Trump kınadığını yaşadı!
ABD'de Cumhuriyetçi Donald Trump, ülke genelinde Demokrat rakibi Hillary Clinton'dan yaklaşık 230 bin daha az oy almasına rağmen, başkanlık için gereken 270 delege sayısını geçerek, seçimleri kazanan aday oldu.
Trump, 2012'deki seçimlerde Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Mitt Romney'nin ABD genelinde Barack Obama'dan daha fazla oy almasına rağmen, mevcut seçim sistemi nedeniyle başkan olamaması üzerine şu tweet'i atmıştı:
"Seçici kurul sistemi demokrasi için bir felaket."
Ancak kaderin cilvesi midir bilinmez, söz konusu sistem Trump'ın da seçimleri kazanmasını sağladı.
Oyların yüzde 92'sinden fazlasının sayıldığı ABD seçimlerinde Clinton, ülke genelindeki oyların yüzde 47.7'sini alarak, yüzde 47.5 destek gören Trump'ı geride bıraktı. Clinton buna karşın ülke genelinde sadece 232 delege kazanarak, 290 delege toplamayı başaran Trump'tan büyük fark yedi.
29 eyalette seçimleri kazanan Trump, Beyaz Saray’a çıkması için gerekli olan 270 delege sayısını aşmış oldu.
ABD’nin eski Dışişleri Bakanı olan Hillary Clinton ise toplamda 20 eyalet ve başkent Washington DC'de seçimleri kazandı.
GORE DA AYNI ŞEKİLDE KAYBETMİŞTİ
ABD'de en son 2000'deki seçimlerde, ülke genelinde daha fazla oy alan bir aday başkan olamamıştı. Bu seçimlerde mevcut sistemden faydalanan Cumhuriyetçi George W. Bush, Demokrat rakibi Al Gore'u geçerek başkan olmuştu. ABD tarihinde benzer mağlubiyetleri yaşayan diğer adaylar ise 19'uncu yüzyıldaki seçimlerde yarışan Andrew Jackson, Samuel Tilden ve Grover Cleveland idi.
ABD'de şu an sadece Michigan eyaletini kazanan aday belli olmadı. Ancak ABD basını, Cumhuriyetçi Parti eğilimli bu eyaletten gelebilecek oyların da Trump'ı ülke genelinde Clinton'ın önüne geçirmeye yetmeyeceğini belirtti.
Trump'ın ABD çapında daha az oy alarak başkan olmasında, bir eyaleti kazanan adayın o eyaletteki tüm seçici kurul üyelerini kazanması çok önemli rol oynadı.
(Görselde, Cumhuriyetçi Parti'nin kazandığı eyaletler kırmızı, Demokratların aldığı eyaletler ise mavi renkle gösteriliyor.)
ABD'DE BAŞKAN NASIL SEÇİLİYOR?
ABD'de dört yıl süreyle görev yapan başkan, doğrudan seçimle belirlenmiyor. Başkanı seçmenlerin oyu değil, Seçiciler Kurulu belirliyor. 538 delegeden oluşan ve tek görevi ABD başkanını seçmek olan bu kurul, aralık ayının ikinci çarşamba gününü izleyen ilk Pazartesi günü toplanır ve oylama yapar. Bu seçimlerde, söz kousu tarih 19 Aralık'a denk geliyor.
Her eyalet Seçiciler Kurulu'na belli sayıda delege gönderiyor. Bu sayı, eyaletlerin büyüklüğüne göre değişiyor. Bir eyaletin kurula gönderdiği delege sayısı ise, Temsilciler Meclisi ve Senato'ya gönderdiği parlamenterlerin toplam sayısına eşit.
KÜÇÜK EYALETLERE AVANTAJ SAĞLIYOR
Belirlenen formül aslında küçük eyaletlere ufak bir avantaj sağlıyor. Çünkü büyüklüğü ne olursa olsun, ABD'nin 50 eyaleti, Senato'ya ikişer üye gönderiyor.
Örneğin Clinton'ın kazandığı California eyaletinin, Seçiciler Kurulu'nda 55 delegesi var. Bu da aşağı yukarı toplam delege sayısının yüzde 10'u demek. Oysa, eyalet nüfusunun, ABD nüfusuna oranı yüzde 12.
Trump'ın kazandığı Wyoming eyaleti ise kurula üç temsilci gönderiyor. Bu da oran olarak yüzde 0,56'ya eşit. Oysa Wyoming nüfusunun, ABD nüfusuna oranı yüzde 0,18.
Başkanlık seçimlerinde, bir eyalette seçim kazanan parti, o eyaletin Seçiciler Kurulu'na göndereceği tüm delegeleri belirleme hakkı kazanıyor.
Bu nedenle nadir de olsa bazen, ülke çapında daha fazla oy alan bir aday, Seçiciler Kurulu'nda çoğunluğu elde edemediği için, başkanlık seçimini kaybedebiliyor. Tıpkı 2000'deki seçimde olduğu gibi.
TARTIŞILAN BİR SİSTEM
Söz konusu sistemin kaldırılması için 2000 yılındaki seçimlerin ardından büyük tartışmalar yaşanmıştı. Ancak şu an Kongre'nin her iki kanadında da çoğunluk Cumhuriyetçilerde olduğu için olası bir tartışmanın sonuca varması düşük bir ihtimal olarak görülüyor.
SEÇİM SONUCUNU NEDEN ÜLKE GENELİNDE VERİLEN TOPLAM OY BELİRLEMİYOR?
Amerikan Anayasası 1787 yılında yazıldığında, ülkeyi oluşturan 13 eyaletin tümü, haklarını savunmakta ısrarcı olmuştu. Zira küçük eyaletler, büyük eyaletlerin etkisi altına girmekten korkuyordu.
Ayrıca o dönemde başkanın halk tarafından doğrudan seçilmesi fikrine ilgi azdı. Bu nedenle başkanı belirleme görevi, Seçiciler Kurulu'na verildi. Her eyalet meclisine de, kurula göndereceği delegeleri seçme hakkı tanındı. Zamanla bu hak, siyasi partilere devredildi. Bugün de kurul delegelerini partiler belirliyor. Washington'da toplanan delegeler, başkanı seçiyor. Eğer hiçbir başkan adayı Seçici Kurul'da çoğunluğu sağlayamazsa, başkanı Temsilciler Meclisi seçiyor.
ABD'nin yeni seçilmiş başkanı Trump, 20 Ocak 2017'de yapılacak yemin törenin ardından görevine başlayacak.