Türkiye ile ABD ilişkilerinde yeni dönem!
Salı günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden bir araya geldi. İsveç'in NATO'ya onayı sonrası olumlu bir havada geçen görüşme sonrası BBC'den iki ülkenin yeni dönemdeki belirleyici unsurlarına dair bir analiz geldi.
Türkiye, İsveç’in ittifak üyesi olmasına ilişkin Katılım Protokolü’nü onaylanmak üzere TBMM’ye göndereceğini açıkladı. Ankara böylece başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin konuyla ilgili kaygılarını giderdi. İsveç konusunun sorun olmaktan çıkması, Erdoğan’ın hem Biden hem de diğer Batılı liderlerle diyaloğunu olumlu etkiledi.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre; bu ortamda gerçekleşen Erdoğan-Biden görüşmesi, her iki ülke tarafından da olumlu ve verimli olarak değerlendirildi. Erdoğan, liderler arasında diyaloğun süreceği yeni bir döneme işaret etti. Biden da hem yayımladığı video mesajla hem de gazetecilere yaptığı açıklamalarla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğini övdü ve birlikte çalışma isteğini dile getirdi.
ÖNCELİK F-16'LAR
Türkiye-ABD ilişkilerinin bundan sonraki seyrini belirleyecek unsurlar arasında hem ikili hem de küresel ve bölgesel konular bulunuyor. Bu konuların başında Türkiye’nin ABD’den satın almak istediği 40 adet yeni F-16 savaş uçağı bulunuyor. Türkiye, hava kuvvetlerinde bir zafiyet yaşamamak için 2021 sonunda ABD’den, 40 yeni F-16 ve filosundaki mevcut uçaklar için de 79 adet modernizasyon kiti almak istediğini bildirmişti. İkili ilişkilerdeki sorun ve Amerikan Kongresi’ndeki Türkiye karşıtı ortam nedeniyle süreç tamamlanamamıştı.
Amerikan Kongresi’nde birçok üye İsveç ile ilgili katılım onayının verilmemesi durumunda Türkiye’ye F-16 satışına izin vermeyecekleri açıklamış ve böylece iki konu arasında bağlantı kurulmasını sağlamışlardı.
Türkiye’nin İsveç’e gerekli onayı vereceğini açıklamasının, F-16 satışı konusunda başından bu yana istekli olan Biden yönetiminin elini güçlendireceği değerlendirmeleri yapılıyor. Erdoğan, Vilnius dönüşü basına yaptığı açıklamada, “F-16’ların satışıyla ilgili Biden ve yönetimi aslında ülkemiz lehine bir tutum sergiliyor. Şu anda gerek kendisi gerek Dışişleri Bakanı ‘Biz bu işin üzerindeyiz, takipçisiyiz’ dediler” ifadelerini kullandı.
Amerikan basınına yansıyan haberler, Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez başta olmak üzere önde gelen Kongre üyeleriyle teması artırdığını, F-16 satışının yakında Kongre'de görüşülebileceğine dikkat çekiyor.
İTİRAZ SÜRESİ 15 GÜN
Kongre’nin, satışla ilgili bildirimin yapılmasının ardından itiraz için 15 günlük bir süresi var. Bu sürede itiraz edilmezse yönetim satış için prosedürleri başlatabiliyor. ABD yönetimi, 79 modernizasyon kiti için Nisan ayında Kongre’ye bildirimde bulunmuş ve Kongre’den herhangi bir itiraz gelmemişti.
Modernizasyon kitleriyle ilgili süreçte itiraz etmeyen Menendez ve diğer Kongre üyelerinin, İsveç ile ilgili onay sözünün alınmasının ardından 40 savaş uçağı ile ilgili bildirime de karşı çıkmama olasılıkları yüksek.
Buna ek olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in Vilnius’ta son derece olumlu atmosferde bir görüşmeleri ve Erdoğan’ın basın toplantısında Türkiye’nin F-16 savaş uçaklarını Yunanistan’a karşı kullanmak gibi bir niyetinin olmadığını kaydetmesi de Amerikan Kongresi’ne olumlu yansıyacak gelişmeler arasında görülüyor.
S-400 KONUSU
Türkiye-ABD ilişkilerine son dönemde en çok zarar veren gelişmelerden biri, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri alması ve bunu 2019'da topraklarında konuşlandırmasıydı.
Bu gelişmeye son derece sert yanıt veren ABD, önce Türkiye’yi F-35 yeni nesil savaş uçağı programından çıkarttı, daha sonra Ankara'ya ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA) kapsamında beş maddelik bir yaptırım paketi uyguladı. Eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, son dönemde basına yaptığı açıklamalarda, ABD’nin S-400 sorunun çözümü için zaman zaman önerilerde bulunduğunu ancak Ankara’nın bunları kabul etmediğini söylemişti.
Çavuşoğlu, bu öneriler arasında S-400’lerin Rusya’nın 24 Şubat 2022'de işgale başladığı Ukrayna’ya verilmesi olduğunu da belirtmişti.
Diplomatik kaynaklar, S-400 sorununun nasıl çözüleceğine ilişkin taraflar arasında henüz bir anlayış birliğinin gelişmediğine dikkat çekiyor. Olası çözüm yolunun, Türkiye-Rusya ilişkilerine yansımaları olacağına dikkat çekiliyor ve bunun da durumu daha da karmaşıklaştırdığı belirtiliyor.
Türkiye, F-35 programından çıkarıldıktan sonra hava kuvvetlerinde zafiyet olmaması için F-16 başvurusunda bulunmuştu. F-35’ler için yaklaşık 1.4 milyar dolar ödeyen Türkiye, bu paranın iade edilmesini istiyor.
EN ÖNEMLİ SORUN
Türkiye ile ABD arasındaki en önemli sorun Washington’un Kuzey Suriye’de büyük kısmını Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDF), IŞİD ile mücadele için askeri ve siyasi destek vermesi oluşturuyor. Türkiye, YPG’yi "PKK’nın Suriye kolu" olarak görüyor ve YPG'nin Suriye’nin kuzeydoğusunda ayrı bir devlet kurmayı hedeflediğini iddia ediyor.
ABD’nin askeri desteği sayesinde bu bölgede YPG’nin hakimiyet kurduğunu belirten Türkiye, en son Ekim 2019'da düzenlediği sınır ötesi operasyonlarla bu projeyi engellemek durumunda kaldığını kaydediyor. Erdoğan-Biden görüşmesinde bu konunun ne kadar yer tuttuğu bilinmiyor. Ancak Erdoğan, NATO Zirvesi sonunda düzenlediği basın toplantısında isim vermeden “ABD’nin terör örgütleriyle çarpık ilişkisinin” verdiği zarardan bahsetti ve şöyle dedi:
'Müttefiklerimize, 'Terör örgütleri arasında ayrım yapmayın, İslam düşmanlığı ile mücadele edin' demeyi kendimize zül sayıyoruz. NATO'nun iki temel tehditten biri olarak gördüğü terörizmle mücadele alanındaki gayretlerin arttırılması şart. Yaklaşık 40 yıldır bölücü terör örgütüyle mücadele eden bir ülkeyiz'
UKRAYNA'NIN İŞGALİ
NATO Zirvesi’nde görüldüğü gibi Batı açısından en yaşamsal konu, Rusya’nın işgal girişimiyle başlayan Ukrayna savaşı. Türkiye’nin savaş boyunca izlediği politika, genel olarak Batı tarafından yapıcı ve olumlu karşılanıyor.
Bu kapsamda, Erdoğan’ın Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky’nin son Türkiye ziyaretinde verdiği mesajlar ve alınan kararlar, hem Kiev hem de NATO başkentleri tarafından olumlu karşılandı.
Bu süreçte Batı’da soru işareti yaratan konu ise Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin giderek derinleşmesi ve nükleer santral inşası gibi stratejik alanları da kapsaması. ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) yaptırımlarının başladığı dönemden itibaren Türkiye ve Rusya arasındaki ticaret hacminin artması, Rusya’nın Batı pazarlarından ulaşamadığı elektronik ve teknolojik ürünlere Türkiye aracılığıyla ulaştığı kaygılarına neden olmuştu.
BEYAZ SARAY'A OLASI DAVET
20 Ocak 2021'de göreve gelen Joe Biden, Erdoğan ile zirveler marjında birçok kez bir araya geldi ama Erdoğan'ı resmi bir ziyaret için davet etmedi. Erdoğan, en son Donald Trump’ın başkanlığının ilk aylarında 15-16 Mayıs 2017’de Beyaz Saray’da ağırlanmıştı. İlişkilerdeki yeni dönemle birlikte Erdoğan'ın Beyaz Saray'a daveti de söz konusu.