Alman Federal Meclisi, 1915-1916 yıllarındaki Ermeni tehcir ve katliamını soykırım olarak nitelendiren karar tasarısını bugün oylayacak. İktidardaki Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ile muhalefetteki Yeşiller'in "1915-1916 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermenilere ve diğer Hristiyan azınlıklara uygulanan soykırımın hatırlanması ve anılması" başlıklı karar tasarısının görüşülmesine başlandı.
Taslak metnin başlığının yanında iki ayrı yerde de soykırım kelimesine yer veriliyor.
Gerek Hristiyan Birlik, gerekse SPD meclis gruplarından yapılan açıklamada, oylamada milletvekillerinden önemli bir fire beklenmediği bildirilmişti.
Başbakan Angela Merkel, Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel ve Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in programları nedeniyle oylamaya katılmayacağı tahmin ediliyor.
Taslak ne diyor?
Karar taslağında Alman hükümeti, 1915-1916 yıllarında Ermenilere yönelik sürgün ve imha politikası ile Alman İmparatorluğu'nun rolü konusunda kamuoyunun kapsamlı olarak aydınlatılması çalışmalarına katkı sağlamaya ve
Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi ve iki halk arasında barışma sürecini ileriye taşıyacak faaliyetleri desteklemeye çağrılıyor.
Taslakta sürgün ve katliamın dönemin Jön Türk hükümetinin talimatıyla gerçekleştirildiğine dikkat çekilerek sürgün ve katliamlardan Asuriler, Süryaniler ve Keldaniler gibi diğer Hristiyan azınlıkların da etkilendiğine yer veriliyor.
Karar taslağında, o dönem Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri müttefiki konumundaki Alman İmparatoruğu'nun, "Alman diplomat ve misyonerlerin organize sürgün ve imha uygulamalarıyla ilgili verdikleri bilgilere rağmen, insanlığa karşı işlenen bu suçu durdurmaya çalışmayarak 'yüz kızartıcı' bir rol oynadığı" kaydediliyor.
Türkiye'nin tepkisi ne olacak?
Alman Federal Meclisi'ndeki soykırım oylaması, ilişkilerin mülteci mutabakatı nedeniyle hassas olduğu bir döneme denk geldi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Almanya Başbakanı Merkel ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini belirterek, "Biz bu konuda rahatız. Bize bu şekilde yaklaşım gösterenler aslında iki ülke arasındaki gerek diplomatik gerek siyasi, gerek askeri... Bütün bunları zedeler. Öyle zannediyorum ki bunların hepsi düşünülecektir" açıklaması yapmış, çıkacak kararın Türkiye açısından bir bağlayıcılığının bulunmayacağını vurgulamıştı.
Başbakan Binali Yıldırım da oylamayı 'çok saçma" diye nitelendirerek, tasarının kabul edilmesi durumunda Almanya ile ilişkilerin zedeleneceğine şüphe bulunmadığını söyledi.
Almanya'dan yatıştırıcı mesajlar
Alman siyaset çevreleri ise geçmişteki örneklere bakarak Türkiye'den ilişkileri ciddi bir şekilde etkileyecek aşırı bir tepki gelmeyeceğinden yola çıkıyor. Son olarak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer, Meclisin bir kararının Türkiye ile ilişkilere kalıcı olumsuz etki yapmasını beklemediğini kaydetti.
Meclis oylaması öncesinde Alman siyasetinde Türkiye ile gerilimi yatıştırmaya yönelik ifadeler öne çıkıyor. Hristiyan Birlik partileri meclis grup başkanvekili Franz Josef Jung, "Konu, herhangi birini sanık sandalyesine oturtmak değil" derken, Türkiye'den aşırı tepki gelmemesini umduğunu kaydetti.
SPD meclis grubu idari amiri Christine Lambrecht de parti olarak karar tasarısını Ankara'ya yönelik bir adım olarak görmediklerini belirterek, "Konu, mevcut hükümeti eleştirmek değildir" diye konuştu.
Yirmiyi aşkın ülkede soykırım kabul edildi
Avrupa Parlamentosu 1987 yılında Ermenilere yönelik tehcir ve katliamı soykırım olarak sınıflandırmış, ardından aralarında Fransa, Rusya, İsveç, Hollanda, Belçika ve İsviçre'nin de bulunduğu çok sayıda ülkenin parlamentosunda benzer kararlar oylanarak kabul edilmişti. Son olarak Brezilya, Lüksemburg ve Avusturya parlamentoları, 1915 olaylarını soykırım olarak tanıdı.
Hristiyan aleminin ruhani lideri Papa Françesko da geçen yıl 1915 olaylarının 100'üncü yıldönümü vesilesiyle Vatikan'da düzenlediği ayinde '20'nci yüzyılın ilk soykırımı' ifadesini kullandı. Almanya'da da Cumhurbaşkanı Joachim Gauck geçen yıl 1915 olaylarının 100'üncü yıldönümünde soykırım kelimesini telaffuz etti.
KAYNAK: Deutsche Welle Türkçe