Eğitim ve öğretimde mini sınıf dönemi!
Pandemi nedeniyle okulların ne zaman açılacağı, açılırsa eğitimin nasıl olacağı gibi soru işaretleri velileri yeni bazı eğilimlere yönlendirdi. Bunlardan en yaygın olanları çocukları özel okullardan alıp devlet okullarına kaydetmek, yazlık bölgelerdeki okullara yönelmek ve evde özel öğretmen tutmak olarak ortaya çıkıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı 21 Eylül’de okulları açmaya hazırlanıyor. Ama bu seneki yüz yüze eğitim geçmiş yıllardan farklı olacak. Muhtemelen öğrenciler okula haftanın belli günlerinde gidip diğer günler uzaktan eğitime devam edecek. Okullarda sosyal mesafe kuralları gereği daha az sayıda öğrenci bulunacak. Kademeli, seyreltilmiş eğitim hazırlıkları bu şekilde sürerken hem Bakanlık hem de veliler salgının seyrine göre alternatifler üzerinde düşünüyor. Son dönemlerde eğitimin yeni normalleri veliler açısından bakıldığında yeni bazı eğilimlerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
ÖZELDEN DEVLETE
Kolejlerdeki yüksek ücretler karşısında sıkıntı yaşayan ailelerin bazıları okulların açılmayacağını, açılsa da kısıtlı zamanda okula gidileceği ve eğitimin nasıl olsa uzaktan devam edeceğini düşünerek çocuklarının kayıtlarını devlet okullarına almaya başladı. Özel anaokulları ve ilkokullarda kayıtlarda gözlenen azalmanın bir nedeninin bu olduğu söyleniyor.
YAZLIKTA OKUL
Küçük yerlerin daha güvenli olduğunu düşünen ve imkânı olan bazı aileler pandemi sürecinde çocuklarını da alıp yazlık bölgelere ya da memleketlerine gitti. Şimdi bu ailelerin bir kısmı pandemi sürdüğü için bulundukları yerden ayrılmayı düşünmüyor. Çocukları da uzaktan eğitimin süreceği tahminiyle bulundukları yerlerdeki okullara kaydettiriyor. Bodrum bunların başında geliyor.
EVDE ÖZEL DERS
Şartlar ne olursa olsun kaygılı ailelerin tercih ettiği bu modelde ya aile çocuğuna özel öğretmen tutuyor ya da birkaç veli birleşiyor ve 4-5 çocuktan oluşan küçük gruplar bir evde toplanıyor. Çocuklara sırayla öğretmen geliyor. Eve derse giden özel öğretmenlerin randevu defterlerinde bu aralar yer bulmak neredeyse imkânsız. Sabah saat 7.00’de başlayan mesaileri akşam 18.00’e kadar sürüyor. Evlerde birebir ya da grup halinde özel ders seansları için ücretler de belirlenmeye başladı. Özel okula vereceği paranın yarısını özel derse vermeyi tercih eden aileler, şimdilik bu modelden memnun. Tabii iyi bir özel öğretmen bulabildilerse. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un geçtiğimiz hafta açıkladığı okula gitme konusunda ‘veli inisiyatifinin dikkate alınacağı’ sözleri de bu konuda etkili oldu. Veli dilekçesi yeterli olmasa da cezaları göze alıp, çocuğunu okula göndermeyecek ailelerin sayısı az değil.
SERVİS YERİNE OTOMOBİL
Bazı aileler hem artan servis maliyetinden kurtulmak hem de çocuklarını daha küçük bir grup içinde okula göndermek için yeni bir yol buldu. Çocukları otomobille okula götürmek. Ya birkaç aile birleşip çocukları sırayla okula götürüyorlar veya bu işi aralarında para toplayıp dışarıdan birine yaptırıyorlar.
BESLENME ÇANTASI
Bazı veliler ‘beslenme çantası’ ya da ‘sefertası’ modeline geçti bile. Okullardaki yemekler yerine kendi hazırladıkları yiyecekleri çocuklarıyla okula gönderen aileler, bu yöntemin daha güvenli ve sağlıklı olduğu konusunda hemfikir.
FORMA YERİNE SERBEST KIYAFET
Gerçi Bakanlık 21 Eylül diyor ama pek çok velilinin kafasında okulların açılışıyla ilgili soru işaretleri var. Bu yüzden bugünlerde birçok okulda forma satışı neredeyse hiç yok. Bu durumda okullar açılsa da öğrencilerin büyük kısmı en azından ilk günlerde formasız okula gidecek.
SIR KEN ROBENSON'UN ARDINDAN
Önceki hafta çok önemli bir eğitimci yaşamını kaybetti. Türkiye aslında onu TED konuşmalarıyla tanıyor. 70 yaşında aramızdan ayrılan Sir Ken Robenson internette 60 milyondan fazla kez görüntülendi, 62 dile çevrilen konuşmaları 160 ülkede yayınlandı. New York Times’ın en çok satan yazarlarından biri. Küresel çapta yaratıcı ve kültürel eğitim üzerine ulusal ve uluslararası projelere liderlik eden Dr. Ken Robinson, insanların ve kurumların yaratıcı enerjisini ortaya çıkarmayı başaran çalışmaları ile hayata katkı sunarken, geride saygın bir isim bıraktı. Sir Ken Robinson ayrıca; Time / Fortune / CNN’in ‘Principal Voices (Baş öğretmen)’ listesinde yer aldı. Fast Company dergisi tarafından ‘yaratıcılık ve yenilikçilik konusunda dünyanın seçkin düşünürlerinden biri olarak kabul gördü. Dünyanın en iyi iş yapıcıları arasına ‘Thinkers50 (50 Düşünce İnsanı)’ listesine seçildi. 2003 yılında Kraliçe II. Elizabeth tarafından sanata verdiği hizmetlerden dolayı ‘Sir (Şövalyelik) unvanını kazandı. Aslında günümüzde çok da ileri kabul edilmeyen bir yaşta bu dünyadan ayrıldı. Keşke daha fazla yaşasaydı, eminim dünyaya ve insanlığa değer katmaya devam edecekti. (Hürriyet)