Sen de mi Boris?
İngiltere’nin bir sonraki başbakanı olmasına kesin gözüyle bakılan Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, kendisine bakanlık teklif eden lise arkadaşı Cameron’ı reddederek AB referandumunda hayırcıların safında olacağını açıkladı
İngiltere kamuoyu, aylar süren spekülasyonların ardından, Londra Belediye Başkanı Boris Johnson’ın, 23 Haziran’da düzenlenecek AB referandumunda birlik üyeliğine karşı olan cephede yer alacağını açıklamasının şokunu yaşıyor.
Başbakan David Cameron’la lise yıllarından bu yana arkadaş olan Johnson uzun süredir, Muhafazakar Parti’nin ve başbakanlık koltuğunun halefi olarak görülüyordu.
Cameron, Brüksel’in geri vereceği bazı yetkiler ve ülkesine tanınacak imtiyazlar karşılığında, 23 Haziran’da düzenlenecek Avrupa Birliği (AB) referandumundan üyeliğin devamına yönelik karar çıkması için kampanya yürüteceğini açıklamıştı. Ancak son AB zirvesinden çıkan kararlar, ülkedeki birlik karşıtlarını memnun etmemişti. Cameron, kabinesinde ve partisinde güç kazanan ‘hayırcılara’ karşı Johnson’ın kendisini desteklemesini bekliyordu.
Cepten haber verdi
Ancak Johnson, aylar süren sessizliğin ardından pazar akşamı kararını açıkladı. Ülkesinin AB’den ayrılması yönünde kampanya yürüteceği kararını basına duyurmasından sadece 9 dakika önce Cameron’ın cep telefonu mesajıyla bilgilendiren Johnson, “Amacım Başbakan Cameron’a veya hükümete karşı tavır almak değil” diye konuştu. Bu kararı almanın kendisi için çok zor olduğunu vurgulayan Johnson, birlikten ayrılmanın İngiltere’nin geleceği için daha iyi bir sonuç vereceği yorumunu yaptı.
Ateş püskürüyor
AB içinde kalma konusunda Johnson’a güvenen Cameron’ın, yakın arkadaşının kararına büyük tepki gösterdiği söyleniyor. Cameron’ın son dakika hamlesi olarak Johnson’a önce dışişleri, ardından da içişleri bakanlığı teklifini götürdüğü, buna karşın Johnson’ın kararını değiştirmediği öne sürülüyor.
‘Büyük bir şok’
İngiliz basını, Johnson’ın AB karşıtlarına katılma kararını manşetlerine taşıdı. Daily Mail gazetesi Johnson’ın kararını Cameron’a yönelik ‘öldürücü darbe’ olarak nitelerken, bulvar gazetesi The Sun, haberi ‘Sarışın Bomba’ başlığıyla duyurdu. İngiliz gazetelerinin büyük bölümünde, Johnson’ın kararı destekleyen nitelikte haberler olması dikkati çekti.
‘Oğlum hayatının kumarını oynuyor’
Johnson, önceki akşam yaptığı açıklamada, “AB’den ayrılmayı savunacağım. Çünkü bu ülkenin insanları için, paralarını korumalarını, kontrolü ellerine alabilmelerini sağlayacak daha iyi bir anlaşma istiyorum” ifadesini kullandı. Johnson’ın eski bir gazeteci olan babası Stanley Johnson, oğlunun ‘hayırcı’ cepheyi destekleme kararıyla siyasi kariyerini mahvetme riskini göze aldığı yorumunu yaptı. AB referandumundan ‘evet’ sonucu çıkarsa, Johnson’ın Muhafazakar Parti içindeki etkinliğinin sona ereceği yorumları yapılıyor.
Ayrılıkçılar yola koyuldu
AB üyeliğinin İngiltere’ye her anlamda zarar verdiğini savunan ‘hayır’ cephesi, Johnson’ın kararıyla birlikte kampanyalarına da hız verdi. Londra’nın Brüksel’le bağlarını koparmasından yana olan Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi lideri Nigel Farage ve Respect Partisi lideri George Galloway’in yanı sıra, Cameron kabinesindeki 6 bakanla, iktidardaki 330 vekilli Muhafazakar Parti’den 144 ismin de ‘hayırcı’ cephede olduğu biliniyor.
Son anketler AB karşıtı İngilizlerin oranının yüzde 50’nin biraz üzerinde olduğunu gösteriyor.