81 ilde 811 bin mülteci çocuğa eğitim verildi
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve UNICEF ile çeşitli kurumların iş birliğinde yürütülen 'Mülteciler İçin Şartlı Eğitim Yardımı' programıyla, 81 ilde 811 binden fazla çocuğa eğitime erişim, 15 ilde 170 binden fazla çocuğa da koruma hizmetlerine erişim imkanı sağlandı.
Çocukların okullaşması ve okula düzenli devam etmesi amacı ile 2003 yılında başlatılan 'Mülteciler İçin Şartlı Eğitim Yardımı' programı, 2017 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Suriyeli ve diğer mülteci çocuklar olarak genişletildi. Amerika Birleşik Devletleri ve Norveç hükumetlerinin mali desteği ile yürütülen sosyal yardım programıyla; Türkiye'nin 81 ilinde 811 binden fazla çocuğa eğitime erişim, 15 ilde 170 binden fazla çocuğa da koruma hizmetlerine erişim imkanı sağlandı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, MEB, UNICEF, Avrupa Birliği, Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları Genel Müdürlüğü (ECHO) ve Türk Kızılay iş birliğinde yürütülen 'Mülteciler İçin Şartlı Eğitim Yardımı' programının UNICEF tarafından sürdürülen teknik ve koordinasyon faaliyetleri, Ankara'daki CerModern Sanat Galerisi'nde düzenlenen programla resmi olarak Türkiye Cumhuriyeti hükumetine devredildi. Programa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı İsmail Ergüneş, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Mayer-Landrut, Türk Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan ile sivil toplum ve uluslararası örgütlerin temsilcileri katıldı.
'HEDEFİMİZ, YABANCILARIN ONURLU BİR HAYAT SÜRMELERİNİ SAĞLAMAK'
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı İsmail Ergüneş, UNICEF, MEB ve Türk Kızılay ile yakın iş birliği içinde yürüttükleri program kapsamında amaçlarının dünyayı çocuklar için daha yaşanır kılmak olduğunu belirterek, "Hedefimiz, ülkemizdeki en kırılgan yabancıların onurlu bir hayat sürdürmelerini sağlamaktır. Göçle gelen insani değerleri yaşatmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Maalesef küreselleşmenin yeni sorunu insanın masumiyeti üzerine olmaktadır. İnsan masumiyetini yok eden, insan varlığını tehdit eden küreselleşme sadece mülteciler açısından değil, insanlığın geleceği açısından da ciddi tehditler oluşturmaktadır. Ülkemizin demokrasisinin ve ekonomisinin güçlenmeye başlaması ile birlikte göç ve mülteci konusunun tarafımızdan daha ciddi bir şekilde ele alınması ertelenemez bir hal almıştır. Dünya son yüzyılda insanlığın ortak değerleri ile daha fazla yüzleşmek zorunda kalmıştır. Savaşın yıkıcı ve tahrip eden gücü, insanları doğup büyüdükleri topraklardan söküp atmıştır. Şu an dünyada 103 milyonun üzerinde yerinden edilmiş kişi ve 32,5 milyon civarında da mülteci bulunmaktadır. Bu 103 milyon yerinden edilmiş kişinin maalesef yüzde 70'i kadın ve çocuklardan oluşmaktadır" dedi.