Son dakika... Büyük planlar! ABD, Rusya, İran, Esad ve PKK...
Suriye krizi İdlib’te düğümlendi. Amerika’nın da Rusya’nın da Esead rejimiyle İran’ın da ve hatta PKK terör örgütünün de İdlib planları var. Peki İdlib kim için ne anlama geliyor?
İdlib Esed karşıtlarının son kalesi konumunda.
Son süreçte güneyde Hama ve Kuneytra’dan da çekilmek zorunda kalan muhalifler burada toplandı.
Suriyeli muhaliflerin 2011’den bu yana devam eden iç savaşta İdlib dışında etkin oldukları bir bölge yok.
İdlib’de en az 3 milyon sivil var. Yıllardır rejim, PKK ve DAEŞ terör örgütlerinin saldırılarından kaçan siviller hep buraya sığındı.
İdlib Türkiye için çok kritik bir bölge. Türkiye sınırında yer alıyor.
Türkiye’nin bu bölgede Astana süreçleriyle oluşturduğu 12 gözlem noktası yer alıyor. Yani Mehmetçik Eylül 2017’den bu yana İdlib’te askeri varlığını sürdürüyor.
İdlib’deki siviller için Türkiye’nin yeri bambaşka. 2 ay önce İdlib’deki kanaat önderleri referandumla Türkiye’ye bağlanmak istediklerini duyurdular ve bunun için 1 milyon imza topladılar.
İdlib, Türkiye için 2016 Fırat Kalkanı harekatından bu yana devam eden terörle mücadelede ayrı bir yere sahip. Azez-Cerablus hattı ve Afrin gibi hem DAEŞ hem de PKK teröristlerinden arındırılan alanlar, İdlib’e çok yakın bölgeler.
Bugün Esed rejimi İdlib’e operasyon hazırlığı yapıyor.
Bahane İdlib’deki El Kaide unsurları olan Heyet Tahrir Şam adlı grup.
El Kaide bahanesiyle İdlib’e geniş çaplı saldırılar gerçekleştirilmesi İdlib’de sivil katliama yol açar.
Bu yeni bir göç dalgasını beraberinde getirir.
İdlib Suriyeli mültecilerin mülteci sıfatlarını bırakıp güvenli olarak yaşayabilecekleri bir alan anlamına da geliyor. Ama şayet İdlib ağır saldırı altına girerse yeni mülteci akınları doğacak.
İdlib’de olası bir felaket mülteci akınını getireceğinden AB de bu konuda endişeli. Çünkü 2015 benzeri bir göç dalgasının bir daha yaşanmasını istemiyorlar.
Esed El Kaide bahanesiyle İdlib’i ele geçirmek istiyor. Aslında burada Esed’i direk yönlendiren güç İran.
İran’ın bölgede 300 bine yakın silahlı unsuru var. Tahran, İdlib’i de alıp Suriye’deki Şii etkinliğini arttırmak istiyor.
İdlib düşerse Türkiye açısından Afrin, Azez ve Cerablus gibi kazanımlar da tehlikeye girer.
Çünkü Esed rejiminin İdlib’deki tasarruflarında PKK terör örgütünün de yeri var.
PKK teröristleri Esed ordusunun üniformalarını giymeye hazır.
Burada dikkat çeken detay İran’ın hem Esed rejimi hem de PKK terör örgütüyle İdlib konusunda ortak hareket etmesi. Hizbullah örgütünün lideri Nasrallah, PKK’lılara çağrıda bulunarak, Esed rejimiyle birlikte olmalarını tavsiye etti.
Yani İdlib’in düşmesi halinde Esed rejimi ile PKK, Afrin’e de girmeye kalkışabilirler.
ABD’ye gelince.
ABD Esed rejiminin kimyasal silah kullanacağı iddiasını ortaya atıp, hava harekatı mesajı verdi.
Ancak ABD’nin derdi hiçbir zaman Esed rejimini tamamen bitirmek olmadı.
Trump bugüne kadar iki kez Esed’in karargahlarını bombaladı ancak iki operasyon da limitli ve zırnık kadar Esed’e zarar vermeyen cinstendi.
Rusya’nın İdlib’te tehdit olarak gördüğü nokta El Kaide terör unsurlarından oluşan Heyet Tahrir Şam grubu.
Rusya, İdlib’te El Kaide’yi besleyen gücün ABD olduğunu çok iyi biliyor.
Ancak yine de İdlib, Rusya ile ABD’nin karşı karşıya geleceği bir savaş alanı olacağa benzemiyor.
Kaldı ki İdlib’teki El Kaide unsurlarının Esed rejimi ve PKK ile ticari bağları var.
Suriye içerisindeki karayollarında denetimi elinde bulunduran güçlerden biri olan Heyet Tahrir Şam’ın, petrol ve diğer ticari ürünleri Esed rejimine pazarladığı biliniyor.
Türkiye, İdlib’de askeri varlığı olan bir ülke.
Mehmetçiğin 12 gözetleme noktası bulunuyor.
El Kaide unsurlarıyla İdlib’te temas halinde olan diğer Suriyeli muhaliflerin üzerinde de Türkiye’nin etkisi var.
Astana süreçlerine El Kaide unsurları dahil edilmemişti.
Onlarla teması bulunan Rusya’nın da görüştüğü ılımlı muhaliflerin, İdlib’teki El Kaide unsurlarını elimine etmeleri bir opsiyon. Ancak bu kolay da değil.
Çünkü İdlib’teki El Kaide bağlantılarını bu noktaya getiren, besleyip, büyüten başta ABD olmak üzere bir çok güç var.
Türkiye hem askeri gücü ile sahada hem de diplomasi tecrübesiyle masada, İdlib krizinin çözümü için çaba sarf ediyor.
ABD dahil bir çok gücün İdlib üzerinde farklı hesapları olduğu ortada.
Bu hesapların çoğunda da Türkiye’nin hedefte olduğunu görüyoruz.
Ancak Rusya ile stratejik ortaklığın her iki tarafa da olan olumlu katkıları, Tebriz görüşmeleri ve Türkiye’nin sınır ötesi terörle mücadelede son 2 yıldır gösterdiği kararlılık, İdlib’teki felaket senaryolarının önüne geçilmesi için etkili olacaktır.
Haber 7