Yüz yüze eğitim ile ilgili kritik son dakika açıklaması. Milyonlarca öğrenci ve veliyi ilgilendiriyor. Okullar 6 Eylül'de açılmaya hazırlanıyor. Yüz yüze eğitim için öğrenciler ve veliler heyecanlı. Peki bu heyecanı nasıl yönetmeli? Yaklaşık iki yıl sonra yüz yüze eğitime geri dönüş sürecinde nelere dikkat edilmeli? Ailelerin özellikle üç noktaya dikkat etmesi gerektiğini belirten Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk, okula geri dönüş sürecinde dikkat edilmesi gerekenleri üç başlık altında anlattı: “Aileler olumsuz konuşmalardan kaçınmalı özellikle üç noktaya dikkat etmeli. Birincisi okuldaki koronavirüs tehdidiyle ilgili. Çocuğun belirli bir miktar kaygı duyması, gerekli hijyen ve korunmayı sağlaması açısından önemli. Buna ihtiyaç duyuyoruz. Ancak ebeveynler ve çocukların kaygıları bunu aşıyorsa bu durum kontrol altına alınmalı. İkinci konu ise diğer insanlarla konuşurken ‘Bu nesil kayıp nesil, bir buçuk yıldır bu çocuklar hiçbir şey öğrenemediler” gibi cümleler kurulmaması. Zira çocuk bunu duyduğu zaman kendini eksik hisseder. Zaten her yıl bir üst sınıfa geçtiğinde öğrenmek için çabalar. Ancak bu tarz olumsuz konuşmalar çocuğun kendisinden beklentisini düşürmesine neden olur, kaygısını artırır ve iyimserliğini azaltır. Diğer yandan eğer çocuk akademik olarak zorlanarak okula başlıyorsa öğrenme süreci kaygı verici olabilir. Bu sebeple öğretmeye yavaş yavaş başlamalı. Üçüncü konu ise aşı taraftarlığı ya da karşıtlığı. Özellikle lise ve üniversite öğrencileri arasında kamplaşmaya neden olacak konuşmalardan herkes kaçınmalı. Aşı çocuğun ve eğitimin konusu değildir.” PAMUKKALE Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Vesile Alkan: “Okula dönüşe kısa bir süre kala öğrencilerin eskisi gibi özlemle okula gitmeyi arzuladıklarını düşünmek kadar yine okulların kapatılarak evden derse devam etmek istediklerini düşünmek de olası. Öğrenciler arkadaşlarını görecekleri ve vakit geçirebilecekleri için heyecanlı. Ancak eski öğrenme istekliliğinin ve hızının olamayacağının farkında olduğu için endişeli. Bu çok normal. Burada tüm paydaşlar sorumluluk alarak bunu gidermeli. Ebeveynler çocuklarının istedikleri seviyeye hemen gelemeyebileceğini fark etmeli. Onları zorlamak çocukların daha da gerilmesine hatta okuldan soğumalarına neden olur.” ANKARA Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erten Gökçe okula geri dönüş sürecini daha sağlıklı geçirmek için, aileler, öğrenciler ve öğretmenlerin yapması gerekenleri şöyle sıraladı: Aileler, Uzun bir pandemi sürecinin ardından öğretmenler öğrencilerin okula uyum sağlamalarına destek olmalı. Yüz yüze eğitimin önemini vurgulamalı. Öğrencileri başarıya odaklamalı ve onları motive etmeli. Düzenli çalışma alışkanlığı geliştirmelerine yardım etmeli. Çocuklarına güvenmeli. Öğrenciler, Okula devam etmeye özen göstermeli. Okullarına, öğretmenlerine ve arkadaşlarına kavuşuyorlar, derslerine odaklanarak dikkatle dinlemeliler. Telefon, tablet gibi araçlardan bir süre uzak kalmalılar. Yüz yüze eğitim sürecinde düzenli çalışma alışkanlığını etkin bir biçimde uygulamalılar. Öğretmenler, Okullar temizlik ve hijyen konusuna en üst düzeyde özen göstermeli. Öğrencileri küçük sürprizlerle karşılamalı. Öğrencilerine gereken önemi ve değeri vermeli ve onları yüz yüze eğitimde başarıya odaklamalı. (Hürriyet)