Eğitimde fark yaratan proje 'En'
"Her çocuğun “En olabileceği bir alanı var” düşüncesiyle yeni bir eğitim projesine başlayan Hayata Doğru Okulları, küçük pırıltılardan birer yıldız yaratılacak.
Özel İstanbul Hayata Doğru Okulları eğitim ve öğretimde yeni bir projeyi başlattı. “En” çocuklar projesiyle öğrencilerinin üstün alanlarını tespit edip, birebir alanında uzman öğretmenlerle çalışarak daha da geliştirmelerine imkân yaratılıyor.
Her çocuğun “En olabileceği bir alanı var” düşüncesiyle yola çıkılarak hazırlanan projeyle, küçük pırıltılardan birer yıldız yaratılacak.
Tüm çocukların içlerinde bulunmayı bekleyen bir potansiyelleri olduğuna ve bunların geliştirilmeye açık olduğuna inanıldığını belirten Özel Hayata Doğru Okulları Genel Müdürü Bora Gündüzyeli “Tüm bireylerin farklılığına ve özgünlüğüne inanan okulumuzda bu amaçla “en” çocuklar projesi yürütülmektedir. Bu potansiyellerinin fark edilmesi ve desteklenmesi çocuğun veya bireyin var olan diğer yeteneklerini fark etmesine geliştirmesine de kapı açacaktır. Bu amaçla okulumuzda tüm öğrencilerimizin bir “en” alanları olduğuna inanmaktayız ve “en” çocukları belirleme ve geliştirme çalışmaları yürütmekteyiz. Bu alan veya alanları da belirleyerek her öğrenci için destekleyici ve gelişimsel bireyselleştirilmiş programlar uygulanmaktayız” dedi.
Projenin dört aşamadan oluştuğunu belirten Bora Gündüzyeli konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Birinci aşama, gözlemleme ve tanıma aşamasıdır. Bu aşamada var olan öğrencileri en iyi ve doğru bir şekilde tanımak amaçlanmaktadır. Bu alanda hem psikolojik danışma ve rehberlik servisinden aldığımız veri ve dönütler hem de sınıf ve branş öğretmenlerinden alınan gözlem notları toplanır. Yetenekleri, geliştirdikleri kişilik yapıları, grup etkileşimleri, kendini ifade becerileri ve gelişimleri gözlemlenir. Bu gözlem çalışmaları bir dönem boyunca devam eder ve eğitmen kadrosu içinde paylaşımlar gerçekleştirilir. Bu aşamada çocuklara sunulan ve farklı yeteneklerini ortaya koymalarını sağlayacak okul dersleri sayesinde ( drama, dans, yüzme, İngilizce, müzik, görsel sanatlar) sağlıklı gözlem sonuçları ve öğrenciyi tanımaya dair sağlıklı doneler elde edilmektedir.”
İkinci aşamada “En” öğrencilerin belirlenmesi geldiğini söyleyen Bora Gündüzyeli şöyle devam etti. “Bu aşamada da sınıf öğretmenleri kendi alanlarında (akademik anlamda Türkçe, matematik gibi) branş öğretmenleri de kendi alanlarında (İngilizce, dans, drama, müzik) yetenekli ve o alanlarda “en” gördükleri öğrencileri seçerler.
Üçüncü aşama; Belirlenen öğrencilerin desteklenmesi ve geliştirilmesi..Belirlenen öğrenciler o yetenek alanlarında öğretmenleri ile haftada yarım saat birebir çalışma olanağı bulurlar ve bu çalışma dilimi; öğretmenin hazırladığı ve öğrencinin yeteneklerini fark etmesini ve geliştirmesini destekleyici çalışmalar içeren bir süreç içinde gerçekleşir.”
Dördüncü aşamada öğrencinin izleme ve değerlendirme aşaması olduğunu açıklayan Gündüzyeli “İlk dönem öğrenciler tanıma aşaması gerçekleştirildikten ve ikinci dönemin başında öğrencilerin “en” alanları belirlendikten sonra ikinci dönem bu belirlenen “en” alanlar üzerinde çalışılmaya başlanır ve her öğretmen kendi çalıştığı öğrencisinin bir izleme çalışmasını yürütür.