İş sağlığı ve güvenliği okul müfredatlarına giriyor
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, iş sağlığı ve güvenliğini müfredatın içine, okul içi süreçlere ve bütün eğitim-öğretim boyutlarına entegre etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Konuşmasına, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü tebrik ederek başlayan Selçuk, basın mensuplarına, yaşamları boyunca yaşama ve insana dair güzel haberleri daha fazla duyurmaları temennisinde bulundu.
Selçuk "Nihai hedefimiz, iş sağlığı ve güvenliği kavram ve kurallarına, okul öncesinden başlayarak her kademedeki eğitim-öğretim faaliyetlerinde yer verebilmek. Toplumun her kesiminin vicdanını kanatan, vicdanında derin yaralar açan, akıl ve gönül süzgecimizle izah etmekte zorlandığımız hadiseler yaşadık. Yaşamının baharında menfur bir saldırıyla yitirdiğimiz Ceren hocamız, Afyonkarahisar'da yaralanan Cengizhan öğretmenimiz gibi. Bu örnekler inşallah giderek azalacak ve biz bu konudaki tedbirlerimizi iş birliğiyle el birliğiyle çok daha güçlü bir şekilde artıracağız" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Bakanlığın Reşat Moralı Salonu'nda düzenlenen "İş Sağlığı ve Güvenliğinin Eğitime Entegrasyonu Protokolü" imza törenine katıldı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk'un öncülüğü ve destekleriyle İş Sağlığı ve Güvenliğinin Eğitime Entegrasyonu Protokolü’nü imzalayacaklarını aktaran Selçuk, şunları söyledi: "Aslında bu entegrasyon işin tabiatında var. Biz bunu eğitimin içine entegre ederken aslında müfredatın içine, okul içi süreçlere ve bütün eğitim-öğretim boyutlarına entegre etmek amacındayız. Bu sadece bilgi seviyesinde değil. Çünkü bilgi davranışı değiştirmiyor maalesef. Davranışı büyük ölçüde duygu değiştiriyor. O sebeple de bu meselenin duygusal çerçevesini de dikkate aldığımızı belirtmek isterim. Nihai hedefimiz iş sağlığı ve güvenliği kavram ve kurallarına okul öncesinden başlayarak her kademedeki eğitim-öğretim faaliyetlerinde yer verebilmek."
"ÖNCE SAĞLIĞIM VE GÜVENLİĞİM"
Bakan Selçuk, "Netice itibarıyla bütün çocuklarımızın 'önce sağlığım ve güvenliğim' demesi bizim amaçlarımız arasında. Biz öğretmenler aslında iş sağlığı ve güvenliği açısından belki de en önemli mesleklerden birini icra ediyoruz. Çünkü evlatlarımızın ve öğretmenlerimizin öğrenme ortamlarındaki sağlığı ve güvenliği hassasiyetle üzerinde durmamız gereken bir konu." değerlendirmesinde bulundu.
Selçuk, şöyle devam etti: "Toplumun her kesiminin vicdanını kanatan, vicdanında derin yaralar açan, akıl ve gönül süzgecimizle izah etmekte zorlandığımız hadiseler yaşadık. Yaşamının baharında menfur bir saldırıyla yitirdiğimiz Ceren hocamız, Afyonkarahisar'da yaralanan Cengizhan öğretmenimiz gibi. Bu örnekler inşallah giderek azalacak ve biz bu konudaki tedbirlerimizi iş birliğiyle el birliğiyle çok daha güçlü bir şekilde artıracağız. Burada duymayı ve yaşamayı asla istemediğimiz bu hadiselere yönelik olarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız ve İçişleri Bakanlığımızla geçtiğimiz aylarda imzaladığımız protokoller çerçevesinde okullarımızdaki güvenlik personeli istihdamı ve tedbirlerin artırılması konusunda ciddi mesafeler kat ettik."
"İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜYLE DE DONATMIŞ OLACAĞIZ"
Bakanlığın iş sağlığı ve güvenliği alanında kamu yönetimi anlayışıyla öncü ve rol model uygulamaları hayata geçirmeye gayret ettiğini belirten Selçuk, "Eğitim ortamlarımızın, okullarımızın, sınıflarımızın çok daha sağlıklı ve güvenli olması, bu anlamda çalışmalarımızın başında yer almaktadır. Eğitim-öğretim ortamlarının sağlık ve güvenlik şartlarını ulusal ve uluslararası standartlara uygun hale getirmek konusundaki çabalarımız da devam ediyor." dedi.
Okulların sağlık ve güvenlik şartlarını geliştirmek amacıyla iş güvenliği uzmanları ve periyodik kontrol uzmanlarının görevlendirildiğini, okullarda düzenli olarak tüm tehlikeli tesis ve tesisatların, iş ekipmanlarının periyodik kontrol uzmanlarınca denetlendiğini anlatan Selçuk, şunları kaydetti:
"Okul ve kurumlarımızda sağlığa zarar verebilecek ortam faktörlerini tespit etmek amacıyla Bakanlığımız bünyesinde Mesleki ve Teknik Eğitim atölye ve laboratuvarlarında toz, nem, gürültü, titreşim, elektromanyetik alan ve termal konfor gibi fiziksel risk faktörlerinin ölçümlerini yapan laboratuvar hizmetleri de sunulmaktadır. Okul ve kurumlarımızda risk tabanlı, veriye dayalı kaynak yönetimi sistemi uygulanmakta. Bununla ilgili okullarımızda tespit edilen riskler, acil durumların giderilmesi amacıyla Bakanlığımızın bilişim sistemi MEBSİS üzerinden risk tabanlı ödenek talep modülü okullarımızın kullanımına da açılmış durumdadır. Bunun ötesinde iş ve meslek hayatının gelecek aktörlerini çağın gereklerine uygun olarak iş sağlığı ve güvenliği kültürüyle de donatmış olacağız."
İl milli eğitim müdürlüklerinde ilk yardımcı eğitim hizmetlerinin oluşturulduğunu ve bunların geliştirilmesi çalışmalarının da devam ettiğini söyleyen Bakan Selçuk, protokolle sağlıklı ve güvenli okul yaşamı için birlikte bir çalışmanın gerçekleştirildiğini ifade etti.
Protokolün etki analizlerinin yapılmasının önemine de vurgu yapan Selçuk, çalışmada emeği geçenlere teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "İş Sağlığı ve Güvenliğinin Eğitime Entegrasyonu Protokolü"nü imzaladı.
Törene, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Kemal Varın Numanoğlu ile Destek Hizmetleri Genel Müdürü İsmail Çolak da katıldı.