Suudi Arabistan, ABD ile ilişkilerinin bozulmasından endişeli
Suudi Arabistan eski İstihbarat Başkanı Prens Turki bin Faysal: Bizler hala ABD ile stratejik ilişkilerimize değer veriyor ve bunu sürdürmek istiyoruz.
Suudi Arabistan eski İstihbarat Başkanı Turki bin Faysal, İstanbul'daki Başkonsolosluk'ta gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinin, ABD-Suudi Arabistan ilişkilerini bozmasından endişe duyduğunu ve Riyad'ın şeytanlaştırıldığını söyledi. Donald Trump'ın yönetimindeki ABD ile Kral Selman bin Abdulaziz yönetimindeki Suudi Arabistan'ın yakınlaşmasıyla ivme kazanan Washington-Riyad ilişkileri, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Başkonsolosluğunda öldürülmesiyle iki başkentten gelen karşılıklı açıklamalarla tansiyonun yükseldiği bir açmaza girdi.
ABD'nin başkenti Washington'da katıldığı bir konferansta yaptığı konuşmada Bin Faysal, Kaşıkçı cinayeti ile gerilen Suudi Arabistan ve ABD ilişkilerinin zor zamanlardan geçtiğini belirterek, Riyad'ın şeytanlaştırıldığını ve iki ülke ilişkilerinin "stratejik" olduğu mesajını verdi.
Cemal Kaşıkçı'nın ABD ve Londra'daki büyükelçilik görevi sırasında danışmanlığını yaptığı Prens Turki bin Faysal, "70 yıldır, 13 ayrı Amerikan başkanı ve 6 farklı Suud kralına uzanan ABD ve Suudi Arabistan ilişkilerinin zorluklara rağmen hayatta kaldığını" belirtti.
Bin Faysal, Riyad ve Washington'ın daha önce "1970'lerdeki petrol ambargosu, 11 Eylül" gibi iki ülke ilişkilerini geren olaylardan daha da güçlenerek çıktığını savundu.
Cemal Kaşıkçı cinayetinin "Suudi Arabistan'a karşı yapılan hamle ve şeytanlaştırmanın içeriğini sağladığını" ifade eden Bin Faysal, şöyle devam etti: "Bu saldırının yoğunluğu ve keyfiyeti aynı şekilde kasıtlı ve haksız. İlişkilerimizin geleceğini bu konuya bağlamak hiçbir şekilde sağlıklı değil. Suudi Arabistan, Kaşıkçı'nın katline karışmış isimleri ve hukukun dışına çıkanları adalete teslim etme konusunda kararlı." Suudi Kraliyet ailesi üyesi Turki bin Faysal, iki ülke arasında sadece karşılıklı ilişkilerde, "diplomasi, petrol, silah, ticaret, yatırım, finans, eğitim"in değil uluslararası alanda, "dünya barışı, Ortadoğu barışı, dünya ekonomisi, uluslararası ticaret, petrol fiyatlarının istikrarı, bölgesel ve uluslararası alanda radikal terörizmle mücadele gibi eş güdümün bulunduğuna" işaret etti.
Suudi Arabistan'ın ABD ile ilişkilerinden dolayı "Arap dünyasında ve bölgesinde ağır bir bedel ödediğini, bu bedele de Washington ile dostluğunun değerine inancından dolayı katlandığını" dile getiren Bin Faysal, "Bizler hala ABD ile stratejik ilişkilerimize değer veriyor ve bunu sürdürmek istiyoruz. ABD'nin de benzer şekilde aynı nezaketle karşılık vereceğini umuyorum." ifadelerini kullandı.
Eski İstihbarat Başkanı Bin Faysal, ABD'nin de geçmişinde hataları bulunduğunu bu nedenle diğer ülkelere daha mütevazı yaklaşması gerektiğini ima ederek, şunları söyledi: "İşkence etmiş, masumları hapsetmiş, yalan haberler üzerine binleri öldüren savaşı başlatmış bir ülke, diğerlerine bakışında daha mütevazı olmalı. Gazetecileri hapse atmış veya ortadan kaldırmış ülkeler ifade özgürlükçüleri gibi davranmamalı. Bizim değer yargılarımıza göre bir kişiyi öldürmek tüm insanlığı öldürmek gibidir, Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi de aynı şekilde tüm insanlığı öldürmek gibidir." Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürüldüğünün ortaya çıkmasının ardından, Washington'da çeşitli seviyelerde Riyad'a silah satışının durdurulmasını da öngören birçok yaptırım uygulaması dile getirilmişti.
Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamadı.
Türk yetkililerin inceleme başlatarak olayın üzerine gitmesiyle Kaşıkçı'yı öldürmek üzere Suudi Arabistan'dan konsolosluğa özel bir infaz timi geldiği, cesedin yok edilmesi için ormanlık alanda keşif yapıldığı ve binadaki delillerin karartılmaya çalışıldığı detayları ortaya çıktı.
Dünya gündeminin ön sıralarına yerleşen bu gelişmeler üzerine, Suudi Arabistan yönetimi 18 gün sonra gazetecinin konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmek zorunda kaldı.
Suudi tarafının olayın planlı bir cinayet olmadığı iddiası ise uluslararası kamuoyunda kabul görmedi. Çok sayıda ülkeden tepkiler devam etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "planlı cinayet"in talimatı veren kişiye kadar tüm ayrıntılarının açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
ABD Başkanı Donald Trump ise bir taraftan Suudi Arabistan'a yaptırım uygulanabileceğini dile getirirken diğer taraftan ikili ilişkilerini bozmak istemediği sinyalini verdi.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak gerekli iş birliğini yapma sözü verirken Riyad'daki başsavcılık, cinayetin planlı olduğunu açıkladı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan dün yapılan açıklamada, "Maktul Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018 tarihinde, evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'nda, daha önceden yapılan planlama doğrultusunda, başkonsolosluk binasına girer girmez boğularak öldürülmüştür. Cesedi, boğularak yine önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edilmiştir." ifadeleri kullanılmıştı.