eğitime devam etmek için okullarımızı açacağız.”
İSTANBUL'DA KARNE HEYECANI
2021-2022 eğitim ve öğretim yılının ilk dönemi bugün bitti. İstanbul'da öğrenciler karnelerini aldı. Bahçelievler’deki Fikret Yüzaltı İlkokulu’nda karneleri dağıtılan öğrencileri velileri kapının önünde bekledi.
Pandemi nedeniyle sınıflara alınmayan veliler buruk bir heyecan yaşadıklarını dile getirdi. Velilerden Meliha Aslan, "Biraz buruk yaşıyoruz. Keşke birlikte içeride o heyecanı yaşasaydık ama maalesef böyle olmak zorunda. Bu durum geçene kadar yapacak bir şey yok" dedi.
Karne heyecanı yaşayan öğrencilerden Çağdaş Yaşar Numanoğlu ise iyi bir dönem geçirdiğini ifade ederek, "Güzel geçti, derslerime çalıştım. İçimde karne alma heyecanı var. Çok iyi bekliyorum hepsini, e-okul’da hepsi iyi gözüküyor. Tatilde ders çalışacağım, kardeşimle ilgileneceğim. Okulu da arkadaşlarımı da özleyeceğim" diye konuştu.
ÖBA DEVREYE GİRİYOR: İLK KEZ UYGULANACAK
Milli Eğitim Bakanlığı, 22 Ocak-6 Şubat tarihlerindeki iki haftalık yarıyıl tatilinde öğretmenlere isteğe bağlı kapsamlı eğitim programı hazırladı. MEB, bu kapsamda yeni bir dijital platform oluşturdu ve ÖBA’yı ilk kez yarıyıl tatilinde uygulayacak. Öğretmenler 24 Ocak-04 Şubat tarihleri arasında kendileri için hazırlanmış olan hizmet içi eğitim faaliyetlerine ÖBA üzerinden katılabilecekler. Seminerlere katılım isteğe bağlı olacak. Seminerler, belirtilen tarih aralığında sürekli yayında olup internet bağlantısı olan herhangi bir yerden katılım sağlanabilecek.
Seminerlere ÖBA platformu www.oba.gov.tr’dan giriş yapılacak. Öğretmenler MEBBİS ya da e-Devlet şifreleri ile sisteme giriş yaparak sunulan eğitim konularından birine ya da isterlerse daha fazlasına katılabilecekler. Seminerleri tamamlayan öğretmenlere “seminer katılım belgesi” MEBBİS hizmet içi eğitim modülünden e-sertifika olarak verilecek.
Bu dönemde erişime dokuz farklı konuda eğitim imkanı sağlandı: Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Eğitimi, İklim Değişikliği ve Çevre Eğitimi, İlk Yardım Eğitimi, Kütüphane Organizasyonu ve Kullanımı Eğitimi, İngilizce Dil Sistemi Öğretim Becerilerinin Geliştirilmesi Eğitimi, Geçici Koruma Statüsündeki Çocuklara Yönelik Rehberlik Hizmetleri Eğitimi, Geçici Koruma Statüsündeki Çocuklarla Psikolojik Danışma Becerileri Eğitimi, Dijital Becerilerin Geliştirilmesi Eğitimi ve Etkinlik Temelli Ders Tasarımı Eğitimi.
Konu ile ilgili bir değerlendirme yapan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer şu ifadeleri kaydetti:
“Daha önce de açıkladığım gibi bu dönem odaklandığımız konuların başında öğretmenlerimizin mesleki ve kişisel gelişimlerinin çok boyutlu desteklenmesi yer almaktadır. Bu kapsamda çok boyutlu adım atıyoruz. Bu attığımız adımların sonuçlara olumlu yansımasını görmekten mutluluk duyuyorum. 2021 yılında düzenlediğimiz eğitimlere katılan öğretmen sayımız 2020 yılına göre yüzde 134 artarken bu artışla son on yılın en yüksek kişi başı eğitim saatine ulaşmış olduk. Buna göre öğretmen başına eğitim saati, 2020 yılında 41,6 saat iken bu oran 2021 yılında yüzde 125 artışla 93,4 saate ulaştı. Bu süreçleri başarı ile yürüten Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğümüze çok teşekkür ediyorum.”
BAKAN ÖZER'DEN 'EV ÖDEVİ' ÇAĞRISI
Yarıyıl tatilinde öğretmenlerin öğrencilere ödev vermemesini istediğini belirten Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Öğretmenlerimizden istirhamımız var; öğrencilerimize bu 2 hafta içerisinde ödev vermesinler. Gerçekten öğrencilerimiz eğitime yeni başlayanlar hariç, diğer öğrencilerimizin hepsi bu 1 yıllık aradan sonra özellikle ilk aylar gerçekten ciddi bir imtihan verdiler. Onun için bu 5 aylık yoğun eğitimden sonra onlarında 2 hafta güzel bir dinlenmeye ihtiyaçları var. İnanıyorum ki öğretmenlerimiz öğrencilerimize ödev vermeyecekler, 2 hafta hem öğrencilerimiz hem öğretmenlerimiz dinlenecekler” demişti.
KARNELERLE ÇOCUK-EBEVEYN İLETİŞİMİ
Uzmanlar sömestir tatiline girerken “karnelerle çocuk-ebeveyn iletişimi” konusuna dikkat çekti. Uzman Klinik Psikolog Doğancan Dursun, son iki yıla damga vuran Covid-19 salgınının pek çok alanda olduğu gibi eğitim sistemini de olumsuz etkilediğini belirtti. Dursun, “Karne dönemi yeniden geldi. Pandemi şartlarına rağmen okula giden çocuklarımızın eline onların başarısını gösteren bir karne veriliyor. Bazı karneler ebeveynleri mutlu etse de bazılarının etmeyeceği kesin. Önemli olan bu karneler karşısında anne babaların davranışlarının ne olacağıdır, nasıl tepki gösterecekleridir. Pek çok ebeveyn başarısız bir karne karşısında ne yapmaları gerektiğini soruyor. Sadece başarısızlık değil başarılı karne karşısında da doğru tutum önemlidir. Unutmayalım ki vaat edilen her bir ödül bir kaygıyı beraberinde getiren gizli bir ceza gibidir" diye konuştu.
İŞTE ÖNERİLER
Dursun, şu önerileri verdi:
"Öncelikle karneyi incelemeden ilk olarak ‘Karnedeki notlarımız değişebilir. Bunlar bazen yükselir, bazen düşer; ama bizi tanımlayan ve herkesin hatırlayacağı aldığımız not değil, yaptığımız iyilikler olacaktır’ diyerek çocuğunuzun beğendiğiniz insani yönlerini dile getirerek konuşmaya başlamanız faydalı olacaktır; çünkü her zaman insanlık başarıdan önemlidir. Karneyi değerlendirmeye önce en yüksek notlardan başlayın. Hangi ders olduğunu önemsenmeksizin, küçümsemeden ‘Burada güzel notlar görüyorum. Bir sürü yüksek notlar var' diyerek tebrik etmeliyiz. Söze takdirle başlamak çok önemlidir. Düşük olan notlar içinse ‘Hımm sanırım bu derslere biraz daha çalışmamız gerekiyor’ diyerek ‘Sence ne yapsak bu notlar yükselir?’ ya da ‘Sana bu konu da nasıl yardımcı olabilirim?’ diye sorabiliriz.
Gelecek dönem adına somut ve ulaşılabilir bir planla anlaşma yapmak en güzelidir. Anne baba olarak bize düşen çocuğumuzun başarısızlığının sebebini bulmaktır. Dikkat eksikliği mi eksik, öğrenme güçlüğü mü var, algılama problemleri mi, öğretmeni mi sevmiyor, sorumluluk duygusu mu gelişmemiş, duygusal problemleri mi var, yoksa akademik sorunları var ve bundan dolayı mı yeni konuları öğrenemiyor. Bunların nedenini bir çocuğun bulmasını istemek doğru değildir bu sorumluluk ebeveynlerindir. Karne getiren her çocuğa sürpriz ufak bir hediye vermek güzeldir. Notlardan bağımsız olarak, dönem boyunca gösterdiği emek ve çaba takdiri hak ettiğini gösterir. Ancak önceden anlaşılan ‘‘Notların 90 olursa sana şunları alacağız.’’ Şeklinde bir tutum yanlıştır. Bu ödüle bağımlılık haline gelir ve ödüle ulaşamayacağını düşünen çocukta ise isteksizlik ve çalışmayı bırakma olarak geri döner. Bundan dolayı ödüller spontane olmalıdır."
PROF. DR. GÜNEŞ: 'ÖĞRENCİYİ SUÇLAMAYIN'
Karnesinde düşük notu olan öğrencilerin suçlanmaması gerektiğini belirten Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Firdevs Güneş, “Öğrencinin karnesindeki düşük not, o dersi iyi anlamadığını ve gerekli başarıyı gösteremediğini açıklar. Öğrenciyi suçlamak yerine dil ve zihinsel becerileri gözden geçirmeli. Öğrencinin öğrenme eksikliklerini saptamaya çalışmalı, bunları giderici çalışmalara ağırlık vermeli. Öğrencinin dil ve zihinsel becerilerini, anlamasını ve öğrenmesini geliştirerek akademik başarısına katkı sağlanmalı” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, öğrencilere ödev verilmemesi yönünde tavsiyede bulunmuş olsa da bunun tatili tamamen boş geçirmek anlamına gelmediğini kaydeden Güneş, “Öğrenciler, tatilde bir taraftan dinlenmeli, bir taraftan da düşünme, anlama, araştırma, problem çözme, karar verme gibi becerilerini geliştirmek için kitap okumalı. Çünkü okuyan ve öğrenen beyin, mutlu beyindir. Tatil bile olsa okuma ve yazma etkinliği sürdürülmeli. İlkokul öğrencilerinin okuma yazmayı unutmamaları için bu zorunlu olmakta” diye konuştu.
OKUMAYA AĞIRLIK VERİLMELİ
Prof. Dr. Firdevs Güneş, tatili verimli geçirmek isteyen aile ve öğrencilere şu önerilerde bulundu:
Maske dil becerilerinin gelişimini sınırlandırmakta. Bu nedenle her gün okumaya bir saat süre ayrılmalı.
Sesli okuma kelimeleri doğru söylemeye ve konuşma becerilerine yardım eder. Bu nedenle sesli okumaya ağırlık verilmeli.
Yazma etkinlikleri zihindeki bilgileri düzenlemeye yardım eder. O yüzden günlük olayları, hayallerini, duygularını, bilmece kitabı, tekerleme kitabı, öğrendiği yeni bilgileri ya da kelimeleri yazabilir. İlkokuldakilerin elle ve kurşun kalemle yazması önemlidir.
Öğrencilerin düzeyine göre konuşma becerilerini geliştirmek için bilmeceler, bulmacalar, kelime oyunları, tekerlemeler, yarışmalar, atasözleri, masal anlatma vb. yararlanılabilir.
Zihinsel, matematik becerilerine önem verilmeli. Çocuğun eğlenerek öğrenmesini sağlayan eğitici oyunlar oynanmalı.
ÖDÜL, MOTİVASYONU ARTIRIR
Karnesi iyi gelen öğrenciye hediye verilip verilmemesi konusunda aileler kararsız. Maddi durumu yeterli olmayan aileler ise çocuğuna hediye alamayacağı için onların başarısını ödüllendiremeyeceği kaygısı yaşıyor. Başarının takdiri için maddi ödüle gerek olmadığını kaydeden Uğur Okulları PDR ve Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin “Çocukların ilgi alanlarına göre maddi değeri çok yüksek olmayan hediyeler alınabilir. Hatta çocuğun başarısının takdiri maddi bir ödül olmak zorunda değil. Birlikte iyi vakit geçiriyor olmak bile önemli bir ödüldür. Öğrencinin kendi başarısının farkında olması, sorumluluklarını yerine getirmesi, bilgi sahibi olması bireyin içsel ödüllendirmesi açısından çok önemlidir ve ikinci dönem için motivasyonunu artıracaktır” diyor.
SINAV HAZIRLIĞINA DEVAM
Liselere ve üniversitelere giriş sınavlarına hazırlanan 8 ve 12. sınıf öğrencileri için sömestir, tatilden çok eksiklerini kapatma dönemi demek. Okul dönemindeki ders saatleriyle benzer şekilde çalışmayan her öğrencinin çalışan diğer öğrencilerin gerisinde kalacağına dikkat çeken Oğuzkaan Koleji Eğitim Koordinatörü Hatice Yılmaz, bu öğrencilerin birinci dönemdeki derslerden eksiklerini tespit edip konu tekrarları yapmalarını öneriyor. Yüksek başarı hedefi olan bir öğrenicinin günde 9 saatlik bir çalışmada zorlanmaması gerektiğini kaydeden Yılmaz, LGS öğrencilerinin 80 dakika, YKS öğrencilerinin ise 3 saat boyunca test çözme dayanıklılığına erişmesinin başarı için çok önemli olduğunu vurguluyor.