Terör tarlası! Çok sayıda örgüt burada eğitim görüyor
PKK işgalindeki bölgede DHKP-C’den TİKKO’ya, MLKP’den Acilciler’e, hatta Ku Klux Klan’dan Pediga’ya onlarca örgüt eğitim görüyor. 80’lerin Beka Vadisi’ni andıran terör tarlası, bizzat ABD eliyle Suriye’yi parçalama amaçlı kullanılıyor.
ABD, terör örgütü PKK’ya silah ve lojistik desteğine bahane olarak kullandığı DEAŞ’ın bitmesine rağmen bölgeye yığınak yapmaya devam ediyor. Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma adına Türkiye, Rusya ve İran’ın sergilediği bütün çabalara karşın PKK eliyle işgal ettiği yerlere üsler kurmayı sürdüren Pentagon, coğrafyayı parçalama planından vazgeçecek gibi görünmüyor. Suriye’nin kuzeyinde, içinde 7 bin ABD askerini barındıran 13 ayrı üs, terör örgütlerine her türlü desteği sağlıyor. Rimeylan ve Tabka bölgesindeki ana üslerin yanısıra Haseke-Halep hattında yoğunlaşan kamplardan, PKK işgalindeki 38 bin kilometrekarelik alanda faaliyet gösteren 15’ten fazla terör grubuna silah ve lojistik destek sağlanıyor.
HER TÜRLÜ ÖRGÜT VAR
Suriye’de inşa edilmeye çalışılan barışı sabote etmeye çalışan ABD, Suriye’de çatışmaları yeniden başlatmak için Suudi Arabistan üzerinden muhalifleri de kışkırtmaya çalışıyor. Bölgeyi izleyen uzmanlar ise ABD’nin bu girişiminin ‘tersine tepki doğuracağı’ ve sürecin ABD’ye karşı ‘doğrudan bir savaşa dönüşebileceği’ uyarısı yapıyor. Terör vadisini yöneten Pentagon ve CIA, başta PKK/PYD olmak üzere DHKP-C, TİKKO, MLKP, TKP/ML, Devrimci Karargah, Acilciler örgütü ve TİKB olmak üzere birçok illegal yapının hamiliğini üstleniyor. Teröristler ABD’nin kurduğu kamplarda silah-bomba eğitimi ve psikolojik yönlendirmelerle tam bir ‘caniye’ dönüştürülüyor.
BARIŞA EN BÜYÜK TEHDİT
Onbinlerce teröriste ev sahipliği yapması açısından Lübnan’da 1980’lerin Beka Vadisi’ne benzetilen kuzey Suriye bölgesinde, Batı ülkelerince aktif desteklenen birçok örgüt kamp kurmuş durumda. Aralarında Ku Klux Klan’dan Pediga’ya, IRA’dan Naziler’e kadar birçok radikal yabancı örgüte bağlı militanlar bile bulunuyor. Sayıları 5 bini bulan ‘yabancı’ teröristler, PKK bölgesinde faaliyet gösteren International Taburu’da eğitim görüyor. Silah verdiği teröristleri Türkiye’ye saldırmaları için yönlendiren ABD, bir yandan da Rakka’dan sağ kurtardığı DEAŞ’lıları aynı amaçlar için kullanıyor. Coğrafyanın istikrarsızlaştırılması için eğitilen teröristler, Suriye barışının önündeki en büyük tehdit durumunda.
Türkiye sınırında, Ayn el Arab yakınlarındaki ABD üssü geçtiğimiz aylarda böyle görüntülenmişti.
Her örgütün bir üssü var
Suriye’de ilk olarak Haseke-Rimeylan Askeri Üssü’nü inşa eden Pentagon, daha sonra Ayn el-Arab, Tel Abyad, Süluk, Karakozak, Set Tışrin, Münbiç, Resulayn ve Tabka’da üsler kurdu. Ayn el-Arab’daki Lafarge Çimento Fabrikası’nı bile askeri karargaha dönüştüren Pentagon, Suriye’deki üslerini özel yöntemlerle kamufle etmeye çalışıyor. ABD üsleri asker, silah, cephane ve zırhlı mevcudu açısından farklılıklar taşıyor. Bazı üslerde 25 ila 30 askerini istihdam eden Pentagon, şehir merkezlerine yakın karargahlarda ise sayıları 400 ila 700 kişi arasında değişen personel bulunduruyor. Rimeylan, silah sevkıyatında ana üs olma özelliği taşırken Rakka-Tabka üssü de Rimeylan’a alternatif merkez olarak dizayn ediliyor. Pentagon’un 2015-2017 aralığında inşa ettiği üslerde Murat Karayılan’ın da katıldığı PKK-PYD toplantıları yapılıyor. PKK toplantılarını genellikle Rimeylan ya da Münbiç-Set Tişrin’de yapıyor. ABD, PKK'ya alan kazandırma misyonu üstlenen DEAŞ’lıları da Tel Temir Üssü’nde ağırlıyor. Rasulayn ilçesindeki bu üsse getirilen DEAŞ’lı sayısı zaman zaman 700’ü aşıyor. Tel Temir’e getirilen DEAŞ’lılar arasında Irak ve Suriye’de ABD’ye hizmet eden üst düzey teröristler de bulunuyor. Öte yandan TSK-ÖSO ittifakına karşı PKK/PYD’yi koruma amaçlı misyon üstlenen ABD silahlı unsurları, Cerablus-Zor-Mağar ve Münbiç-Sacir bölgelerinde devriye görevi yürütüyor. ABD ayrıca TSK cephesindeki her hareketliliği PKK’lı teröristlerle paylaşıyor.
İngiliz Joseph serbest
PKK/PYD soruşturması kapsamında bir süre önce Aydın’ın Didim ilçesinde gözaltına alınarak tutuklanan eski İngiliz askeri Joseph Andrew Robinson, adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada ifade veren Robinson, Suriye’nin Ayn el-Arab kentinde PKK/PYD’ye katıldığını ancak sadece ‘sıhhiyeci’ olduğunu ve savaşa iştirak etmediğini iddia etti. Suriye’ye gitmeden önce PYD/YPG’nin terör örgütü olduğunu bilmediğini savunan Robinson, PYD ve PKK arasındaki ilişkiyi öğrendikten sonra Suriye’den ayrılma kararı alıp Irak’a geçtiğini öne sürdü. Adli kontrol şartıyla tahliye edilen Robinson hakkında ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan 10 yıla kadar hapis isteniyor.
(Yeni Şafak)