Sürpriz teklif: Savaş uçağını birlikte yapalım
Tam teknoloji paylaşımı öneren İngiltere Büyükelçisi Moore, “Türkiye’nin T-FX projesi devasa bir proje. Tek başına yapmak mümkün değil. Bunun için birlikte yapmak istiyoruz. Anlaşma aşamasına geldik. Bu savaş uçağını üçüncü ülkelere satacağız. Bu sadece bir teknoloji paylaşımı, ticari ortaklık değil, aynı zamanda stratejik ortaklık” dedi.
Türkiye’nin ‘yerli savaş uçağı’ T-FX projesinde işbirliği görüşmelerini sürdürdüğü İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, “Birleşik Krallık,Türkiye’ninT-FX vizyonunu gerçekleştirebilmesi için istediği teknolojiyi vermeye ve bu ürünün üçüncü ülkelere satışı için destek ve yardım sağlamaya imkan verecek bir anlaşma için her şeye hazır. Yakında sonuçlanacağını umuyoruz” dedi. Moore, Star’ın sorularını cevapladı: Devletler arası görüşmelerde gelinen nokta nedir? Türk tarafı bizden iki konuda gerçek garanti istiyor; Bir, samimi bir ortaklık olsun, hiçbir teknolojik bilgi gizlenmesin, geri planda tutulmasın. İki, bu teknoloji paylaşımı için gerekli ihracat lisansları konusunda kısıtlama olmasın.
DEVASA BİR PROJE
Siz her şeyi paylaşmaya hazır mısınız? Biz, Türk tarafının bu projeyi bir ileri aşamaya götürebileceği adımların atılmasını sağlayabiliriz. Türkiye’nin T-FX savaş uçağı projesi devasa ve çok sofistike bir proje. Bizim için de etkileyici. Bu boyuttaki projeleri tek başına yapabilmek günümüzde pek mümkün değil. İşbirliği içerisinde üçüncü piyasalara açılmamız gerekiyor. Bu Typhoon ve F35 için de geçerli. Birleşik Krallık’taki şirketlerimiz uluslararası ortaklıklarla yürütülen projelere alışıklar. Açık İhracat Lisansı almak veya teknoloji transferi için gerekli düzenlemeleri yapmaya da alışkınlar. Bunu Avrupa’da çeşitli ülkelerle, Suudi Arabistan’la ve Hindistan’la da yaptık.
Türkiye ile de yapacak mısınız? Bizim Açık Genel İhracat Lisans sistemimiz, başka ülkelerde T-FX gibi büyük çaplı projelere katılmamıza imkan sağlıyor. Türkiye ile iş yapacak BAE Systems ve Rolls-Royce gibi şirketlerimiz bu mekanizma üzerinden Türkiye ile işbirliği yapabilecekler. Burada şunu belirtmek isterim ki, RR ve BAE Systems gibi şirketler Türkiye ile uzun vadeli bir ilişki içindeler. BAE Systems Nurol ile havacılık alanında, FNSS zırhlı muharebe aracı kadar başarılı olmasını ümit ettiğimiz, ortak bir girişim başlattı. RR ise TUBİTAK ve 4 Türk Bakanlık ile ortaklaşa ‘İleri Teknoloji Merkezi’ kuruyor. Genel İhracat Lisansı herhangi bir kısıtlamayı ortadan kaldırıyor. Türkiye’nin bizden istediği ‘kısıtlamasız paylaşım’ı bu mekanizmanın karşılayabileceğine inanıyoruz. Bu ilk aşamayı geçersek 5-6 yıl sonra zaten bu teknolojiler ortak bir şekilde geliştirilecek ve Türkiye’nin de sahip olduğu bir teknoloji haline gelecek.
DERİN BİR GEREKÇE
Birleşik Krallık neden teknolojisini Türkiye ile paylaşıyor? Bir, hükümetimiz kendi şirketlerinin iş hacmini ve iş yapma kabiliyetini geliştirmek istiyor. İkincisi daha derin bir gerekçe, böyle projeler iki ülkenin başka türlü geliştiremeyeceği askeri bağlar kuruyor. Biz de NATO ortağıyız ve böyle projelerle bu ortaklığımızın köklerini daha derine indirme imkanı buluyoruz.
Üçüncüsü, buna bizim de ihtiyacımız var. Zira bizim Typhoon’lar 20-30 yıl sonra piyasadan kalkacak ve biz bu süreçte hem onları modernize etmek, hem de yerlerine yenisini koymak zorundayız. Ulusal savunma sanayi teknolojisinde 20-25 yıllık bir boşluk kabul edemeyiz. Bunun için ortaklık imkanımız varsa neden teknolojilerimizi sadece kendimize saklayalım? T-FX projesi bize bunu sağlayabilir. Bazı şüpheci yaklaşımlar var, ‘bazı teknolojileri vermemezlik edecek misiniz ya da bizimle paylaştığınız teknoloji sizin üçüncü sınıf teknolojiniz mi olacak?’ diyorlar. Bizim gizli bir süper savaş uçağı projemiz yok; bu nedenle saklayacağımız bir teknolojimiz de yok, bunu Türkiye ile birlikte yapmak istiyoruz. Bunlar uzun vadeli projeler, 5 yıl sonra bir sorunla karşılaşacak olursak ‘yok, biz bunu sizinle paylaşmıyoruz’ demeyeceğiz.
GÜÇLÜ BİR ORTAKLIK
Şüpheler giderildi mi? Tabiî böyle bir projeyi başarıyla sonuçlandırabilmek için en alttaki teknik elemanlardan, en üstteki Cumhurbaşkanlığı seviyesine kadar bir güven inşa etmeniz gerekiyor. Bugün dostunuz olan bir ülke ile sadece dost olduğunuz için böyle bir projeye soyunamazsınız. Gelecek 25-30 yıl boyunca bu ülkenin sizin ihtiyaç duyduğunuz teknolojiyi, uzmanlığı sağlayıp sağlayamayacağından, siyasi ve stratejik ortak olup olmadığından emin olmanız gerekir. Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ortaklık böyle güçlü bir ortaklık.
O halde anlaşma yakın diyebilir miyiz? Şu anda zannediyorum iki hükümet arasında anlaşma aşamasına geldik. Anlaşmanın son halini aldığını düşünüyoruz. Uzun bir zaman almayacak. Nihayetinde bu Türkiye’nin kararı ama biz Birleşik Krallık olarak çok istekliyiz Türkiye ile birlikte çalışmaya.
BAŞKA ASKERİ ORTAKLIKLAR DA YAPILACAK
Üçüncü ülkelere satışta kısıtlama endişesi giderildi mi? Kesinlikle, ortak üretilen teknoloji 3. ülkelere satılabilecek. Zaten bizim ülkeler arası anlaşmalarımızın temelinde de bu yatıyor. Bu konuda ülkelerimiz hemfikir olamazsa anlaşma da olmaz. Çünkü biz Türkiye’nin nereden geldiğini ve amacını çok net olarak anlıyoruz, kabul ediyoruz. Hiçbir büyük savunma sanayi sadece kendi iç pazarında satılmak üzere bu denli büyük bir proje üretmez ya da geliştirmez. Bu savaş uçağını 3. ülkelere satmak için biz de çok hırslı olacağız.
Şu iki konuda garanti verebilirim; Türkiye diğer potansiyel ortaklarla karşılaştırıldığında olabilecek en liberal, açık fikirli ve içten tutumu Birleşik Krallık’tan görecek. En fazlasını, en sağlamını Birleşik Krallık verecek. Çünkü bu sadece bir teknoloji paylaşımı, ticari ortaklık değil, aynı zamanda stratejik ortaklık. Daha geniş stratejik ortaklığımız kapsamındaki işbirliğimiz (terörle mücadele ve PKK ile mücadele gibi) ve diğer konulardaki hassasiyetlerimiz de buna dahil. Ayrıca bu proje başka askeri ortaklıklara da yol açacak.
PKK’YLA MÜCADELE BİZİM İÇİN DE ÖNEMLİ
PKK’ya karşı ortaklıkta yeni olan ne? Geçtiğimiz Şubat ayında genel güvenlik anlaşmasına imza attık. Ülkelerimiz çok hassas nitelikte içeriğe sahip bilgileri daha hassas bir şekilde paylaşma imkanına kavuşacak. Bu bilgilerin korunması ve paylaşılması konusunda karşılıklı bir anlayış geliştirmiş olacağız. Hassas bilgilerin paylaşımı, korunması ve kullanılmasının kolaylaştırılması savunma sanayi açısından da önemli bir adım.
PKK konusunda çok önemli bir bilgi paylaşımı içerisindeyiz, Türkiye ile çok kritik bilgileri paylaşıyoruz. Türk polis ve askerlerini bombalı saldırı ve roket saldırılarına karşı korumak amaçlı olarak, Birleşik Krallık ekipmanlarının satışı için ruhsat veriyor. Bu alanda yakın zamanda Roketsan’la Amsafe şirketimiz ortaklık yaptı. Biz Türkiye’nin ortağıysak, dostuysak ve bu konu (terörle mücadele) Türkiye için önemliyse, bizim için de önemlidir. Biz ortaklığımızı somut faaliyet ve girişimlerle ortaya koyuyoruz. (Star)