MEB harekete geçti... Bakan Selçuk duyurdu! Parasız dağıtılacak

Koronavirüs salgını nedeni ile eğitime online olarak devam ediliyor. Uzaktan eğitime geçilmesinin ardından bazı öğrencilerin bilgisayar ve internete ulaşamaması eğitimde aksamalara neden olmuştu. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) uzaktan eğitimden her öğrencinin eşit şekilde faydalanabilmesi için harekete geçti. Bakan Selçuk 500 bin öğrenciye tablet dağıtılacağı müjdesini verdi. Tablet dağıtımının ocak ayı sonuna kadar tamamlanacağı bildirildi.

Yüz binlerce öğrenci ve veliyi sevindiren haberi Bakan Selçuk gönderdiği video mesalı ile duyurdu. Sabah Gazetesi'nin sektördeki 35. yılı dolayısıyla düzenlenen "Sabah 35. Yaş Sektör Buluşmaları"na video mesajı gönderen Selçuk, panelde eğitim sektörünün meselelerinin ele alınmasından dolayı ilgililere teşekkür etti.

Çocukların ve gençlerin, milli ve evrensel değerleri içselleştirmesi, çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışları kazanması; öz güven ve sorumluluk sahibi, öğrenmeye açık, sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetişmesini gaye edindiklerini dile getiren Selçuk, tarihsel birikimle güncel olanı, yerel değerlerle evrensel olanı birlikte ele alarak adımlarını karalılıkla attıklarını belirtti.

Selçuk, bugün bu karalılıkla yaptıkları birçok çalışmadan üç faaliyet alanına dikkati çekmek; uzaktan eğitim, uluslararası araştırmalarda elde edilen başarı ve mesleki eğitimde kat ettikleri yol hakkında bilgi vermek istediğini söyledi.

Salgından korunmak için 23 Mart itibarıyla tüm okullarda yüz yüze eğitime ara verildiğini anımsatan Selçuk, şunları kaydetti:

"Salgın öncesinde hazırladığımız 2023 Eğitim Vizyonu'nda ortaya koyduğumuz öngörüler doğrultusunda yüz yüze eğitimde olduğu gibi uzaktan eğitim ve dijitalleşme alanlarında da kapsamlı bir dönüşüm takvimimiz bulunuyordu. Bu kapsamda 2012'de temelleri atılan ve eğitim ailemize hizmet sunmaya başlayan çevrim içi eğitim platformu Eğitim Bilişim Ağı EBA'nın içeriğini ve alt yapısını 'eğitimde fırsat adaleti' anlayışı çerçevesinde güçlendirmek için adımlarımızı atmaya başlamıştık. Bu aktif süreç, salgın ortaya çıktığında bizim rahat adım atmamızı sağladı."

Selçuk, uzaktan eğitim stratejisinde belirledikleri 3 temel aracı, "TRT EBA televizyon kanallarını açmak", "Eğitim Bilişim Ağı İnternet Platformunun daha yaygın ve kapsamlı kullanımını sağlamak" ve "basılı eğitim materyalleri ile sahayı desteklemek" olarak sıraladı.

"Türkiye, salgında öğretim kademeleri için 3 ayrı TV kanalı kurabilen 4 ülkeden biri"

Okulların kapalı olduğu dönemde hiçbir öğrencinin eğitim hakkından mahrum kalmaması için 10 gün içerisinde 3 televizyon kanalı kurduklarını kaydeden Selçuk, şöyle devam etti:

"TRT EBA İlkokul, TRT EBA Ortaokul, TRT EBA Lise kanallarımız, ders programlarına uygun şekilde her gün tam zamanlı yayın yapmaya devam ediyor. Kanallardaki tüm ders yayınlarımız günde üç kez tekrar ediliyor. Dersleri kaçıran öğrenciler için ders videoları hem EBA'ya hem de TRT İzle platformuna yükleniyor. Bu yayınlar; özel eğitim öğrencileri, göçmen öğrenciler ve meslek lisesi öğrencileri için özel yayın akışları ve içerikleri de sunuyor. Bu kanallarda yaklaşık 800 öğretmenimiz gönüllü olarak hizmet vermekte. Gururla söylüyoruz, dünyada sadece 4 ülke öğretim kademeleri için 3 ayrı TV kanalı kurabildi. Bunlardan biri de Türkiye."

Selçuk, uzaktan eğitimdeki ikinci ana nokta olan EBA dijital platformunun kullanıcı kapasitelerini ve bant genişliğini artırdıklarına işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"Salgın sürecinde uzaktan eğitimin başladığı 23 Mart'tan bugüne kadar yaklaşık 12 milyar 249 milyon kez ziyaret edilen EBA, dünyada eğitim kategorisinde en çok ziyaret edilen web sitesi oldu. Canlı sınıf ve alternatif uygulamaların sisteme entegrasyonuyla EBA'nın dahili sistemleri ve alternatif sistemlerin senkronizasyonuyla öğretmenlerimiz, öğrencilerimizin karşısına geçerek günlük yaklaşık 3 milyon ders yapıyor. EBA dijital eğitim platformu ve uygulamaları, okul öncesinden 12. sınıfa kadar tüm seviyelerdeki yaklaşık 18 milyon öğrencinin ve yaklaşık 1 milyon öğretmenin kullanımında. Ayrıca EBA, 1700'den fazla ders ve 37 binin üzerinde zengin, güvenilir ve etkileşimli içeriğiyle hizmet vermeye devam ediyor. Salgın dönemi son bulduğunda da televizyon kanallarımız ve EBA hizmetlerine devam edecek."

"Ocak sonuna kadar 500 bin tableti öğrencilerimize ulaştıracağız."

Salgın döneminde topluma verilen hizmet kalitesi için geçen haftalarda Çağrı Merkezinin dünya ikinciliği ödülünü aldığını mutlulukla paylaşmak istediğini ifade eden Selçuk, dünya birinciliği ödülü alan yapay zeka destekli sanal robot EBA Asistan'ın halen dünyanın en fazla kullanılan sanal asistanları arasında yer aldığını belirtti.

Sundukları bu eğitim hizmetlerinde adil bir erişim sağlamak için yoğun şekilde çalıştıklarını dile getiren Selçuk, "Bilgisayar ve internet erişimi konusunda desteğe ihtiyacı olan öğrencilerimiz için Türkiye genelinde yaklaşık 15 bin salon ve 162 mobil EBA Destek Noktası oluşturduk. EBA Destek Noktalarımızın sayıları hızla artmaya devam ediyor. Öğrencilerimiz ve velilerimiz kendilerine en yakın noktaya 'ebadesteknoktasi.meb.gov.tr' adresinden anında ulaşabiliyor. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan öğrencilerimizin bu noktalara erişimi için ulaşım hizmeti temin ettik. Bunlara da ulaşamayan az sayıdaki öğrencimizin yerleşim yerlerine EBA Mobil Destek araçlarımızla giderek eğitime erişimlerini sağladık." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, yerel yönetimler, sivil inisiyatifler, kurum ve kuruluşların desteğiyle öğrencilerin dijital araç gereç ihtiyaçlarını gidermek amacıyla bu süreçte 150 bin tabletin dağıtımı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Selçuk, "Yine Cumhurbaşkanımızın liderliğinde alınan kararla bu haftadan başlayarak ocak ayının sonuna kadar 500 bin tablet bilgisayarı da resmi veriler üzerinden tespit edilen öncelikli ihtiyaç sahibi öğrencilerimize ulaştırmış olacağız." dedi.

"TIMSS 2019'da Türkiye, ülke sıralamasını artırdı"

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, çalışmaların uluslararası ölçütlerde değerlendirilmesinin, şeffaf bir durum analizi yapılabilmesi ve yol haritasının belirlenmesi açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçtiğimiz hafta sonuçlarını tüm dünyadaki katılımcı ülkelerle eş zamanlı olarak paylaştığımız, Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması TIMSS 2019'da Türkiye, tüm alanlarda puanlarını artırdı ve ülke sıralamasını yükseltti. TIMSS 2019 sonuçlarına göre Türkiye, sabit başarı ölçüsü olarak kabul edilen ölçek orta noktasının yani 500 puanın her iki alanda da ilk kez üzerine çıkarken üst ve ileri yeterlilik düzeylerindeki öğrenci oranları arttı. Ayrıca, performans iyileşmesi Türkiye'nin tüm bölgelerine yayıldı. Giderek artan bu kısmi iyileşme hepimizi memnun ediyor. Peki, ne değişti de Türkiye böylesi bir yükseliş yakaladı? Bu soruyu birkaç ana başlıkta paylaşabilirim. Öncelikle kurduğumuz ölçme değerlendirme merkezleri, uluslararası standartlardaki yeni nesil sorular, hızlı bir yükselişe geçen öğretmen eğitimleri, EBA'nın çocukları dijital içeriklerle pek çok yönden geliştirerek bir öğrenme disiplini içerisinde tutması, fiziki iyileştirmeler ve TIMSS konusundaki farkındalık oluşturma çalışmalarını bu başarıdaki etkenler olarak sıralayabiliriz."

Selçuk, TIMSS 2019'da, Türkiye'nin çıktığı bu basamaklarda kendisinden önce görev yapan Nabi Avcı, İsmet Yılmaz ve ekiplerinin gösterdiği gayreti için teşekkür etti.

"Mesleki ve teknik eğitimde paradigmal bir dönüşüm gerçekleştirdik"

Eğitim sisteminin en önemli ayaklarından birini mesleki eğitimin oluşturduğuna dikkati çeken Selçuk, şunları kaydetti:

"Mesleki eğitimin kalitesini, ülkemizin geleceği için son derece önemli buluyoruz. Bakanlığımızda 2020-2021 eğitim öğretim yılından itibaren mesleki ve teknik eğitimde bir paradigmal bir dönüşüm gerçekleştirdik. Akademik ve genel becerilere daha fazla ağırlık verdik. Güncellenen mesleki ve teknik ortaöğretim programları, öğrencilerin dijital okuryazarlık becerilerini güçlendirmeyi hedefliyor. Öğrencilerin ilgi ve tercihleri doğrultusunda yeni modelde seçmeli dersler ve sertifikasyon dersleri oluşturduk. Ayrıca, Anadolu meslek ve Anadolu teknik programları arasında geçiş imkanlarını artırarak mesleki ve teknik ortaöğretimin yapısında esneklik sağladık."

Dünyada yaşanan ekonomik ve teknolojik dönüşümlerin, mesleki eğitimin güncellenmesini zorunlu kıldığına işaret eden Selçuk, "Güncellemede iki yaklaşım öne çıkıyor. Bunlardan ilki, mesleğe özgü ayrıntılı mesleki eğitim yerine, iş piyasasında meslekler arası hareketliliği ve istihdamı gözeten genel mesleki eğitim. İkincisi ise özellikle üretim ve hizmet sektörlerinde otomasyon ve yapay zeka teknolojileri hızla yaygınlaştığı için yeni koşullara adaptasyonu hızlandıran ve kolaylaştıran becerilere ağırlık veren bir mesleki eğitim. Bu kapsamda belirlediğimiz mesleki eğitim hedefine ulaşabilmek için sektörle iş birliği içerisinde çalışmalarımız devam ediyor." diye konuştu.

Kovid-19 ile mücadele kapsamında bakanlığa bağlı mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında dezenfektan malzemelerinden tek kullanımlık tulumlara, cerrahi maskelerden yüz koruyucu siperliklere, solunum cihazından N-95 standartlarındaki maskeye, milyonlarca litre dezenfektan ve yüzey temizleyici üretildiğini anımsatan Selçuk, meslek liselerinin uygulamaya dönük ve üretim ağırlıklı yapıları sayesinde ihtiyaç duyulabilecek ürünlerin belirli bir Ar-Ge aşamasından sonra rahatlıkla üretilebildiğini bir kez daha gördüklerini ifade etti.

"Meslek ve teknik okullarımız 632 patent, faydalı model, tasarım ve marka başvurusu yaptı"

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, patent, faydalı model ve tasarımın tüm dünyada büyük bir önem arz ettiğini belirterek, şunları söyledi:

"Yeni ürünler geliştirme ve inovasyon süreçlerinin sonucunda elde edilecek sınai mülkiyet hakları ekonomimize önemli katkılar sağlayacak. Bu nedenle mesleki ve teknik eğitim veren okullarımızda üretilen teknik bilginin patente dönüştürülerek ülke ekonomisinin ve teknolojisinin gelişmesine katkı sağlanması amacıyla çalışmalar devam ediyor. Bu doğrultuda 632 patent, faydalı model, tasarım ve marka başvurusu yapıldığını da yine gururla sizlere duyurmak istiyorum."

Mesleki eğitimde sektörün eğitim ve yönetim süreçlerine dahil edilmesine büyük önem atfettiklerini dile getiren Selçuk, mesleki ve teknik eğitimde sektörle iş birliğini güçlendirmek, kaliteyi artırmak, eğitim alt yapısını güçlendirmek, öğrencilerin işletmede beceri eğitimi ve staj imkanlarını artırmak, mezunların istihdamını kolaylaştırmak, öğretmenlerin ve sektörde çalışanların mesleki bilgi ve becerilerini artırmak ve öğrencilere burs sağlamak amacıyla 212 kurum ve kuruluşla 186 iş birliği protokolü yürütüldüğünü vurguladı.

Selçuk, geleceği şekillendirmekteki en önemli araçlardan olan teknolojiyi, eğitim alanında dikkatle takip etmek ve en az dünya standartlarında üretim yapacak nesiller yetiştirme gayesinde olduklarını ifade etti.

Bakan Selçuk, inançla ve kararlılıkla çocukların neşesi ve mutluluğu, ailenin sıhhati, toplumun huzuru, ülkenin refahı ve evrensel anlamda insan onuru ortak paydasında olmazsa olmaz olarak duran adaletle sağlanan eğitim için tüm güçleriyle üzerlerine düşeni yapmayı sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

Bakan Selçuk'un konuşmasının ardından Sait Gürsoy'un moderatörlüğünde düzenlenen panelde, Türk Telekom Stratejik Müşteri Satış Direktörü Ahmet Çalık, Bahçeşehir Koleji Üst Yöneticisi Özlem Dağ ve Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Başkanı İbrahim Taşel konuşma yaptı.