Sadr'dan Irak hükümetine 29 maddelik öneri
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, yayınladığı 29 maddelik öneri ile Irak hükümetine DEAŞ sonrası dönemde yeni bir politika izlemesi gerektiğini önerdi. Sadr, yeni dönemde ülkenin güvenlik yapılanmasının yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
Irak'ta, Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, Musul'un terör örgütü DEAŞ'tan kurtarılmasından sonrasına yönelik ülkenin yönetimine ilişkin önerilere yer verdiği bir girişim yayımladı.
Sadr'ın ofisinden yapılan yazılı açıklamada, 29 maddelik girişimde, sınır muhafızları başta olmak üzere Irak askerleri vasıtasıyla ülkenin tüm sınır bölgelerinin güvenliğinin sağlanması ve devletin egemenliğinin korunması için hükümete hitaben tüm işgal güçlerinin ülke topraklarından çıkarılması istendi.
Ülkede dağınık silahların net ve kesin mekanizmalarla toplanması ve devlete teslim edilmesi, güvenlik yapılanmasındaki disiplinsiz unsurların tasfiyesi, ordu ve emniyet kurumlarının bağımsızlığı ve heybetini yeniden kazanması için yasaların oluşturulması maddelerinin yer aldığı girişimde, ayrıca silahlı gruplara ait tüm karargahların kapatılarak kültür, sivil, sosyal ya da insani kurumlara dönüştürülmesi, kendi sistemini benimseyerek güvenlik güçlerinin bağımsızlığını ve egemenliğini korumak amacıyla Haşdi Şabi'ye mensup disiplinsiz birlikler ile güvenlik güçlerinin entegresi çalışmalarını kapsayan konulara değinildi.
Girişimde, terör örgütü DEAŞ ile iş birliği yapanların şeffaf şekilde yargılanmasının yanı sıra Adalet Bakanlığı başta olmak üzere hükümetin suçsuz tutuklular dosyasını titizlikle ele alması, teröristlerin, yolsuzluk yapanların mezhep ayrımı yapılmaksızın yargılanması gerektiği vurgulandı.
"Ulusal uzlaşıda feshedilmiş Baas Partisi ile terör taraftarları olmasın"
Irak'ta zarar görmüş bölgelerin yeniden imarı için uluslararası bir fon oluşturulmasına işaret edilen girişimde, sadece kurtarılan bölgelerle sınırlı kalmayacak imar çalışmalarının bu işe tahsis edilmiş kurumlar aracılığıyla hükümet denetiminde gerçekleştirilmesi çağrısına da yer verildi.
Siyasi yapılanmaya ilişkin konulara da değinilen girişimde, kapsayıcı bir ulusal diyaloğun sadece politik sınıfla sınırlı kalmaması, tüm din, mezhep ve azınlıkları kapsayan halk ve vatan uzlaşısı olmasının yanı sıra söz konusu uzlaşıda feshedilmiş Baas Partisi ile terör taraftarlarının yer almaması gerektiği vurgulandı.
Girişimde, Irak halkının menfaatini sağlayacak çözüm için Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile ciddi bir diyalog sürecinin başlatılması talep edilerek, bunun Birleşmiş Milletler gözetimi altında yapılmasına engel olmadığı kaydedildi.
DEAŞ'ın katliamlarına maruz kalan afet bölgelerine yardımların ordu birlikleri tarafından ivedilikle ulaştırılması, ihlallerin, mezhepsel ve ırkçı saldırıları bertaraf etmek için hükümet ve parlamentoyla çalışmak üzere azınlıklar ve insan haklarıyla ilgilenen uluslararası bir birimin kurulması maddelerine yer verilen girişimde, Musul'un düşmesi ve "Spyker katliamı"na ilişkin soruşturmanın tamamlanması ve sonuçların kamuoyuyla paylaşılması gerektiği aktarıldı.
el-Hakim de bildiri yayınlamıştı
Irak Ulusal Koalisyonu lideri Ammar el-Hakim, yaklaşık iki ay önce DEAŞ'tan sonraki aşamayı kapsayan bir siyasi anlaşma girişimi yayımlamıştı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Partisinin, anlaşma girişimi kapsamında, Sünni muhaliflerin siyasi süreçte yer almaması görüşünü benimsediği, Hakim'in ise terör olaylarına karışmaması koşuluyla muhalif taraflara hoşgörülü olunması gerektiğini savunduğu ifade ediliyor.
Irak'taki Sünni gruplar, terör örgütü DEAŞ'ın ülkedeki siyasi anlaşmazlıklar ile Bağdat yönetiminde Şii tarafların bulunması, güvenlik ve siyaset başta olmak üzere devlet kurumlarının yönetimi için ortak bir vizyona sahip olmaması sonucu ortaya çıktığı ve yayıldığını savunuyor. Haydar el-İbadi hükümeti ise bu görüşleri kabul etmiyor.