Vazgeçin yoksa özerklik de gider!
İspanya, ‘yasa dışı’ ilan ettiği referandum sonucunda bağımsızlık ilan etmeye hazırlanan Katalonya özerk yönetimine engel olmak için anayasaya başvurmaya hazırlanıyor...
İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, dün muhalefet liderleriyle bir araya gelerek Katalan yönetimine karşı atılacak adımları görüştü. Adalet Bakanı Rafael Catala da, Katalonya’nın bağımsızlığını ilan etmesini engellemek için ‘yasalar çerçevesinde her şeyi yapacaklarını’ dile getirdi. İspanya kanalına konuşan Catala, “Eğer biri İspanya topraklarında bağımsızlık ilan etmeyi planlıyorsa, ki bunun için gücü olmadığından yapamaz, bizim buna engel olmak için yasalar çerçevesinde her şeyi yapmamız gerekir” dedi.
155’inci madde önlemi
İspanya hükümetinin, anayasanın 155. maddesini kullanıp kullanmayacağı sorusunu üzerine Catala, “O da mevcut bir araç” diye konuştu. İspanya anayasasının 155. maddesi, Katalonya’nın özerk güçlerini askıya almaya izin veriyor. Catala, “Biz her zaman hukukun her türlü gücünü kullanacağımızı söyledik, anayasanın ve hukukun hükümete sağladığı her türlü mekanizmayı” ifadelerini kullandı. İspanyalıları bölmek gibi bir amaçlarının olmadığını belirten Catala, genel çıkarlara hizmet etmek istediklerini söyledi. Öte yandan Madrid yönetiminin, referanduma tepki olarak Katalan Meclisi’ni feshederek erken seçime gitme kararı da alması bekleniyor.
AB’den tepki: Yasal değil
AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu İspanya’da taraflara diyalog çağrısı yaptı. Komisyon sözcüsü Margaritis Schinas, “Komisyon bugünün bölücülük ve parçalanma değil birlik ve istikrar zamanı olduğuna inanıyor. Tüm ilgili taraflara artık çok hızlı şekilde çatışmadan diyaloğa geçmeleri çağrısı yapıyoruz. Şiddet asla bir siyasi enstrüman olamaz” dedi ve ekledi: “Bu zor süreci İspanya Anayasası ve yurttaşların ondan doğan temel haklarına saygılı olarak yönetme konusunda Başbakan Mariano Rajoy’un liderliğine güveniyoruz. Referandum İspanya Anayasasına göre yasal değildir. Bu İspanya’nın iç sorunu ve anayasaya uygun olarak çözülmesi gerekir.”
Almanya’dan Madrid’e destek
Almanya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Michael Roth, Katalanların bağımsızlık referandumuna ilişkin “Ayrılıkçılık hiçbir sorunu çözmez” dedi. Katalonya’daki gelişmelerin ‘endişe verici’ olduğunu söyleyen Roth, “Tüm AB üyeleri hukukun üstünlüğü ve demokrasinin ilkelerine saygı göstermeli ve katı şekilde sadık kalmalı” diye konuştu. Alman yetkili aynı zamanda İspanyol polisinin ve jandarmasının oy vermeye çalışan Katalanlara yönelik sert müdahalesini de eleştirerek sorunların ‘sokaktaki şiddet yerine diyalogla çözülmesi gerektiğini’ vurguladı.
‘Bilek güreşini kazandık’
Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Carles Puigdemont, şiddet olaylarının damga vurduğu referandumun ardından bağımsız bir devlet kurma hakkı elde ettiklerini açıkladı. Puigdemont, referandum sonuçlarıyla birlikte tek taraflı bağımsızlık ilan etmenin de önünün açıldığını ifade etti. “Egemenliğimizin bilek güreşini kazandık” ifadesini kullanan Puigdemont, diğer Katalan liderlerle birlikte televizyonlardan canlı yayınlanan açıklamasında, “Bu umut ve acı dolu günde, Katalonya vatandaşları, yönetim biçimi cumhuriyet olan bağımsız bir devlet kurma hakkı kazanmıştır. Hükümetim önümüzdeki birkaç gün içerisinde bugünkü oylamanın sonuçlarını halkımızın egemenliğinin vücut bulduğu Katalan parlamentosuna yollayacak” dedi.
Artık Avrupa meselesi
Puigdemont ayrıca Avrupa Birliği’nin artık “kafasını başka yöne çevirmeyi sürdüremeyeceğini” de sözlerine ekledi. Katalan lider, “Katalonya, artık bir iç mesele değil, bir Avrupa meselesi. Avrupa’nın saygısını kazandık. Şu andan itibaren yürümemiz gereken yolu birlikte, yurtseverlikle ve barışla yapmalıyız. Katalanların arzularına saygı göstermeye yarayacak diyalog çağrılarına açık olmalıyız” şeklinde konuştu. Referandumun sonuçlarının gelecek günlerde Katalonya parlamentosuna sunulacağını belirten Katalan lider ‘tek taraflı bağımsızlık ilanına’ atıfta bulunarak, Katalonya parlamentosunda kabul edilen yasalar gereği adımların atılacağını söyledi. Puigdemont daha önce tek taraflı bağımsızlık ilanında bulunabileceklerini belirtmişti.
‘Polis parmaklarımı kırdı’
Oy kullandığı sırada İspanyol polisinin sert müdahalesiyle karşı karşıya kalan Marta Torrecillas adlı kadın, güvenlik güçlerinin parmaklarını teker teker kırdığını öne sürdü. Paul Claris İlkokulu’na oy kullanmak için giden genç kadının, polis tarafından yerde sürüklenirken çekilen video görüntülerinin, Torrecillas’ın iddiasını doğrular nitelikte olduğu belirtiliyor. Sağ eli alçıya alınan Torrecillas, polis memurlarının ayrıca göğüslerini elleyerek kendisine cinsel tacizde de bulunduğunu iddia etti. Katalan yetkililer, İspanyol polisinin müdahalesi sonucu 92 kişinin yaralandığını, 844 kişiye de tıbbi müdahalede bulunulduğunu belirtti. İspanya İçişleri Bakanlığı da olaylarda 33 polisin yaralandığını duyurdu.
‘Artık bizim polisimiz değilsiniz’
Madrid yönetimi, referandumun engellenmesi yönündeki talimata uymayan yerel Katalan polis teşkilatı ‘Mossos’a yönelik adımlar atmaya hazırlanıyor. Yetkililer, sandık merkezlerine ve göstericilere müdahale etmeyi reddeden Mossos’un ‘artık İspanya’nın değil ayrılıkçıların polisi’ olarak görüldüğünü vurguladı.