Rusya Ukrayna’da hüsran yaşadı, hastalık ve darbe iddiaları art arda geldi! Putin’in yerine kim geçecek?
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş devam ediyor, tüm dünya bölgeden gelen son dakika haberlerini yakından takip ediyor. Patlak veren savaş kadar, Volodymyr Zelenski ve Vladimir Putin’in de hal ve hareketleri de konuşuluyor. Son günlerde Rus lideri hakkında ortaya atılan iddialar, Moskova yönetiminde değişiklik olacak beklentisini gündeme getirdi. Tüm şimşekleri üstüne çeken Putin ile ilgili darbe, hastalık ve suikast iddiaları doğru mu? Eğer yönetimde değişiklik olursa Putin’in yerine geçmesi muhtemel isimler kimler? İşte detaylar...
Rusya’nın yıllardır görevde olan Devlet Başkanı Vladimir Putin aldığı savaş kararı ile dünyayı geri dönülemez bir uçurumun eşiğine getirdi. Savaşın yıkıcı gerçeği tüm dünyayı Rusya’ya karşı birleştirirken herkesin hedefindeki isim ise ortak…
Ukrayna’ya başlattığı işgal operasyonunun 'kendi kişisel Haçlı Seferi' olduğu iddia edilen Rus lider sadece dünyanın değil bilinmez bir sona sürüklediği halkının da tepkilerini üzerine çekiyor. 22 yıldır süren iktidarında Rusya’yı birçok dönüşümden geçiren Putin'den sonra neler olacağı ve ülkeyi neler beklediği şuan Rusya'nın bir numaralı gündem maddesi.
Küresel ekonomik sisteme bu kadar entegre olabilmiş bir Rusya bir anda bu sistemden koptu ve şimdi ilaçlar, temel gıda maddeleri ve bebek mamaları gibi hayati önemdeki ürünleri için nasıl fiyat ayarlaması yapacağını düşünüyor. Putin’in çarklarını döndürmek için çok uğraştığı askeri makine sistemi şimdi ve neredeyse işlevsiz kalmak üzere.
Savaşın 17’inci gününde Putin, işgalin başladığı 24 Şubat’taki konumundan uzaklaşmış durumda. İlk günlerde tüm Ukrayna’yı isteyen ve bu ülkeyi Nazizm’den arındırma amacı güttüğünü iddia eden Rus lider artık Kırım ve Donbas bölgesinin Ukrayna tarafından tanınmasına ve konunun burada kapanmasına ikna olmuş durumda. Ancak bunu yaparken saldırıların şiddetini giderek artırıyor ve müzakere masasına eli güçlenmiş, daha fazla şehri ele geçirmiş şekilde oturmak istiyor.
Peki bunu başarabilecek mi? Ve her şeyden öte tüm bunlar yaşandığında koltuğuna hâlâ oturuyor olacak mı?
HASTALIK SÖYLENTİLERİ
Putin’inki gibi sistemlerde gücün el değiştirmesi kolay değil. Hal böyle olunca Putin’den kurtulmak isteyenler umutlarını ‘ölümlülük’ yasasına bağlıyor.
Dedikodular giderek çeşitleniyor: dünya liderlerini oturttuğu uzun masalar, Brezilya lideri Bolsonaro’nun kendisiyle el sıkışabilmek için 5 kez test yaptırmak zorunda kalması gibi faktörler Rus liderin bağışıklığını azaltan ve kendisini tehlikeye atan bir hastalığı olabileceğini düşündürüyor.
Ellerinin titrediği videolar “Parkinson’u olabilir mi?” sorusunu sorduruyor, yüzünün şiş görüntüsü kortizonlu ilaçlar kullandığının kanıtı olarak görülüyor, davranışlarındaki anlık ve ani değişimler ölümden korkmasını sağlayan büyük bir hastalığı mı var şüphelerini doğuruyor.
Geçmişte hep sert tavırlarıyla dünyayı titreten bir liderin şimdi ‘yaşlı ve huysuz’, üstelik de çok acelesi olan bir adam gibi davranması şaşkınlıkla karşılanıyor.
PUTİN GÖREVDEN ALINABİLİR Mİ?
Putin’in görevini ve gücünü kendi isteğiyle bırakacağını kimse düşünmüyor. Devlet Başkanlığını ve ‘Ulusun Babası’ rolünü devredeceği halefini seçmekle ilgili şakacı bir tavrı olan Putin, yarattığı sistemde bunun zorlaştığının farkında. Ve kendini ellerine teslim edeceği bu yeni kişiye güvenmekte zorlanıyor. Putin’in kendisine ‘tarihi değiştiren adam’ payesi biçmeye çalıştığı ortada ve bu durumda görevden ancak çok yüksek bir yerde ayrılması söz konusu olabilir.
Putin, anayasanın 93’üncü maddesine göre görevden alınabilir. Teoride bu madde devlet başkanları işledikleri ciddi suçlar nedeniyle yerinden edebilecek bir yasa. Ancak bunun gerçekleşmesi için parlamentodan mutlaka çoğunluk kararı çıkması gerekiyor. Üstelik Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Mahkeme de bu kararı onamalı. Oysa tüm bu kurumlar Putin tarafından kontrol ediliyor ve fikirleri Putin’in görevden alınması bile olsa bunun Kremlin’in gözünden kaçmasına olanak yok.
Ülkede tüm elitleri ve siyasetçileri takip eden iki kurum var: Federal Güvenlik Servisi (FSB) ve daha gizli çalışan Federal Koruma Servisi (FSO). Bu kurumların görevlileri her sabah Putin'e güvenlik raporlarını ve casuslar yoluyla elde edilen bilgileri veriyor ve ülkede neler olup bitiği aktarıyor.
SUİKAST TEHLİKESİ
Batı’da çok dillendirilen bir olasılık olarak karşımıza suikast tehlikesi geliyor. Fakat çok karmaşık güvenlik protokolleriyle korunan Putin için bu ihtimal oldukça düşük. Kaldığı her yerleşim karadan ve havadan gözleniyor, araçla bir yere gidiyorsa özel bomba imha ekipleri onunla birlikte yol alıyor ve tıpkı bir imparator gibi yemeklerini ondan önce tadan birileri bile var.
Rusya’nın son Çar’ı II. Nicholas, Bolşevikler tarafından ancak ailesi de kendisiyle birlikte ele geçirilince öldürülebilmişti. Putin’in çevresindeki güvenlik kuvvetleri ise 140 yıl önce yaşananlar tekrar edilemesin diye var.
Bu ihtimal rafa kalkınca akla gelen diğer seçenek darbe. Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun bir darbe planlıyor olabileceği dedikodusu şimdiden kulislerde seslendirilmeye başladı. Putin’e düzenlenebilecek bir darbenin en yakından ve en güvendiği kurumdan gelebileceği ihtimalini değerlendiren uzmanlar bunu darbe ihtimalini mantık dışı bulmuyor.
DARBE OLUR MU?
Öte yandan ordunun en üst düzey isimleri bile FSB tarafından gözleniyor. Üstelik Putin’in ‘ordu içinde ordu’ diye tanımlanabilecek, kendi mühimmatı ve donanımı olan özel bir muhafız birliği var. Bu birliğin başındaki Viktor Zolotov da Putin’e en sadık isimlerden biri olarak tanımlanıyor.
FSO’nun 5 bin 500 görevlisi ise bağlılıkları ve özel yetenekleri tespit edilerek seçilmişler. Kendini tüm bu koruma altında güvende hissetse de tam da bu hassasiyet her şeyin sonu olabilir: Putin’in özenle yaptığı seçimler ve bu koruma ordusunun yetenekleri rüzgâr tersine döndüğünde onun aleyhine işleyip tehlikeli bir durum yaratabilir.
MİKHAİL MİSHUSTİN
Putin hayatını kaybetmezse veya darbe yoluyla devrilmezse önümüzde duran seçenekler ise görevinin güç sahibi başka bir odağa ya da onun vekili gibi görev yapacak birine geçmesi olası.
Rus anayasası seçimlerden önce görevdeki başbakanın yetkileri devralmasını öngörüyor. Rusya Başbakanı Mikhail Mishustin, Federal Vergi Servisi’nin başındayken başbakanlığa gelmiş bir isim. Ocak 2020’den beri görevde olan Mikhail Mishustin Koronavirüs salgının gölgesinde ismi pek öne çıkmamış bir lider oldu. Öte yandan Mikhail Mishustin, kendisinden önceki Başbakan Dmitry Medvedev’in aksine kararlı ve sert bir görünüm çizdi.
Özel hayatıyla da ilgi çeken Mishustin buz hokeyi oynuyor, piyano çalıyor ve hatta beste bile yapıyor. 56 yaşındaki başbakan bir teknokrat olarak Putin’den sonrası için uygun bir seçim olabilir. Yine de görevde olduğu süre boyunca kendisine güç ve şöhret kazandıracak dostlar edinemediği bir gerçek.
Mikhail Mishustin gibi öne çıkan bir başka isim de Moskova’nın sevilen ve sayılan Belediye Başkanı Sergei Sobyanin. Öte yandan yönetimsel gücü fazla olan bu iki aday ancak kendilerine ‘kapıyı açan’ birileri olursa bir değişiklik yaratabilir.
ŞOYGU
Oysa Şoygu, kapıyı tekmeleyerek açmaya muktedir görünen bir isim. Savunma Bakanı’nın askeri bir geçmişi yok; 90’lı yılların sonunda Acil Durumlar Bakanı olan Şoygu, birçokları için kariyer ölümü olabilecek bu görevin altından başarıyla kalktı. Bu görev sırasında kollarını sıvayıp her yere koşması; kurbanların ailelerini teselli etmekten elleriyle yıkıntıları kazıyıp yaralı çıkarmaya kadarki tüm çabaları onu adeta bir halk kahramanı yaptı.
Soygu aslen işlevsiz olduğu bilinen Acil Durumlar Bakanlığı'nı Rusya'daki en verimli, güvenilir ve hatta dürüst devlet dairelerinden biri haline getirdi.
Bu başarısı sonrası Şoygu 2012 yılında daha sıkıntılı bir durumda olan, bölünmüş, hoşnutsuz savunma bakanlığına atandı. Şoygu burada da reformu yeniden ilerletmeyi ve hem askerlerin hem de generallerin sadakatini kazanmayı başardı. Uzun süreli bir arkadaşlık süreci olmadan Putin'in yakın çevresine girmeyi başaran tek kişi olmakla kalmayan Şoygu aynı zamanda kan dökmeden Rus siyasetinin etobur dünyasında yükselmeyi başardı. Tam da bu noktada Şoygu Putin'i devirmek için gücü, seçkinlerin geri kalanına güven vermek için de siyasi becerileri aynı anda kullanabilen bir aday olarak karşımızda duruyor.
Ukrayna savaşındaki mevcut rolüne rağmen pragmatik bir milliyetçi gibi görünen Şoygu'nun,2014'deki Kırım'ın ilhakını Putin'in yakın çevresinden desteklemeyen tek isim olduğu uzun süredir konuşuluyor. Dolayısıyla 66 yaşındaki Şoygu, Putinizmin en kötü yanlarını süpüren ve gelecek nesil liderler için ortamı hazırlayan bir geçiş figürü olabilir.
MEDVEDEV
Bu seçenek teoride hem başbakan hem de Cumhurbaşkanı olan tek modern Rus politikacı olan Medvedev'i de kapsayabilir. 2008-2012 yılları arasında Putin'in önde gelen adamı olarak tanınan Medvedev sadece cumhurbaşkanıydı, Putin ise ülkeyi başbakan olarak yönetiyordu.
Son zamanlarda, Güvenlik Konseyi başkan yardımcısı olarak onurlu ama özünde anlamsız bir konuma sahip olan 56 yaşındaki Medvedev, ölüm cezasından Rusya'dan ayrılan şirketlerin varlıklarına el koymaya kadar her konuda aşırı pozisyon alarak kendini bir şahin olarak yeniden sahneye koyuyor.
2016 yılında, muhalefet lideri Alexei Navalni'nin takipçileri, Medvedev'in 'yazlık evinin' aslında görkemli bir 18. yüzyıl sarayı olduğunu ortaya çıkardığından beri Medvedev ülkede bir alay konusu oldu. Dolayısıyla Medvedev muhtemelen yeniden başkan olabilir, ancak yalnızca vekil olarak. Eğer güçlü kişilerden oluşan bir grup korkmaları gerekmeyen bir cephe adamı istiyorlarsa bu kişi için doğru adres Medevedev olacaktır.
KİM GELİRSE GELSİN BİR GEÇİŞ FİGÜRÜ OLMAK ZORUNDA
Putin'in halefi kim olursa olsun, her halükarda sadece Rusya'yı karşı karşıya olduğu zor zamanlardan kurtaran kişi değil, aynı zamanda yükselen siyasi nesil tarafından şekillendirilen bir geçiş figürü olmak zorunda kalacak.
Putin şu anda 69 yaşında ve yakın müttefiklerinin çoğu aynı yaşta veya daha büyük.Onların altında, Soğuk Savaş'ı yeniden canlandırmaya ve geleceklerini bu süreçte heba etmeye kararlı görünen bir topluluk var. Hiçbir şekilde demokrat değiller ve en az kıdemlileri kadar katı olabilirler.
PUTİN'İ DOĞRUDAN HEDEF ALMAK TEHLİKELİ
Batı bu süreçte dikkatli ve akıllı olmalı. İnsanları Putin rejimini devirmeye davet etmek tavsiye bile edilmemeli. Suikast veya gizli eylemlerle rejim değişikliği oldukça kötü bir geçmişe sahip. CIA, Küba'nın Fidel Castro'sunu öldürmek için 638 ayrı girişimde bulundu ancak yine de 52 yıllık iktidardan sonra 90 yaşında eceliyle öldü.
Putin'i doğrudan hedef almak ve başarısız olmak tehlikeli bir emsal teşkil edecek ve misillemeyi tetikleyecektir. Olası bir suiakst muhtemelen siyasi yelpazenin her yerinden Rusları kızdıracak ve Batı ile ilişkilerin iyileştirilmesini zorlaştıracaktır.
PUTİN HER ŞEYİNİ ORTAYA KOYUP BİR KUMAR OYNADI
Özetlenen tabloda hem dünya hem de Ruslar Putin'e takılıp kalmış gibi görünüyor. Ancak savaşta işler hızla değişebilir. Tarih geleceğin haritası değildir, ancak bize savaşın her şeyi nasıl değiştirebileceğini hatırlatır. Putin Ukrayna'da her şeyini ortaya koyup bir kumar oynadı, şimdilik tüm bahisler kapandı. (Hürriyet)