‘Sevgili AB, senden ayrılıyoruz’
İngiltere Başbakanı Theresa May, ülkesinin AB üyeliğinden resmen ayrılacağını belirten ihbar mektubunu imzaladı. Mektup, dün AB Komisyonu’na ulaştırıldı.
Geçtiğimiz Haziran ayında düzenlenen referandumla Avrupa Birliği (AB) üyeliğinden ayrılma kararı alan İngiltere’nin Başbakanı Theresa May, ayrılık sürecini resmen başlattı. Başbakan May, AB’ye üye ülkelerin birlikten çıkışını düzenleyen Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesinin işletilmesi çerçevesinde Brüksel’e resmi bildirimde bulunan mektubu önceki akşam imzaladı. May’in imzaladığı mektup, İngiltere’nin AB Daimi Temsilcisi Sir Tim Barrow tarafından dün AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’a teslim edildi. Mektubun Tusk’a iletilmesinden kısa süre sonra Başbakan May, İngiliz Parlamentosu’nun alt kanadı Avam Kamarası’na gelerek, 50. maddenin işletildiği yönünde milletvekillerini bilgilendirdi. İngiltere böylece, aylar süren siyasi ve hukuki tartışmaların ardından ‘Brexit’ sürecini resmen başlatmış oldu. Ülkenin 1973’den bu yana üyesi olduğu AB’den ayrılığını iki yıl içinde tamamlamış olması hedefleniyor. İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’dan oluşan Birleşik Krallık’ta 23 Haziran’da yapılan AB referandumunda halkın yüzde 52’si Brexit’ten yana oy kullanmıştı.
Ayrılığın bedeli 60 milyar Euro
İngiltere hükümeti, ülke içindeki siyasi tartışmaların yanı sıra AB’den ‘boşanma faturasının’ meblağı konusunda da eleştirilerin hedefinde. Brüksel, Brexit’in İngiltere’ye maliyetinin yaklaşık 60 milyar Euro olacağını öngörüyor. Brexit müzakereleri başladığında bu rakam üzerinden sıkı pazarlıklar yaşanması bekleniyor.
BBC’ye konuşan Brexit Bakanı David Davis, 60 milyar Euro tutarındaki meblağ ile ilgili Brüksel’den herhangi bir açıklama almadıklarını söyledi. İngiltere’nin uluslararası yükümlülüklerine uyacağını söyleyen Davis, haklarına saygı gösterilmesini beklediklerini de belirtti. Davis, “Bu miktarda bir paranın el değiştirdiğini göreceğimizi sanmıyorum” dedi. Birleşik Krallık, AB bütçesi katkılarının yüzde 12’sini kullanıyor. Avrupa Komisyonu ise Birleşik Krallık’ın payının ülke ekonomisinin büyüklüğüyle ölçülmesi gerektiğini savunuyor ve bu oranı yüzde 15 olarak belirliyor.
Ödemeye devam edecek
İngiltere’ye Brüksel’in çıkarabileceği faturalar arasında daha yoksul AB ülkelerindeki altyapı projeleri için ayrılmış fonlar da var. Komisyon İngiltere’nin bu yatırımları için taahhütte bulunduğunu ve birliği terk etse bile bu projeleri finanse etmekle yükümlü olduğunu savunuyor. İngiltere’nin yükümlülüklerinin yanı sıra AB’nin 2015 sonu itibariyle 153.7 milyar dolarlık varlıklarından faydalanması da söz konusu. Bunlar arasında AB binaları, uyduları ve bir şarap mahzeni de var.