Terör örgütü PKK'dan Hollandalı gazeteciye ölüm tehdidi

Bir süredir terör örgütü PKK yandaşlarından tehdit aldığını CNN TÜRK'e anlatan Hollandalı gazeteci Rena Netjes, "Bir ay önce aralık başında başladı. İki ölüm tehdidi aldım. Twitter'da kimliksiz hesaplar gibiydi. İçeriğinde "Amsterdam ve İstanbul'da nerede yaşadığınızı biliyoruz. ve haber yapmayı, Türk propagandası yapmayı bırak" gibi şeyler vardı. Ve bazı e-postalar aldım. Kendilerini Rojava Kürtleri olarak tanıtıyorlardı. Tüm e-postaları değil ama genelde nereden geldiğini biliyorum çünkü batıdaki bazı insanlardan ya da genelden farklı bir duruşum var. Suriye'nin içine son 4 yıldır gidiyorum. ve benim PYD'nin ne olduğuyla ilgili imajım değişti. Afrin'de konuştuğum Suriyeli Kürt arkadaşım ki bir çok ölüm tehdidi aldı o da, arkadaşları öldürüldü. Ve tüm bunların haberini yapıyorum. Görüldüğü gibi bunu sevmiyorlar. Bir ay önce doğrudan Hollanda konsolosluğuna ve Lahey'deki bir Türk diplomatına gittim ve büyük yardım gördüm. Özellikle bir tehdit mektubunda "yakında evinize bir paket bırakacağız". diyorlardı. Türk yetkililerinden de muhteşem yardım aldım. Çok teşekkürler. Ama geçen hafta yeni tehditler oldu ve kendilerini Fransa'dan Rojava Kürtleri diye tanıttılar bu kez. Ayrıca dün çok tehdit aldım. Bu gerçekten kötüydü. Çünkü artık aile üyelerimi tehdit etmeye başladılar. Birçok isim veriyorlar. İnsanların neler olup bittiğini bilmesi gerekir bunun için ben de kendim için güvenlik ağı oluşturdum ki sosyal medyadan ne olup bittiği bilinsin istedim." şeklinde konuştu.

"DURDURMAK İSTİYORLAR"

Tehditlerden korkmadığını söyleyen Netjes, "Gerçekten korkmuyorum ama çekiniyorum. Örneğin geçen yıl Afrin'de oturan Kürt arkadaşım Ahmad Nisto ile röportaj yaptım hatırlıyorum. Ve PKK'nın 4 suikast girişiminden kurtuldu. Bir defasında her yerel medya tarafından bile öldüğü ilan edildi. Ve onunla da konuştum ve bana "devam et" dedi. Çünkü onlar sadece seni korkutmak istiyorlar. Seni durdurmak istiyorlar dedi. İyiyim ama bunu sevmiyorum ve insanı yoruyor. Ama aynı zamanda yaptığım işin önemini de vurguluyor. 2016 yılından beri sahadaki sesleri özellikle de Suriyeli Kürtlerin sesini duyuruyorum. Ayrıca tabi ki Arapların da. Suriye Kürtleri genel olarak PYD/YPG hakkındaki hususlardan çok farklı. Yıllarca araştırdım, arkadaşlarımla görüştüm, orada yaşayanlarla birebir konuştum. Şimdi bunun çok mükemmel bir şekilde gerçekten doğru olduğunu anlıyorum. YPG'nin sürdürdüğü büyük propaganda gösterisine katılmak yerine yani evet DEAŞ'a karşı mücadele ediyorlar ama onların ikinci bir yüzü daha var. Suriyeli Kürt ve Suriyeli Arap kardeşlerini öldürmek ve ezmekten geri durmuyorlar. Birkaç gün önce Kürt ulusal konseyindeki 2 muhalif siyasetçi kaçırıldı mesela. Batının desteğe rağmen bir baskı gücü yok, bu hep devam ediyor. Kendilerini demokrat gibi portre ederek bir propaganda yapıyorlar ama durum tam olarak öyle değil." diye konuştu.

Hollandalı gazeteci Rena Netjes, Avrupa'nın PYD/YPG'ye karşı tutumunu eleştirdi. Netjes, terör örgütünün işlediği suçların göz ardı edildiğini savundu. Netjes, Bence çok fazla çevrelenmiş hissediyorlar ve bu kadar saldırgan olmalarının nedeni bu. Paris sokaklarında bayraklarının bu kadar çok olduğuna gerçekten şaşırdım. Hollanda'da da oldu. Amsterdam'da gösteri yapıldı ve aynı zamanda PKK Avrupa'da terör örgütü olarak tanınıyor. ben bunu tweet atarak belirttim, bu ikisi aynı anda nasıl oluyor diye. Birincisi onlar batıdaki Kürt davasına sempatiyi ve daha fazla bağımsızlık için bunu kullanıyorlar. Ama bir yandan kendi Kürt kardeşlerini bastırırken kendilerini tüm Kürtlerin sesi olarak portre ediyorlar. Kuzey Suriye dışında binlerce Kürt var. Ve Suriye demokratik güçlerinin alanlarına geri dönmüyorlar. çünkü kendilerini güvende hissetmiyorlar. kendilerini batı ve demokratların ideal ortağı gibi gösteriyorlar. DEAŞ'a karşı mücadele ediyorlar ama bu hikayenin tek bir kısmı. Batılı çoğu politikacı kuzey Suriye'de yalnızca Kürtlerin olduğunu düşünüyor. ama büyük bölgelerde Araplar yaşıyor. PKK'nın Suriye kolu ve PKK'nın kendisi bu Arapları o bölgelerden kovmaya çalışıyor. Bu nedenle Türkiye 2016'da DEAŞ'a karşı mücadele ve aynı zamanda bunu da durdurmak için müdahalede bulundu. Ve hikayenin bu bölümü batıda böyle bilinmiyor." dedi.