Ünlü filozoftan büyük suçlama!
Amerikalı düşünür Chomsky: "İngiltere'nin oylaması dünyaya Filistin sorunun çözümü konusunda bir baskı oluşturacak. İsrail ordusunun büyük çapta insan hakları ihlalleri yaptığına ilişkin en ufak bir şüphe yoktur. Bu nedenle İsrail'e giden bütün Amerikan silahları ABD kanunlarını ihlal etmektedir."
amerikalı yazar ve akademisyen Noam Chomsky, İngiliz Parlamentosu'nun Filistin devletinin tanınmasına ilişkin önergeyi kabul etmesinin dünyaya Filistin sorunun çözümü konusunda bir baskı oluşturacağını söyledi. Chomsky, ABD'nin İsrail'e sağladığı askeri yardımlarla Washington'un kendi insan hakları kanunlarını ihlal ettiğini söyledi.
ABD'li düşünür Noam Chomsky, Filistin Halkının Ayrılmaz Haklarının Kullanılmasına İlişkin Komite'nin BM'de düzenlediği toplantılara katıldı. Önce BM'deki gazetecilere açıklamalarda bulunan Chomsky, BM Genel Kurulu'nu dolduran büyük bir kalabalığa da hitap etti.
ABD'nin Vietnam'dan Irak savaşlarına kadar savaş karşıtı görüşleriyle bu konudaki en güçlü seslerden biri olan ve ABD dış politikasını en sert eleştiren kişilerin başında gelen Chomsky, basın toplantısında Filistin sorunu, ABD'nin Ortadoğu'daki varlığı, IŞİD ve Irak gibi konulara değindi.
Chomsky, Filistin konusunda bir soruya verdiği cevapta, Filistinliler için etik tercihlerin sınırlı olduğunu ancak en büyük etik tercihin işgale karşı direnmek olacağını belirtti.
İngiltere Parlamentosu'nda yapılan oylamada kabul edilen bağlayıcılığı olmayan Filistin devletinin tanınmasına ilişkin önergeyi takdirle karşıladığını bildiren Chomsky, bu kararın İngiltere ve ABD'nin Filistin'i tanıması için baskı oluşturacağını söyledi.
Chomsky, İngiltere Parlementosu'nun kararının sembolik anlamı olduğunu belirterek, "Basın, İngiliz oylamasını doğru bir şekilde sembolik olduğunu belirtti. Ancak bu İngiliz politikasını etkiler" diye konuştu.
Chomsky, Amerikan hükümetinin niyetinin Asya bölgesinde petrole erişmek olmadığını ancak bölgeyi kontrol ederek petrole bağımlı ülkeler üzerinde daha fazla etkiye sahip olmak istediğini savundu. Ünlü düşünür Chomsky, ABD'nin daha fazla petrol rezervine sahip olmasının bu ülkenin Ortadoğu'ya yönelik politikasını değiştirmesi anlamına gelmeyeceğini ifade etti.
Chomsky, ayrıca BM'nin büyük güçlerin sınırları ölçüsünde hizmet ettiğini ve bunun son 50 yıldır böyle olduğunu belirtti.
IŞİD konusuna da değinen Chomsky, örgütün ABD önderliğinde 2003 yılında Irak'ın işgal edilmesiyle ortaya çıkmaya başladığını söyledi. Chomsky, Irak'ta olanları "kırılgan topluma ağır bir çekiçle vurulması ve parçalara ayrılmasına" benzeterek, işgalin birçok içler acısı sürgün, cinayet ve yıkımla mezhep çatışmasına neden olduğunu ifade etti.
Noam Chomsky, ayrıca eski CIA üst düzey görevlisi yazar Graham Fuller'in yaptığı en son açıklamalardan birinde ABD'yi kastederek, 2003 yılında Irak'taki savaşın bir sonucu olarak terörist grupların ''ana yaratıcılarından" biri konumunda olduğu görüşüne kendisinin de katıldığını ifade etti.
Kürt gruplarla IŞİD arasındaki çatışmaların sürdüğü Kobani konusundaki haberlerin şok edici olduğunu belirten Chomsky, bu konuda barış çağrısı yapan güçlü bir karar tasarısının çıkarılması gibi bazı şeylerin BM'de yapılması gerektiğini vurguladı.
Chomsky, ''güç kullanımını dayatmanın zor olacağını ancak Kobani'de büyük bir katliamın önlenmesi için bazı şeylerin yapılması gerektiğine işaret etti.
"Washington kendi kanunlarını ihlal ediyor"
Ünlü Profesör Chomsky, daha sonra Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Yılı çerçevesinde BM'nin en büyük toplantı yeri olan Genel Kurul salonunda bir konuşma yaptı.
Chomsky, ABD Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın yabancı birliklere askeri yardım sağlanması konusunda sınırlamalar getiren ABD'deki insan hakları hakkındaki yasal düzenleme ''Leahy" kanununa uymadığını söyledi.
''İsrail ordusunun büyük çapta insan hakları ihlalleri yaptığına ilişkin en ufak bir şüphe yoktur'' diyen Chomsky, bu nedenle İsrail'e gönderilen bütün Amerikan silahlarıyla söz konusu ABD kanununun ihlal edildiğini dile getirdi.
Noam Chomsky, ABD'nin geleneksel olarak İsrail'in yakın müttefiki olduğunu ve yıllarca bu ülkeye önemli miktarda mali ve askeri yardımlar gönderdiğini hatırlatarak, Filistin-İsrail sorununun geleceğine ilişkin gerçekçi sonuç olarak bağımsız iki devletli çözümü işaret etti.