MEB resmen duyurdu! Yeni model geliyor, artık...

Eğitimde yeni dönem. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tek tek açıkladı. Uzaktan eğitimin artık kalıcı olacağını vurgulayarak "Hibrit modelini uygulamaya ilişkin ciddi bir deneyimimiz oldu. Bundan sonraki süreçte hangi derslerin yüz yüze hangi derslerin uzaktan yapılabileceğine ilişkin çalışmalardan sonra yeni yol haritası belirleyeceğiz. Birçok okulumuzun buna ilişkin altyapısı uygun" dedi.

DİJİTALLEŞME HIZLANDI

Bakan Selçuk, şunları söyledi: Uzaktan eğitim dönemi, oluşturduğu güçlüklerin yanında büyük fırsatlar da getirdi. Bakanlığımız tarafından yıllardır gerçekleştirilmeye çalışılan eğitim-öğretim ortamlarının teknolojiyle bütünleştirilmesi çalışmaları için bir kaldıraç görevi gördü.Bakanlığımızın hâlihazırda var olan altyapısı, uzaktan eğitimin başlaması ile daha da güçlendirilerek öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimiz tarafından daha sık kullanıldı. EBA platformu dünyanın en çok ziyaret edilen eğitim sitesi haline geldi.

YÜZDE 77 KATILIM SAĞLANDI

Uzaktan eğitimde küçük yaş grubundaki öğrencilerimizde, gelişim düzeyinin getirdiği faktörlere bağlı olarak bazı zorluklar yaşandı. Ortaokul öğrencileri ise uzaktan eğitime daha kolay adapte oldu. Süreci daha kolay yönettik.Eğitim yılı 1'inci dönemi itibarıyla; canlı ders düzenleyen öğretmen sayısı toplamı 884 bin 804 oldu. Öğrencilerin bu derslere katılım yüzdesi, ilkokul seviyesinde yüzde 66, ortaokul seviyesinde yüzde 73, lise seviyesinde yüzde 77 olarak gerçekleşti.

ÖNEMLİ İLERLEME KAYDETTİK

Erken çocukluk eğitiminde, sürece ailenin katılımı önemli. Salgın sürecinde bu noktada önemli ilerleme kaydettik. Aileler, çocuk gelişimi ve eğitiminde aktif rol aldılar ve bu konudaki bilinç düzeyi ve çocukların aileleriyle geçirdikleri nitelikli zaman önemli ölçüde arttı.Ayrıca bu süreç bize bazı dersleri uzaktan eğitimle verebileceğimizi gösterdi. Bu durumun devam ettirilebileceğini düşünüyoruz. Eğer salgın olmasaydı yıllar alacak bir deneme sürecini aşmış olduk.

DÜNYAYA ÖRNEK

Türkiye, 184 ülkede 1.5 milyarın üzerinde öğrencinin yüz yüze eğitimden mahrum kalmasına da yol açan koronavirüs salgını nedeniyle milyonlarca öğrenciye ulusal çapta uzaktan eğitim başlatan dünyanın öncü ülkelerinden biri oldu.Eğitim uygulamalarımız uluslararası düzeyde ilgi gördü. Bunlardan birisi Kovid-19 salgınının ilk günlerinde özel eğitim öğrencilerinin uzaktan eğitimlerine destek olmak üzere erişime açtığımız "Özelim Eğitimdeyim" mobil uygulamasına olan ilgiydi.Bu uygulamaya OECD'den övgü geldi. OECD tarafından yayımlanan ve Quentin Vidal tarafından hazırlanan "Turkey: Özelim Eğitimdeyim (I Am Special, I Am iİn Education)" başlıklı raporda, geliştirmiş olduğumuz uygulama tanıtıldı ve diğer ülkelere örnek gösterildi.

Uzaktan eğitimin 2 yıl önce açıkladıkları 2023 Eğitim Vizyonu, "ortaöğretim tasarımı" ve benzeri planlamaların içerisinde yer aldığına işaret eden Selçuk, o dönemde uzaktan eğitimin zihinlere yerleşmediğini ve çok fazla soru aldıklarını aktardı. Türkiye'nin tüm illerinde yüz tanıma sistemlerinin entegre edildiği dijital sınav merkezleri açtıklarını dile getiren Selçuk, ayrıca liselerde günlük 8-10 saat süren dersleri 6-7 saate indirip geriye kalan 2-3 saatte gençlerin sanat, bilim, kültür, spor, kulüp çalışmaları, projeler ve Ar-Ge ile uğraşmasına fırsat verilmesi konusuna da kafa yorduklarını aktardı. "Bizim çocuklarımız liselerde 13-14 ayrı ders alıyor da neden Anglosaksonlar 5-6, azami 7 ders alıyorlar? Bunun yanıtını vermek zorundayız." diyen Selçuk, şöyle devam etti: "Hibrit eğitim modelleri, yani yüze eğitim ağırlıkta olmak üzere sertifikalandırılmış ve gerekirse diplomaya dönüşebilecek uzaktan eğitim platformları giderek daha da yaygınlaşacak. Dünya Bankası ile yaptığımız projede 'seç-beğen-izle' formatında, isteyen herkesin istediği alanda eğitim alabileceği, büyük bir dijital platform kuruyoruz. Bu platformda, enstrümandan arıcılığa, ilkyardımdan satranca hemen her alanda eğitimler yer alacak. Öğretmen ve yönetici eğitimlerinin tamamı, öğrencilerin derslerinin bir kısmı, veli eğitimleri bu platformdan yapılabilecek. Bu platform ile 7'den 70'e herkes, istediği yüz binlerce eğitim içeriğine kolay ve ücretsiz erişim sağlayabilecek. Eğitimlerin, Mesleki Yeterlilik Kurumundan onaylanarak sertifikalandırılabilmesi gündeme gelecek. Bu platforma isteyenler, mobil cihazlardan, televizyonlardan ya da bilgisayarlardan, EBA destek merkezlerinden ya da halk eğitim merkezlerinden ulaşabilecek. Evde otururken mobil telefondan takip edilerek bir konuda sertifika alınabilir. Yani bu iş böyle olmalı. Türkiye'nin geleceği, dünyanın geleceği, sürekli yenilenen iş kolları, sürekli yeni beceriye ihtiyaç duyulan iş kollarında mesleki eğitim ve hayat boyu öğrenme kapsamında hangi beceriye ihtiyaç varsa bunların tamamını halledeceğiz."

Bakan Selçuk, platformun çok büyük bir proje olduğunu ve Dünya Bankasından alınan büyük bir bütçe ile hayata geçirileceğini belirtti. "Bu, dünya çapında bir platform olacak, bu platformun yurt dışı tarafı da olacak." bilgisini veren Selçuk, "Alt yapı çalışmaları sürüyor. Platform, hayat boyu öğrenmeden örgün eğitime, öğretmenlerin mesleki gelişimine kadar tüm ihtiyaçlara cevap verecek bir platform olacak. 'Kendim için ne yapabilirim? Danışmanlık desteği hizmeti istiyorum.' diyen de bu platforma başvuru yapabilecek. Bu toplumun tüm eğitimsel ihtiyaçlarını tanımlayan bir çerçeve olacak. Biz bunu 1,5-2 yıl içinde belli bir noktaya getirebiliriz." diye konuştu.

YENİ MODEL

Ziya Selçuk, bazı derslerin uzaktan eğitimle verilmesi konusunda mevzuat ile ilgili bazı taslaklar hazırladıklarını belirterek şu bilgileri verdi:

"Bu yılın eylül ayında, yani yeni eğitim-öğretim döneminde liselerdeki bazı derslerin ya da ortaokuldaki bazı seçmeli derslerin hangilerinin uzaktan verilebileceğine ilişkin bir ön değerlendirme yapıldı. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı da uzaktan eğitimle verilecek derslerin hangileri olacağına çalışıyor. Biz bu dersleri kredi olarak da sayacağız. Bunun için öğrencinin kayıt olması gerekecek." dedi.

DİJİTAL DÖNÜŞÜMDEN BAŞKA ÇIKIŞ YOK

"2023 Eğitim Vizyonu'na uzaktan eğitimi alırken bu konunun bu kadar hızlı gelişeceğini düşünmüş müydünüz?" sorusunu yanıtlayan Selçuk, "O dönem, ülke ölçekli bütünsel olarak değil de bu konuda pilot çalışmalarla küçük küçük ilerleyebilirim, diye düşünmüştüm. Belki 10 yıl uğraşsak öğretmenlerimizin dijital becerilerinin dönüşümünü bu kadar hızlı sağlayamazdık. Salgın 1-2 ay sürse yine sağlayamazdık, uzun süren bu salgın neticesinde, artık başka çıkış yok ve bunu yapmak durumundayız, noktasına geldik hepimiz." diye konuştu.