Demek yine bana hasret, bana yine hüsran var…
Branş öğretmenlerinin hayatını karartan bir uygulama var. Öğretmenlerde alan değişikliği sistemi… Ezelden beri sallantıda giden eğitim sisteminin kanayan yarası. Eğitim sisteminin temeline dinamit koyan bir uygulama.
***
Alan değişikliği, 2013 ve öncesinde ilkokullardaki öğretmenlerin, ortaokul ve liselere öğretmen olarak geçirildiği bir sistem. MEB, 2013 yılına kadar alan değişikliği yaptı, fakat daha sonraki 5 yıl bu uygulamaya ara verildi. Böylelikle sistem bir nebze olsun soluklanmış oldu.
***
70’li yıllar ve öncesinde, devlet bulduğu üniversite mezununu öğretmen yaptı. Veteriner, fizik, iktisat, edebiyat vb. branş mezunları sınıf öğretmeni oldu. Devlet, kimi bulduysa öğretmen yaptı! Hatta 2010 yılında, 2 aylık kurslarla bazı öğretmenler sınıf öğretmeni olarak atandı.
***
Geçmişte bir şekilde sınıf öğretmeni olarak atanan bu kişiler, daha sonra, ortaokul ve liselere fizik, kimya, biyoloji, matematik, edebiyat, tarih, coğrafya öğretmeni olarak geçiş yaptı. Türkçe, fen bilgisi, sosyal bilgiler gibi alanlara geçiş oldu. 2013 yılında bu tuhaf uygulamaya ‘DUR!’ denildi. Atama bekleyen genç ve branşın gerçek öğretmenleri, haklı olarak bu uygulamaya tepki gösterdi…
***
Olayın vahim bir boyutu daha vardı. Öğretmenlik mesleğinin saygınlığı! İlkokuldan liselere geçen 20 yıllık sınıf öğretmenleri, liselerde bocalamaya başladı, sıkıntı çekti ve sıkıntı çektirdi. Öğrenciler, veliler ve idareciler bu duruma haklı olarak tepki gösterdi. Ortaokul ve liselerde kalite düştü. Kaybeden, eğitim sistemi oldu…
***
2017’de hastalık nüksetti. 2017 aralık ayında kısıtlı bir alan değişikliği yapıldı. ‘Ne şiş yansın, ne kebap yansın’ dendi. MEB, bu kısıtlı alan değişimini, özel eğitim sertifikası olan öğretmenlere yaptı. Böylelikle ısınma turları başladı.
***
2013 ve öncesinde yapılan geniş kapsamlı alan değişikliklerinde, her yıl yaklaşık 20 bin öğretmen ortaokul ve lise branşlarına geçiş yaptı. İlkokuldan liseye gelen öğretmenler, eğitime ve öğrencilere çok büyük zarar verdiler. Büyük sorunlara yol açtığı için durdurulan bu sistemin, 6 yıl sonra yeniden uygulanacak olması öğretmenleri tedirgin ediyor. Sıkıntı şurada; tüm öğretmenler alan sınavı ile öğretmen oluyor. Lisede fizik, matematik, edebiyat öğretmeni olmak için KPSS’de çok yüksek puan almaları gerekiyor. Sınavda başarırı olmak için yıllarca bekliyor, belki de 3- 5 kez sınava girmeleri gerekiyor.
Diğer taraftan hiç alan sınavına katılmadan, 400-500 saatlik kursla genç öğretmenlerin hakları ellerinden alınıyor. Gerçek öğretmen adayları, dört beş yıl okuyarak diploma sahibi olduğu branşlara bir türlü atanamıyor. Zaten atama sıkıntısı yaşanıyor.
Öğretmenin emeği kutsaldır, o emeğe saygı lütfen!