Tüm dünyayı karşısına aldı
ABD Başkanı Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan Washigton’un çekildiğini açıklaması, tüm dünyada tepkiyle karşılandı. Trump’a iş dünyasının önde gelen isimleri, hatta kendi valileri bile karşı çıktı
ABD Başkanı Donald Trump’ın, seçim kampanyası vaatleri arasında yer alan Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararını açıklaması, hem dünyada hem de ABD’de büyük tepki yarattı. Trump’a ilk tepki, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerden geldi. Almanya, Fransa ve İtalya, yayınladıkları ortak açıklamayla Trump’ın kararından duydukları üzüntüyü paylaşırken, anlaşmanın yeniden müzakere edilemeyeceğini belirtti. İngiltere Başbakanı Theresa May’in de Trump’la yaptığı telefon görüşmesinde, ABD’nin anlaşmadan çekilmesinden duyduğu hayal kırıklığını iletti. Kanada Başbakanı Justin Trudeau da, sosyal medya üzerinden karardan duyduğu üzüntüyü dile getiren liderler arasında yer aldı.
Ayrıca, İsviçre, Finlandiya, Danimarka, Norveç ve İzlanda liderleri de, Trump’ın kararını kınayan açıklamalara imza attı.
‘Küresel gerileme’
Anlaşmaya taraf olan ülkeler arasında yer alan Çin’den yapılan açıklamada, ABD’nin anlaşmadan çekilmesi ‘küresel bir gerileme’ olaran tanımlandı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de Trump’ın kararını ‘hayal kırıklığı’ olarak niteledi.
Taraftarları sevinçli
Trump’ın Paris Anlaşması’ndan çekilme kararını, tarafları büyük bir sevinçle karşıladı. Siyasi yorumculara göre ABD’nin anlaşmadan çekilmesi muhafazakar seçmenlerin gözünde, Trump’ın ne kadar güçlü bir lider olduğunu kanıtlıyor.
‘İsteyen iklimci Fransa’ya gelebilir’
Trump’a tepki olarak Twitter hesabından, ABD liderinin seçim sloganı olan ‘Amerika’yı yeniden yüceltin’ sözüne atıfta bulunarak, ‘Gezegenimizi yeniden yüceltin’ mesajını paylaştı. Trump’ın açıklamasından kısa süre sonra Elysee Sarayı’nda hem Fransızca hem de İngilizce olarak yaptığı açıklamasında, anlaşmaya taraf olan ülkelere, baskılara boyun eğmemeleri çağrısı yaptı. Macron, Trump’ın kararından hayal kırıklığı duyan ABD’deki tüm bilim insanları, mühendisler, girişimciler ve sorumluluk sahibi vatandaşların Fransa’ya göç edebileceğini sözlerine ekledi.
Valiler kazan kaldırdı
Trump’ın çekilme kararı, yerel yönetimlerin de büyük tepkisine neden oldu. Washington, New York ve California’nın başını çektiği 10’dan fazla eyalet ve 61 kentin yerel yöneticileri, Trump’ın kararını tanımayacaklarını duyurdu. Valiler, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında adım atmak isteyen eyaletleri aynı çatı altında toplamak amacıyla ‘Birleşik Devletler İklim Birliği’ adında bir grup kurduklarını açıkladı.
Pittsburgh’tan yanıt
Önceki günkü konuşmasında ABD’nin kömür madenleriyle zengin Pittsburgh şehrini koruyacağını dile getiren ve “Ben, Pittsburgh vatandaşlarını temsil etmek için seçildim, Paris’i değil” ifadesini kullanan Trump’a, Pittsburgh Belediye Başkanı Bill Peduto’dan da yanıt geldi.
Peduto, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Pittsburgh’ün belediye başkanı olarak, insanlarımız, ekonomimiz ve geleceğimiz için Paris Anlaşması’nın hükümlerini takip edeceğimizi garanti ediyorum” ifadelerini kullandı.
Pittsburgh halkının yüzde 80’inin geçen yıl Kasım ayındaki başkanlık seçimlerinde Demokrat başkan adayı Hillary Clinton’a oy verdiğini hatırlatan Peduto, Pittsburgh’deki su kaynakları ve arıtma tesislerinin de çevre dostu altyapıya kavuşacağını taahhüt etti.
Karar tamamen siyasi
Seçim kampanyası sırasında Paris Anlaşması’nı ‘kötü’ olarak niteleyen ve siyasi tabanını oluşturan seçmenlere ‘Amerikan iş gücüne zarar veren bu anlaşmayı iptal etme’ sözü veren Trump, hem kendi danışmanları arasında hem de Beyaz Saray dışında yapılan ve sık sık kızışan tartışmaları aylarca izledi, ancak sonuçta yine kendi tabanını memnun etmeye yönelik ‘siyasi hesaplı’ bir karar aldı. Trump’ı anlaşmaya bağlı kalmaya ikna etmek isteyen yardımcıları, anlaşma karşıtları tarafından Başkan’a sunulan bilgi ve rakamların ya hatalı, eski ve yanlış, ya da bilimsel açıdan tartışmalı olduğuna dikkat çekiyor.
Sonucunu görmeyebilir
Trump’ın Birleşmiş Milletler’e yazacağı kısa bir mektupla ABD’nin anlaşmadan ayrıldığını belirtmesi, Washington’un anlaşmadan muaf olması için yeterli olacak. Ancak anlaşma hükümlerine göre Trump’ın, Paris Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinin üzerinden üç yıl geçeceği 4 Nisan 2019’a kadar bu mektubu göndermesi mümkün değil. Mektubun ardından ABD’nin anlaşmadan ayrılması için bir yıl daha beklemesi gerekecek. Bu da, bundan sonraki başkanlık seçimlerinden bir gün sonrasına denk gelen 4 Kasım 2020 tarihine rastlıyor. Bu durumda Trump, kampanya vaadinin yerine geldiğini ya ikinci kez başkanlık koltuğuna oturması halinde, ya da o koltuğu boşalttıktan sonra görecek.
Obama’dan eleştiri
ABD adına Paris Anlaşması’na imza atan eski Başkan Barack Obama, halefinin anlaşmadan çekilme kararına tepki gösterdi. Paris Anlaşması’nın, dünya genelinde düşük karbon seviyesine ulaşmak için yapılan ilk küresel anlaşma olduğuna dikkati çeken Obama, bu çerçevede kalmaya devam edecek ülkelerin istihdam ve endüstri alanlarında anlaşmanın semeresini göreceğini vurguladı.
Obama yayınladığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Paris İklim Anlaşması, ABD’nin dünya sahnesindeki istikrarlı ve prensipli liderliği sayesinde mümkün oldu. ABD’nin diğer ülkelerin önünde yer alması gerektiğine inanıyorum. Ancak, ABD’nin liderlik yokluğunda ve hükümetin geleceği reddeden birkaç ülkeye katılması durumunda bile eyaletlerimizin, şehirlerimizin ve işletmelerimizin adım atarak başı çekeceğine ve sahip olduğumuz tek gezegeni gelecek nesiller adına koruyacağına güveniyorum.”
Obama döneminde Dışişleri Bakanı olan John Kerry de Trump’ın kararını ‘Amerikan tarihinde en fazla başarısızlığa neden olan eylem’ olarak yorumladı.
CEO’lar da tepki gösterdi
Trump’ın Paris Anlaşması’ndan çekilme kararına ABD’li büyük şirketlerin CEO’larından da tepki gecikmedi. Elektrikli otomobil üreticisi ve enerji depolama şirketi Tesla’nın CEO’su Elon Musk, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “İklim değişikliği gerçek. Paris Anlaşması’ndan çekilmek Amerika veya dünya için iyi değil” ifadelerini kullandı. Eğlence endüstrisi devi The Walt Disney Company’nin CEO’su Robert Iger de, Musk’ın ardından Trump’ın danışmanlık konseyinden ayrılan bir başka yönetici oldu. ABD’nin en büyük yatırım bankalarından Goldman Sachs’in CEO’su Lloyd Blankfein, “Bugünkü karar, çevre ve ABD’nin dünyadaki lider pozisyonu için bir gerilemedir” açıklamasını yaptı. Teknoloji devi Google’un CEO’su Sundar Pichai de Twitter’daki açıklamasında, kararın kendisini hayal kırıklığına uğrattığını ifade ederek, “Google, daha temiz ve refah bir gelecek için sıkı çalışmaya devam edecektir” yorumunu aktardı.
Kızını bile dinlemedi
Trump, Paris Anlaşması’ndan çekilme kararını alırken, büyük kızı ve danışmanı olan Ivanka Trump’ın tavsiyesini de dinlemedi. Ivanka geçtiğimiz aylarda Amerikan şirketlerinin yöneticilerine seslenerek, babasına anlaşmanın iş dünyası için ne kadar yararlı olduğunu anlatmalarını ve onu ikna etmelerini istemişti. Dow Chemical şirketinin başkanı Andrew Liveris’e bizzat çağrı yapan Ivanka Trump, bu konuda diğer CEO’larla ortaklaşa bir mektup yazılmasını önermişti. Başkana direkt olarak anlaşmada kalma çağrısında bulunan bu mektup, Wall Street Journal gazetesinde geçen ay tam sayfa ilan olarak yayımlanmıştı. Ivanka babasını, anlaşmadan çekilmenin ABD’nin imajına zarar vereceği ve ahlaki otoritesini zayıflatacağı konusunda uyarmıştı.